Filozof tradutor Espanhol
647 parallel translation
Vatandaşlarınızdan filozof Descartes beni görmeye geliyor.
Su compatriota, el filósofo Descartes, viene para aquí.
Pers filozof Omar'ı, keçi sütü içen kansız birine dönüştürecek bir tura çıkarız.
Montaremos una que Omar, el filósofo borrachín de Persia, parecerá un anémico a dieta de leche de cabra.
- Filozof ha?
- ¿ Eres filósofa?
Anlamıyorsun, değil mi? Çünkü ne bir filozof ne de bir centilmensin. - Kurtulan olmadığına emin misin?
Eso es algo que tú no entiendes ni podrás entender porque no eres ni un filósofo ni un caballero.
- Ben sadece bir filozof değilim, bayım.
- No soy Sólo filósofo, señor.
Sende hoşuma giden bir filozof edası var.
Sabe, tiene un toque filosófico que me gusta.
Öyleyse bu hepinizi filozof yapar. Neden olmasın?
Entonces, si he entendido bien, todos Uds. Son filósofos.
Bir keresinde bana, "senin gibi bir filozof niçin tuvalette?" demiştin.
Una vez me preguntó qué hacía un filósofo como yo en el tocador.
Demek istediğim, büyük bir filozof yada devlet adamı mıydı?
Me refiero, ¿ fue un gran filósofo o un hombre de estado?
- Peki sen ne düşünüyorsun? Gelecekte bir şair ya da filozof olabileceğini düşünüyordum.
Estaba pensando en que quizás te has convertido en una poeta o en una filósofa cuando creciste.
Asker, şair, filozof, müzisyen, oyun yazarı.
escritor.
En büyük filozof ya da düşünürü.
El mayor filósofo o pensador.
Filozof gibi davranmaya başladın.
Te estás volviendo un filósofo.
Her filozof hayatını, mükemmel yaşamı arayarak geçirir. Ve buldukları sadece sondur.
Todos los filósofos dicen que nos pasamos la vida buscando la perfección, y que la encontramos sólo al final.
Sen üstün fikirli filozof, sen kullar arasında bir tanrı madem hoşuna gitmiyordu, neden kabul ettin bunları?
El filósofo altruista, dios entre hombres, ¿ por qué aceptaste, sino por amor a las mismas cosas?
Tam olarak bir filozof sayılmam. Ama neden bahsettiğimi bilirim.
No soy Io que se dice un filósofo pero sé de Io que hablo.
Belki bir devlet adamı olur ya da bir filozof.
No te preocupes por eso ahora
Profesör Flostre çok büyük bir filozof ve empatikalizmin babası.
El profesor Flostre es el mayor filósofo y padre del empatismo.
Yani, hem filozof, hem profesör. Yaşlı olmanız beklenir.
Como es filósofo y catedrático, creía que era más mayor.
Aristo'dan bu yana en büyük filozof olabilir.
Flostre será un excéntrico, el mayor filósofo desde Aristóteles, pero también es un hombre.
Sokak köşesinde bir filozof. Herşey hakkında şaka yapmaya çalışan bir vatandaş.
El sabiondo del lugar, vamos, el encargado de hacer todos los chistes malos.
Ben filozof değilim. - Söylesene.
Dímelo, por favor. ¿ Te gustó?
Sadece bir boksör değil aynı zamanda bir filozof da kendileri!
Rascad en un boxeador y encontraréis un filósofo.
Çinli bir filozof şöyle der, bir görüntü bin sözcüğe değer.
Un filósofo chino dijo que una imagen vale más que mil palabras.
Filozof babam derdi ki :
Mi padre el filósofo solía decir :
Misyoner, filantrop, filozof ve de bir doktor.
Un misionero, un filántropo, un filósofo, un doctor.
Ben bir askerim, filozof değil.
Soy un soldado, no un filósofo.
Benim yaşımda hala evlenmemiş bir kızsan, ya filozof olursun ya da tutuklanırsın.
Si una chica de mi edad sigue soltera, o se hace filósofa o termina en la cárcel.
Eski bir filozof olan Miguel de Unamuno dışında bu yapılanları protesto eden olmadı. Bu adam, "Yaşamı Duyumsamanın Trajedisi" nin yazarıydı. Salamanca Üniversitesi'nin rektörüydü.
Nadie protesta, excepto un hombre, el viejo filósofo Miguel de Unamuno, autor del "Sentimiento trágico de la vida", rector de la Universidad de Salamanca, maestro pensador de su generación, quedó al frente de su universidad en territorio nacionalista.
Filozof Mencius'un dediği gibi, "Daha hiç bir şey görmedin!"
En las palabras del filósofo Mencio... "¡ Aún queda lo mejor!"
Dişi filozof.
La mujer filósofa.
Bırak şimdi Levius, Bir süre için onun o dürüst savaşçı yüzüne bakmayı... ve filozof rolünü oynamayı kadınlara bırakalım.
Oye, Livio, no cambies tu aire de guerrero por el de un filósofo triste y molesto.
Bu nedenle Sezar'dan ne bir senatör ne de bir asker olan, ama bir filozof olan, mantık sahibi bir insanın, benim adıma konuşmasına izin vermesini talep ediyorum.
Por eso, suplico al César que un hombre que no es soldado ni senador, sino filósofo, un hombre de razón, use su palabra en mi lugar.
Bakıyorum da, onu bir filozof ilan etmediğiniz kalmış.
Te estás convirtiendo en todo un filósofo.
Ben muhafız yüzbaşıyım, filozof değilim.
Soy capitán de la Guardia, no filósofo.
Filozof, vicdanını düşünce yerine koyar. "
Filósofo es aquel que objeta la opinión pública.
Filozof musun, polis misin anlamadım.
Un profeta o un polizonte, uno de los dos.
Filozof da olsa, onu yakmaya hakkımız yok.
Ni siquiera se quema a los filósofos.
# Demokrasiye âşık bir filozof #
Una filosofía de espíritu democrático
Bir rahip, bir serbest ticaret müteşebbisi sanat meraklısı bir memur, bir işkence uzmanı bir filozof, bir siyasetçi ve varsıl ailelerin çocukları.
el sacerdote, el hombre de la libre empresa, el funcionario diletante, el torturador, el filósofo, el político y los innumerables hijos de buena familia.
Mal sahibi Freyre'nin hesaplarında Rahip Lugo'nun yağ sürme ayininde Filozof Andreu'nun akıl yürütmesinde sanat meraklısı Rivero'nun işten çıkarmalarında Varona'nın temsili demokrasisinde tüm Küba boyunca üzerlerine serpilmiş ölümü doğrudan kim okuyabilir?
En las cuentas del latifundista Freyre, en las extremauciones del sacerdote Lugo, en las razones depuradas del filósofo Andreu, en las cesantías y el libro del diletante Rivero, en la democracia representativa de Varona, ¿ quién podría leer directamente la muerte que a través de ellos se expandía por Cuba?
Sizin karşınızda bir kadavrada bunu incelemek benim için ayrıcalıktır. Bu mucizeye, ne bir rahip ne bir filozof, ne de bir şair çözüm getirebilmiştir.
Ahora yo tendré el placer de diseccionar un cuerpo humano lo cual ha sido siempre el sueño de sacerdotes poetas y filósofos.
Filozof-kralımız Parmen bize Plato'nun Çocukları der. Biz kendimizi Plato'nun üvey evlatları olarak görsek de.
De hecho, nuestro actual rey filósofo, Parmen a veces nos llama hijos de Platón, aunque más bien nos consideramos hijastros de Platón.
Filozof kralların ünvana ihtiyacı yoktur.
Los filósofos reyes no necesitan títulos.
Filozof Saint-Simon da böyle söylemişti.
Eso es lo que defendía el filósofo Saint-Simon.
Sonra filozof Nietzsche'yi düşündük.
Luego pensamos en un filosofo... Nietzsche.
Tim, sen tam bir filozof ve centilmensin.
Tim, eres un filósofo y un caballero.
"Filozof Kral." Senin adın.
El Rey Filósofo... por ti.
Filozof.
¡ El sabiondo de turno!
- BİR YABANCI - KASITSIZ FİLOZOF NANA
El desconocido. Nana filosofa sin saberlo
- Sen filozof musun yoksa?
¿ Eres un profeta, o qué?