Fenster tradutor Espanhol
39 parallel translation
Geh mach das Fenster zu. "
Cierra la ventana, mamá.
Fenster?
¿ Fenster?
Tam da müvekkiliniz Rainbow Benny'yi dün akşam neden ziyaret ettiğini söylüyordu.
Sr. Fenster, llega justo a tiempo para oír a su cliente decir por qué visitó a Rainbow Benny anoche.
Bay Fenster, dün gece 10'da neredeydiniz?
Sr. Fenster, ¿ dónde estaba usted anoche a las 10 : 00?
Dosya 358, Albert Fenster.
Caso 358, Albert Finster.
Dostun Fenster'ın bize anlattıklarını bilmek ister misin?
¿ Sabes qué nos dijo tu amigo Fenster?
Fenster daima McManus ile çalışırdı.
Fenster siempre trabajaba con McManus.
Fenster, sakinleşir misin?
Fenster, tranquilízate.
Hey, Fenster, dostuna bir iyilik yap. Çenesini tutmasını söyle.
Hazle un favor a tu amigo dile que se calle.
Şimdi Fenster ile kulağımıza ufak bir iş haberi geldi.
Fenster y yo nos enteramos de un negocito.
Bay Hockney söyleyeceklerimi duymak ister gibi geliyor bana Fenster'ın can attığını da biliyorum.
Me parece que el Sr. Hockney quiere oírlo y sé que Fenster está de acuerdo.
Fenster ile McManus gizli kapaklı bir teklifte bulundu. El çabukluğu, yüksek risk, yüklü para.
A Fenster y a McManus les habían hecho una propuesta inmediata, de alto riesgo y lucrativa.
Fenster? Hockney?
¿ Fenster, Hockney?
McManus işi servis etti, Fenster minibüsleri buldu Hockney araç gereci sağladı.
McManus propuso el trabajo. Fenster trajo las camionetas. Hockney, las herramientas.
Orada biraz dur bakalım. Seninle Fenster mı?
Espera, deja el teléfono. ¿ Tú y Fenster?
Benim sıkıntım, koçum, geri kalanımız burada kös kös oturmuş dururken Fenster ile Kaliforniya'da balayı seyahatine çıkmanız.
Mi problema eres tú y Fenster de luna de miel en California mientras el resto nos quedamos aquí sin hacer nada.
Hepsi Fenster ile McManus'ın işiydi.
- Fue idea de Fenster y McManus.
Nasıl gidiyor, Fenster?
¿ Cómo estás, Fenster?
Bay Keaton hem Bay Fenster hem de Bay McManus'ı polis arşivindeki fotoğraflarından tanıyorum.
Sr. Keaton. Reconozco al Sr. Fenster por su ficha policial al igual que al Sr. McManus.
Bu yılın başlarında Bay Fenster ile Bay McManus Newark havaalanından çift pervaneli bir kargo uçağı kaçırdı.
Este año, el Sr. Fenster y el Sr. McManus secuestraron una carga aérea en las afueras del aeropuerto de Newark.
Çünkü Bay Soze'yi soydunuz, Bay Fenster.
Porque han robado al Sr. Soze, Sr. Fenster.
Ertesi sabah uyandık ve Fenster gitmişti.
Nos despertamos al día siguiente. Fenster se había ido.
Kobayashi, Fenster'ı nerede bulabileceğimizi söyledi.
Kobayashi nos dijo dónde encontrar a Fenster.
Bunu Fenster için yapmıyorum.
No hago esto por Fenster.
Fenster'ı öldürmelerinin ardından kimse kaçamaz mıydı ki?
Después de que mataron a Fenster, ¿ nadie huyó?
Fenster'ı harcadınız ama hepimizi harcayamayacaksınız.
Mataste a Fenster, pero no podrás matarnos a todos.
Onları Bay Fenster'ın hesabına ekleyeceğiz.
Los añadiremos al costo del Sr. Fenster.
Fenster ve onu gömerkenki görüntüsü gözümün önüne geldi.
Pensé en Fenster y en cómo se veía cuando lo enterramos.
Neden Fenster, McManus veya Hockney değil?
¿ Por qué no Fenster o McManus o Hockney? ¿ Por qué yo?
Bayan Fenster!
Mrs. Fenster!
Fenster, tüfeği getir!
Fenster. Mi rifle.
Fenster, neden her zaman ilk kişisin...
No me sorprende ver que eres el primero...
Sebastian Fenster, Whoreson Üniversitesi mimarlık bölümü.
Sebastián Fenster, Escuela de Arquitectura, Colegio Whoreson.
Fenster, meşhur teşhis sahnesinden sonra söylemişti.
Fenster deja caer una tras la escena de la rueda de reconocimiento.
- Abartıyor muyum Fenster?
- ¿ Estoy exagerando, Fenster?
- Camı kapar mısınız lütfen? İşte burası, bak.
- Schliessen sie das fenster, bitte? Es aquí, mira.
Fenster, silahımı getir.
Fenster, dame el arma.
Fenster, içeri girip Şerif'i ara.
Fenster, entra ahí y llama al Alguacil.
Fenster ile ben- -
Fenster y yo...