Fast tradutor Espanhol
582 parallel translation
Ve sansasyon yaratan hüzünlü parçası "Fast Ride in a Patrol Wagon."
En la sensacional cancion Corre Que Viene La Policia.
Bir keresinde görmüştüm, Bat Masterson bir genci botlarıyla tekmelemişti.
Una vez vi a Fast Mason enfrentarse en un duelo con uno. El tiro se desvió y lo dejó sin dedo gordo.
Bunun tekrarlanmasında çok mutlu olacağım.
Me encantaría hacerte olvidar esa mala imagen de Fast Mason. Extiende el pie.
Bugünlerde öyle deli bir oğlanı kontrol etmek hiç kolay değil
Hoy en día no es fácil lidiar con un "fast paced" boy.
Birazdan Betty Driscoll diğer futbol haberlerini verecek. Hızlı Louie Kline da haftanın maçını yorumlayacak.
En unos instantes, Betty DriscoII Ies presentará màs noticias de fútbol... y Iuego Fast Louie KIine, Ia jugada de Ia semana.
Kendi adıma konuşmam gerekirse ben şahsen Karen Fast olarak sensiz asla, ama asla beceremezdim.
Bueno, hablando sólo por mi misma. Y sólo por mi, personalmente, yo nunca nunca me las podría areglar sin ti.
Pekala, bir "belki-olur" için iki hafta beklemek, sizin çocukların stili olabilir, ama Bobby ve ben Jumpin'Jack Flash ve Captain Go-Fast'iz.
Sí, bueno, tal vez esperar dos semanas... por un "quizá" sea su estilo, chicos... pero Bobby y yo somos Jumpin " Jack Flash y el capitán Veloz.
Aynı fast-food zinciri gibi.
Suena como una publicidad de bebidas.
Ben yumuşak punk ile başlıyorum Fast Eddie'nin müthiş melodileri!
¡ Me siento emocionado ante los suaves...! ¡ y muy buenos ritmos del Ràpido Eddie!
Amerikalıların ona neden'fast-food'dediğini biliyor musun?
¿ Sabes por qué los estadounidenses lo llaman comida rápida?
Hızlı Eddie için masa yedi.
Mesa número 7 para "Fast" Eddie.
Ya sen kimsin- - dünyanın sonu mu?
Este señor es "Fast" Eddie Felson. ¿ Quién diablos eres tú- -?
Ondan yüzde 15 alacağım at yarışçısı Hızlı Eddie tarafından yarışa konduğu için.
Lo arreglaré por 1 5 porque lo maneja "Fast" Eddie, el manejador de apuestas.
Cüceler falan için bu masa.
Es una mesa para enanos. Vamos, "Fast" Eddie.
Bay Hızlı Eddie için topları topla.
Para el señor "Fast" Eddie.
Larry St. Louis, Missouri'den gelen bölgesel 9-top şampiyonu Lorenzo Kennedy,
Larry enfrentará al oriundo de St. Louis, Missouri... El campeón regional de Bola-9, Lorenzo Kennedy enfrentará a quien saludamos en su regreso "Fast" Eddie Felson.
- Fast Food Kuruluna örnek sunamazsak, zamanımızı boşa harcadık demektir.
Hemos estado perdiendo el tiempo al menos que podamos presentar muestras a la Autoridad de Comidas Rápidas de Nalic.
Fast Food Kurulu, örnekleri inceledikten... ve Toplu Katliam iznini verdikten sonra bu ufak iğrenç dünya Lord Kıtırık'ın lokantalar zincirinin kudreti altında titreyecek.
Una vez que la Autoridad de Comidas Rápidas haya chequeado las muestras y emitido los permisos de Masacre Masiva este pequeño y sucio planeta temblará bajo el poder de la cadena de restaurantes de Lord Crumb!
Fast food ve daha hızlı oyunlara prim veren bir toplum tarafından terkedildi.
Lo abandonó una sociedad que prefirió las comidas y los juegos más rápidos.
Bugün herhalde "Fast Food yesinler" derdi.
Hoy más bien diría : "Pues que coman hamburguesas".
Çocuk şimşek gibiydi
Them kids was fast as lightning
Çocuk şimşek gibiydi
The kid was fast as lightning
Londra'da seni fast-food lokantasına götürürüm.
Oye, le compraré a un Orange Julius En Londres, el amigo.
Captain, ride as fast as you can to General Meade.
Capitan, cabalgue tan rápido como pueda dónde el General Meade.
Güzellik salonları, fast food zincirleri, popüler eğlence.
Construyamos paseos comerciales. Cadenas de restaurantes. Entretenimientos. ¿ Qué opina?
Biliyorsunuz, salata bar'ı onlar icat ettiler... şimdi Amerika'daki her fast-food zinciri onları taklit ediyor.
Es un lugar novedoso. Saben, ellos crearon el bar de ensaladas... que ahora es imitado en cada cadena de comida rápida de América.
Yapması gereken tek şey, bir fast-food restoranın karşısında beklemek,... ve biz çıktığımızda bizi yemek.
Sólo tendría que esperar fuera de un restaurante de comida rápida y devorarnos al entrar.
- Hey, arabayı Fast Eddie'den ödünç aldım.
- Me prestó el auto Eddie El Veloz.
Bu bir fast-food dükkanı, ya da berber değil.
Debéis creer que ganamos mucho dinero.
Bir fast-food dükkanında hamburger ısmarlıyordum.
Entré a un café y ordené una hamburguesa.
Senin psikiyatriye fast-food gibi bakmadan ötürü beni terk etti.
Gracias a tu enfoque de comida rápida a la psiquiatría, me abandonó.
Bilirsini hani şu neşeli mönüsü olan fast-food lokantası var ya.
Ya sabes, el lugar de comida rápida con el menú alegre?
Umarım seninkinde de Slim-Fast ( diyet kitabı ) olur.
Y yo espero que encuentre Slim-Fast en la suya.
Fast Times At Ridgemont High'ı gördün mü?
¿ Y Aquel excitante curso?
Fast Food çalışanları.
Por los empleados del fast food.
Genelde Slim Fast'inin içine bir sakinleştirici atıyordum.
Generalmente le mezclaba un tranquilizador en su Slim-Fast.
- Fast-food restoranındaki olaylarla bir bağlantı.
Una relación con el tiroteo en el restaurante de comidas preparadas.
Annem fast food yememe izin vermiyor.
Mamá no me deja tomar comida rápida.
Fast-break yapmıştı. Savunma oyuncusu topa gidiyordu.
Vino de abajo para bloquear, y el defensa fue por el balón.
Tanrım! İyi ki annen, fast food restoranmdaki işinden vaktinde ayrıIıp seni giydirmiş.
Me alegro que tu madre dejó de trabajar de camarera para vestirte.
- Sonra o bana fast food endüstrisine gimeyi düşünmediğim sürece bir geleceğim olmadığını söyledi.
... y que en mi futuro sólo había un restaurante de comida rápida.
Yukarıdaki Hızlı Eddie. Olağanüstü armonikacı.
Hasta ahí, eso es Fast Eddie, armónica extraordinario.
- Bilmem ki, fast-food'dan galiba.
- No lo se. Mala alimentación.
Daha evvelden fast food tecrübem var.
Tengo experiencia en comida rápida.
Şey, fast food benim oyunum, tatlım.
Bien, las preguntas sobre comidas rápidas es mi materia, cariño.
Fast-food Dukkanlarini bir dusun
Mire los fast food, aparecen como setas.
Büyük bir fast-food dükkânı açacağız.
Abriré un gran fast food.
Sosis ve fast food yok.
Nada de comida rápida ni salchichas.
! JUST AS FAST AS MY FEET CAN FLY!
Tan rapido como mis pies puedan volar!
- Fast Eddie de kim?
- ¿ Quién es?
Ama ya fast food alıp kendi yemeğimin arasına sokuştursam?
Pero ¿ y si...