Ficha tradutor Espanhol
1,298 parallel translation
- Yukarıdakini kullan o zaman.
- Pues ficha arriba entonces.
Son üç haftada 2 gün çalışmışsın.
Sí. He visto tu ficha. Has trabajado dos días en las últimas tres semanas.
Hesap bile açtırmıştım.
He estado corriendo hasta una ficha.
Güzel bir kız ona jeton satarken bana gülümsedi.
Incluso a una chica que le vendi una ficha, me sonrió.
D'Angelo'nun dosyasında yazmayan başka şeyler de var mıymış öğreniriz?
Llamaré. A ver si sabe algo que no esté en su ficha.
Jeffries, Briscoe, İşçi Bayramı dosyasını çıkarıp, tekrar bir göz atın.
- Jeffries, Briscoe. Miren la ficha de ese caso, a ver qué se nos escapó.
- Senden bu kadının dosyasına bakmanı istiyorum.
- Quiero que veas una ficha médica.
Kadının belgelerini incelersen kesin kanıtları bulacaksın.
Comprueba su ficha y conseguirás pruebas.
Bütün gece uyumadım ve Weinsider'ların bebeğinin tıbbi kayıtlarını inceledim.
Pasé toda la noche con la ficha médica del bebé de los Weinsider.
Profil, bazı sorunlarınız olduğunu söylüyor.
Bien, según tu ficha, has tenido algunos problemas.
Eric'e yeni diş kayıtlarını bu geceye hazırlayacağımı söyle.
Dígale a Eric que hoy tendrá la nueva ficha dental.
Harekete geçmesi an meselesi.
S ólo hay que esperar a que mueva ficha.
- Violet de duvarda.
- Una ficha más para mi colección.
- Kısa süre öncesine kadar o benim taşımdı.
- Esa ficha era mía hasta hace poco.
Bizde hala dosyası var mı?
¿ T enemos todavía su ficha?
Ya beni tutarsınız ya da bırakırsınız.
O me ficha o me deja ir.
Odontolojik testlere göre çektiğimiz röntgenleri kendi dişçisindeki diş kayıtları ile karşılaştırdık.
En cuanto a la identificación odontológica, parece ser que la... ficha dental se corresponde con la información que nos ha... suministrado su dentista habitual.
İyi o zaman, bir jeton ver.
Quiero una ficha.
Affedersiniz, efendim. Ama kimse tutuklanmadı ve polis kaydı yok.
Pero nadie fue arrestado y no hay ficha policial.
Orada parçan yoktu.
Ahí no tenías ficha.
Dosyasını görüyor musun?
¿ Has visto su ficha?
Oraya koymak istediğine emin misin hayatım?
¿ Estás segura que quieres mover tu ficha ahi, cariño? - Creo que sí.
Adresi dosyada var.
- Su dirección está en la ficha.
Metroyla 96. Cadde'ye gider, çalışır ve döner. Evinden beş sokak uzakta.
Coge el metro hasta la 96, ficha y vuelve hasta aquí.
Dosyasında olmayan herhangi bir şey aklınıza geliyorsa çok işimize yarar.
Si recuerda algo que pueda no estar en la ficha, nos vendrá bien.
DD-5'inin yanına, masana bir not bırakmıştım.
Yo le dejé una notita en su mesa, junto a su ficha.
Tek fiş mi?
¿ Una ficha?
Yakınlarda Toretto'nun dosyasını okudun mu?
¿ Has leído últimamente la ficha de Toretto?
Dişler, İsrail hükümetinin eski Mossad ajanı Gabriel Shear için verdiği diş kayıtlarına tıpatıp uyuyor.
Se corresponden con la ficha dental que el Gobierno israelí nos envió como de un ex agente del Mossad, Gabriel Shear.
Diana Collins'in dosyasını görebilir miyim lütfen?
Necesito ver la ficha de Diana Collins, por favor.
Yasal belgeler olmadan öğrencilerin dosyalarını veremem.
No puedo entregar una ficha, sin la autorizacion oficial del alumno.
Tek istediğim, basit bir dosyaydı.
Yo solo queria una simple ficha.
Kartınız.
La ficha.
Raporunun diğerlerinin arasında olmadığını fark ettim.
Acabo de fijarme en que no me has entregado la ficha.
Tahlillerine bir bakayım.
Déjame ver su ficha.
- Geçen hafta dosyamı istemişsiniz.
La semana pasada sacó mi ficha.
Bil diye söylüyorum, dosyasını aldığımı biliyor ve senin de gördüğünden şüpheleniyor.
Para que lo sepas. Sabe que yo saqué su ficha y que la has visto.
Bunu ister misin bilmem ama dosyasını kopyaladım.
No sé si querrás esto pero copié su ficha.
Babamın özel dosyasında eksik sayfalar var.
Faltan páginas en la ficha de mi padre.
Dosyasını kopyaladım.
Copié su ficha.
- Peki ya dosya? Bana getirdiğin dosyada eksik sayfalar var.
En su ficha faltaban páginas.
Sen kendini kim sanıyorsun ki beni kontrol ediyorsun, dosyamı çıkartıyorsun seçimlerimi sorguluyorsun?
¿ Quién se ha creído que es? Investigándome, sacando mi ficha, dudando de mis decisiones.
Hadi İngiliz, hamleni yap, çünkü bu sonuncu olacak.
Vamos, mueve ficha, porque será lo último que hagas.
- Tüm bunları sen... diş kayıtlarından mı öğrendin?
¿ Lo has sacado todo de su ficha dental?
Kumar çipi.
Ficha de apuesta.
Bankam neden sana iş kayıtlarımı sorsun ki?
¿ Por qué te pide mi banco mi ficha laboral?
Hızlı tren jetonu mu?
¿ Una ficha del metro?
Ameliyattan çıktın ve bana onu verdin.
Tú saliste del quirófano y me diste esa ficha.
- İmzalayın - Aslında...
- Rellena la ficha.
Hayır, gelsin.
- Pero primero saca una ficha en la caja.
Sahte fiş.
La estafa de la ficha.