Fate tradutor Espanhol
149 parallel translation
Henry J. Fate. Siz de Al Denton'sınız ve şu an kaçmaktasınız.
Se llama Destino, Henry J. Destino.
Henry J. Fate'in küçük bir hizmeti.
Eso es. Sólo un servicio de Henry J. Destino.
Fate'in ( Kader ) devreye girdiği geceyi hatırlamanız için ufak bir şey.
Sólo así podrá recordar alguna vez la noche en que el destino intervino.
Bay Henry Fate. Mutfak gereçleri, kap kacak, merhem ve iksir satıcısı.
Sr. Henry Destino, comerciante de utensilios, tarros, cazuelas,... linimentos y pócimas.
Çünkü gördüğünüz üzere, kader ( Fate ) böyle işleyebilir. Alacakaranlık Kuşağında.
Porque, como ve, el destino puede funcionar así... en la Dimensión Desconocida.
Fate - dönek ve vahşi.
El destino : Caprichoso y feroz.
Then she is a fool and she deserves her fate.
Entonces es estúpida y se merece su destino.
Senin gerçekten bir Fate olduğunu nasıl bileceğim?
¿ Cómo sé que eres un Destino en realidad?
- Ben geçmişin Fate'yim ( Kader Tanrıçası ).
- Soy el Destino del pasado.
Sen üçüncüsüsün... geleceğin Fate'i, haklı mıyım?
Eres la tercera. El Destino del futuro, ¿ verdad?
Bu alevle üç Fate'i ( Kader Tanrıçaları ) çağırıyorum...
Con esta llama, invoco a los tres Destinos.
- Herkes Fate'in ( Kader ) üç yüzünü bilir.
Todos conocen los tres rostros de los Destinos.
# Ah, leave me not to pine # Alone and desolate # No fate seemed fair as mine
Ningun destino parece más justo que el mío
Kader kalpsiz ve berbat olabilir
# Though fate can be heartless and vile Aunque el destino puede ser cruel y vil
Yani onca zamandan sonra Jack Fate'le mi yetineceğimizi söylüyorsun.
¿ Quieres decir que después de tanto tiempo sólo tenemos a Jack Fate?
Bu arada, Jack Fate yakın bir akrabanız falan değil herhalde.
Por cierto, ese Jack Fate no será un pariente negro, ¿ verdad?
Jack Fate'i getirerek işi ucuza halledebileceğinizi sanıyorsunuz.
¿ Creías que con ese Jack Fate habías cumplido?
Anlamıyorsun Jack Fate'in adının geçtiğini duyduklarında... tam bir sessizlik oldu.
¿ Tanto te cuesta entenderlo? Cuando oyeron el nombre de Jack Fate, mira tú por dónde, se hizo un absoluto silencio.
Jack Fate'in kim olduğunu anlayamıyorlar mı?
¿ Es que no saben quién es Jack Fate?
Artık kimse Jack Fate'in kim olduğunu bilmiyor.
Ya nadie sabe quién es Jack Fate.
Jack Fate konusunda ne yapmak istiyorsun?
¿ Qué piensas hacer con Jack Fate?
Jack Fate hiçbir şeyden anlamaz.
Jack Fate no entiende nada de esto.
Gözlerine "Kaderin basit bir cilvesi" ile bir ziyafet çek. Dünyadaki tek ve en iyi Jack Fate parçası yorumlayan grup.
Disfruta con "Simple Twist of Fate", el mejor y único grupo de acompañamiento de Jack Fate.
Sadece "Kaderin Cilvesi" değil...
No sólo tenemos a los "Twist of Fate"
Kaderin Cha-Cha'sı, Boogaloo'su Watusi'si karşınızda...
sino también al "Cha-cha-cha", el "Boogie-boogie" y el "Watusi" de "Fate" :
Jack Fate!
¡ Jack Fate!
Bayan Veronica...
Verónica, te presento a Jack Fate.
Jack Fate'le tanışın.
Ah, ya.
Arkadaşlar hepinize geldiğiniz için teşekkür ederim. Bay Fate'le tartışacağımız mali meseleler var.
Amigos, gracias por venir, pero el Sr. Fate y yo tenemos asuntos que discutir.
Jack Fate'i arıyordum.
Busco a Jack Fate, ¿ está aquí?
Bu sözde yardım organizasyonunu yazmakla görevlendirildim. Jack Fate'i arıyorum.
Vengo a cubrir este concierto benéfico y busco a Jack Fate.
Jack Fate'i görmeliyim, işimi kolaylaştıracak mısın zorlaştıracak mısın?
Quiero ver a Jack Fate, ¿ vas a ponérmelo fácil o difícil?
Sizinle tanışmak büyük zevk, Bay Fate.
Es un placer conocerle, señor Fate.
Bay Fate'in yapacak işleri var.
El señor Fate tiene trabajo.
Fate diye bir kulüpte bayılmış.
Sufrió un colapso en un club llamado Destino.
Doktor Kader veya Zatanna olabilir mi?
Talvez el Dr. Fate, o Zatanna.
Ben Dr. Fate.
Soy el doctor Fate.
Dr. Fate'in yanında.
- Está con el doctor Fate.
Aquaman ve Dr. Fate mi?
¿ Aquaman y el doctor Fate?
Fate bir çeşit büyücüydü, değil mi?
Fate es más bien místico, ¿ no?
Nabu'nun miğferinin Fate'de ki gücü...
Por el poder de Fate que reside en el casco de Nabu.
Fate mührü kırmanı emrediyor!
¡ Como Fate lo exige!
Hepiniz! Herşey Fate'in ellerinde.
Todo está ahora en manos de Fate.
İşimizi böldüğünüzde, Onları kendi yoluna döndürmek için Fate'nin büyüyü yapmasına yardımcı oluyorduk.
Cuando nos interrumpieron ayudábamos a que Fate les impidiera el paso.
Bunun durdurulması gerekiyor, Fate.
Tiene que ser detenido, Fate.
Sadece sen ve Kader.
- Sólo tú y Fate.
Git onu yakala Kader.
Ve y atrápalo, Fate.
Doktor Kader, hastanız kendine anestezi uyguladı.
Dr. Fate, su paciente acaba de anestesiarse solo.
Doktor Kader zihnime yer değiştirtmişti ama şimdi geri döndüm.
Dr. Fate cambió mi mente, pero ya estoy de regreso.
İsmim Fate ( Kader ).
Algo suplementario, dirá usted.
Fate!
¡ Fate!