Fevkalade tradutor Espanhol
1,639 parallel translation
Sana ne yapman gerektiğini söylemeye çalışmıyordum, anlatmaya anlatmaya çalıştığım, bir torunun, annen ve benim için fevkalade bir armağan olacağıydı.
No intentaba decirte qué hacer. Lo que intentaba... Lo que intentaba decir es que un nieto sería un regalo maravilloso para tu madre y para mí.
Ve evet, mali durumunuz fevkalade mühim.
Y sí, su situación financiera es de suma importancia.
İYİMSER! Şimdiye kadar her şey fevkalade yolunda gitti, öyle değil mi?
Todo ha salido bien hasta el momento, ¿ no?
Bunu görmek için fevkalade zeki olmaya gerek yok.
Vamos a dejarlo así. No soy un torturador.
Bu adam, Paul McFee, fevkalade bir konuşmacıdır bana kısa bir rapor yazarsan, fazladan not veririm.
Como este muchacho, Paul McFee, es un orador genial. Redáctame un informe breve y te daré un punto extra. ¿ De acuerdo?
Fevkalade.
Es extraordinario.
Tanrı aşkına Bayan Anne Elliot, ne kadar fevkalade bir zevkiniz var.
Desde luego, Srta. Anne Elliot, tienes un gusto muy extraño.
Fevkalade bir şey olmalı ; ve fevkalede olduğunu da biliyoruz çünkü defalarca, tekrar ve tekrar yapılmış.
Debe de haber sido simplemente fantástico. Se sabe que debe de haber sido fantástico porque aquello se hizo una, y otra, y otra vez.
Hoş bir sıcaklık, fevkalade kızlar.
Agradable temperatura, magníficas muchachas,
Teşekkürler. Sizler fevkalade bir iş yapıyorsunuz.
Gracias, están haciendo un buen trabajo.
- İngilizceniz fevkalade.
Su inglés es excelente.
- Tebrikler, fevkalade.
- Felicitaciones, esto es fantástico.
Bu fevkalade önemli.
Es muy importante.
Fevkalade, şimdi güzel eşimle dansa gidiyorum.
Excelente, ahora me voy a bailar con mi adorable esposa.
Güzelden de öte fevkalade.
Ok. Excelente.
Fevkalade.
Grandioso.
Wisliceny şöyle söylediğinizi iddia ediyor : "Mezarınıza gülerek atlayacakmışsınız, çünkü vicdanınızda beş milyon Yahudinin ölümü varmış. Ve bu sizi fevkalade tatmin ediyormuş."
Wisliceny afirmó que usted dijo que saltaría riendo a su tumba porque tenía la muerte de 5 millones de judíos sobre su consciencia, cosa que le daba una enorme satisfacción.
Fevkalade.
Espléndido.
Fevkalade bir insansın Kenneth.
Eres un ser humano extraordinario, Kenneth.
- Fevkalade, değil mi?
Extraordinario, ¿ verdad?
Bu tasarımda sen ve ekibinin çıkarmış olduğu iş fevkalade başarılı.
El trabajo que tú y tu equipo hicieron en este diseño es brillante.
Gerçekten fevkalade.
Simplemente brillante.
büyük kardeşi... fevkalade bir sporcu.
Su hermano mayor... un gran atleta.
Fevkalade. Evet.
- Podemos...
Böyle yama gibi başlıyor, sonra fevkalade bir şekilde patlıyor.
Comienza como parches, luego erupciona gloriosamente. Ya verás.
Bu ev fevkalade.
Esta casa es magnífica.
Fevkalade!
¡ Magnífico!
Bir bilgisayar programcısı, fevkalade yenilikçi ve akıllı.
Un programador, excepcionalmente innovador e inteligente.
Fevkalade bir adamdır.
Es un gran hombre.
Fevkalade!
Maravilloso.
Bu çok.. fevkalade.
Es bellísima.
Fevkalade ama sıkıldım.
Interesante, pero estoy aburrido.
İşkence görenler, fevkalade varlıklardır.
Un mártir es un ser excepcional.
Anna Assaoui fevkalade bir varlık.
Anna Assaoui es un ser excepcional.
Kızlar bir 17 yıldır evliyiz. Onu sormadı ki... Biliyor musunuz, Charles, benim tanıdığım en zeki, en nazik, en fevkalade erkek.
Eso no fue lo que ella pregunto sabes que, Charles es el mas listo cariñoso hombre que he conocido
Fevkalade bir sey bu.
Ay, eso es totalmente maravilloso.
Fevkalade bir şey bu.
Eso es lo más extraordinario.
Fevkalade, gerçekten fevkalade.
Esto es maravilloso.
Fevkalade bir gece oldu.
Ha sido una fiesta maravillosa, cariño.
Fevkalade.
Ángeles. Genial.
"Senin ülken fevkalade güzel" der gibi.
Es como "El tuyo es un país glorioso, Honeychurch".
Fevkalade güzel gözüküyorsun.
Luces fantástica.
Ne kadar acıtır biliyor musun? O fevkalade büyüleyici yıldızının yavaşça ışığını kaybedip hayatından kopmasının ve seni gölgeler içinde terk etmesinin ne demek olduğunu?
¿ Y sabes cuánto duele cuando esa estrella maravillosa y mágica, se apaga de repente y deja de ser parte de tu vida y terminas cercado por las sombras?
Fevkalade, fevkalade!
- ¡ Muy bien! - ¡ Sí! ¡ Sí!
Fakat o gerçekten fevkalade bir kadındı.
Pero fue una mujer excepcional.
Kız fevkalade güzel.
La niña es deliciosa.
Cohen fevkalade koca bir delikanlı, öküz gibi yapılıdır.
Cohen es un tipo corpulento, con un cuello de toro.
Çok iyi, sevgilim. 26 yıllık kimliğini değiştirmen fevkalade.
Muy bien, mi amante chico.
Fevkalade bir şey!
En un flash.
Fevkalade.
Le lavaré el pelo.
Fevkalade. Eğer, bana kalırsa... biraz eski usul.
Es, si me lo permite, un poco anticuado.