Filler tradutor Espanhol
492 parallel translation
Filler hakkında anlattığım masalı anımsıyor musun?
¿ Recuerdas que te contaba un cuento sobre elefantes?
Filler bizi ezip geçer.
Moriremos aplastados.
Filler Tarzan'ın dostu.
Los elefantes son amigos de Tarzán.
- Filler mi?
- ¿ Elefantes?
Ne demek istiyorsun, filler?
¿ Cómo que elefantes?
Kaplanlar ağaçların altında uyur. Filler kendilerini gölde serinletir.
Los tigres duermen bajo los árboles y los elefantes se refrescan en los lagos.
Şimdi, Peter... filler, kaplanlar ve o dev hakkında... her şeyi bana anlatmanı istiyorum.
Ahora, Peter, quiero que me cuentes lo de los elefantes, los tigres... y el gigante.
Karşınızda filler.
Les presento a... ¡ Los elefantes!
Hey, sen bir filsin ve filler ağlamaz.
Porque tu eres un.... paquidermo... y los paquidermos no lloran.
Buradalar ve de orada Pembe filler heryerde
Están aquí.. y por alla Elefantes rozados por todas partes
Pembe filler resmi geçitte
Un desfile de elefantes rozados!
Ama bu renkli filler benim için çok fazla
Pero paquidermos en technicolor... es demasiado para mi
Yadımın gerekiyor bu işte Pembe filler resmi geçitte
Tengo miedo, necesito tu ayuda Un desfile de elefantes rozados
- Pembe filler
- Elefantes rozados
Pembe filler
Elefantes rozados
Şu pembe filler.
Esos elefantes rozados.
Pembe filler mi?
¿ Elefantes rozados? ¡ Mm-mmm!
Filler ağaca tırmanamaz, öyle değil mi?
Los elefantes no trepan arboles ¿ o si?
Filler duyuyor.
Elefantes oyen.
- Filler başka ne yapıyor?
- ¿ Qué más pueden hacer los elefantes?
Buradaki bütün filler gibi.
Todos los elefantes han oído hablar de él.
Piyano yeterince ses çıkartmıyordu, özellikle filler için.
El piano no era lo bastante agudo por los elefantes.
Sekiz yıldan beri bana Budapeşte'de oynadığımız son Klabiash oyunundan 1000 filler borçlusun.
Hace ocho largos años que me debes mil hellers... del último juego de clobyosh en Budapest. Aquí en EE.
O zaman, oyma filler 50'den az değildi, fakat -
Tenía al menos cincuenta elefantes tallados, pero...
Filler kaçıştı.
Elefantes salir en estampida.
Filler, krallar, şatolar.
Tener elefantes y reyes y castillos.
Filler.
Elefantes, elefantes patosos.
Sakar filler dekorumu mahvettiler.
Han arruinado mi decorado.
Filler nerede?
Hemos buscado por horas... y no he visto a ninguno. ¿ Dónde está mi elefante?
Filler bile korkar benden.
Incluso los elefantes me temen.
- Filler gibi.
- Como los elefantes.
Erkek filler demek istemediniz sanırım.
No creo que quiera decir elefantes machos.
Filler!
¡ Elefantes!
Pembe filler gördün!
Tu ves elefantes rosados!
Hayir, filler gibi davranmak gerekir. Eger mutsuzlarsa, giderler.
No, hay que hacer como los elefantes que, cuando están tristes, se alejan.
Mutlu filler gibi saklaniyoruz.
Nos escondemos como elefantes felices.
- Filler ile keçiler birlikte olmaz.
Elefantes y cabras... mala mezcla.
Sen ve filler hakkında bir şarkı yapmışlar.
Es por ti y los pequeños elefantes. Os han hecho una canción.
Uyuyabileceğimiz ilk sabah ve filler...
La primera mañana que podemos dormir, y esos elefantes.
Muhteşem manzaralar filler, lokomotifler metro istasyonları.
paisajes espléndidos, elefantes, locomotoras, estaciones de metro.
Bırak filler yerlerinden kımıldamasın.
No. Lo harán los elefantes.
Aslında, biz filler ile ilgileniyoruz.
En realidad, buscábamos elefantes.
Birkaç dakika sonra, köy harabesini geçtiğimizde Elsa'nın filler ile oynamasının sonucunu gördük.
Unos instantes después, cuando pasábamos una aldea en ruinas vimos uno de los resultados del "juego" de Elsa con los elefantes.
Tabii filler yüzebilseydi. Tek bir iyi itiş ve biz bir anda güney akıntısına giriverirdik.
Si los elefantes supieran nadar, con un buen empujón volveríamos hacia el sur antes de...
- Ne, filler mi? - Hayır, hayır, hayır Matthew.
¿ Los elefantes?
Bir de filler asla unutmaz diyor.
Ha dicho que un elefante no olvida.
Gerçekten de büyük filler gibi birbirimize doğru ilerlemeliyiz.
Realmente peleamos como mamuts a veces.
Filler daima üzgün görünür.
Y los elefantes... los elefantes siempre parecen estar tristes.
Filler, kalabalıktan yükselen sesler.
Los elefantes, el trapecio...
Fakat filler titizdir, ve bu su berbat kokuyor.
Pero los elefantes son muy melindrosos y el agua huele mal.
Dikkat, dikkat, Pembe filler resmi geçitte
Cuidado, cuidado.