First tradutor Espanhol
1,237 parallel translation
- İki, üç yıl önce hani? - 233 sefer sayılı First Direct uçağı. 1999 eylülüydü.
Sí, fue el vuelo directo 233, en setiembre del 99.
Şu anda başkansın fakat... bir first-lady gibi gözüküyorsun.
Ahora eres presidenta. Pero pareces la Primera Dama del Aburrimiento.
Merhaba, First Midwestern Bankası!
Hola, En primer lugar del Medio Oeste!
Haberler harika. First Midwestern Bankası'nda iş buldum.
Por lo tanto, una gran noticia conseguí un trabajo en el Banco del Medio Oeste Primera..
First Midwestern Bankası'nda işe girdim, böylece Donna ile nişanlı kalabileceğiz.
Conseguí un trabajo en el medio oeste En primer lugar, por lo Donna y puedo seguir participando.
Bay ve Bayan Latif Moratee, Başkan Mackenzie, First Lady, Samantha.
El Sr. Latif Moratee y señora, el Pdte. Mackenzie, la Primera Dama... - Samantha.
Sadece first lady değil aynı zamanda annesin de.
Recuerde, hoy no es sólo la Primera Dama, también es una mamá.
Bir keresinde first class'da iken...
Estaba en primera clase... Hola.
First National Bank'ın çekleri.
Cheques del First National Bank.
Üçüncü atışlar sonrasında skor Hutchinson Ulusal Bankası 3, Wichita Coleman Endüstrisi 0.
Y al final de tres entradas el resultados es... Hutchinson First National Bank 3 Wichita Coleman Industries 0
First of all, this one.
Primero, esta.
Bize o first class havlularından verdiler.
En primera clase dan toallas.
Ama şu an first class kısmında olamayız. Kanepede olmamız lazım.
No estaríamos en primera clase, sino en clase turista.
Dünyada işler böyle. Edward kuzenim bile değil. Kuzenimin çocuğu.
Edward está con my cousin Its my first cousin once removed.
Kılıç Sahili'nde, Birinci Özel Hizmet Komando Tugayı Lord Lovatt ve gaydacısı Bill Millin öncülüğünde, yoğun ateş altında kıyıya doğru ilerlerken, savaşla ilk defa yüzleşen genç askerlere cesaret veriyor.
En la playa Sword, las hombres del First Special Service Commando Brigade, comandados por Lord Lovatt y su gaitero, Bill Millin, marchan a tierra bajo fuerte fuego, inspirando a los jóvenes soldados que por primera vez enfrentan la batalla.
I'll save him after the first few Stay right here
Le salvaré después de los primeros golpes. Esperaré aquí.
Son zamanlarda First Thursdays'e gittin mi?
Has estado en los primeros jueves ultimamente?
Squeeze in the first units.
Pasa las primeras unidades.
Ve first class biletle uçuyoruz...
Vamos en primera clase. ¿ No es alucinante?
First class'ta oturmamıza izin vermeyen.
No nos dio nuestros lugares en primera clase.
1180, Orange ve First.
1180, Orange y la Primera.
Bangkok güzeli gibi senin de sonun 50 sente çıplak dans etmek olacak.
Terminarás bailando por 50 centavos en el First King igual que la señorita Bangkok.
JP Morgan Chase, CS First Boston, Citibank...
JPMorgan Chase, CS First Boston, Citibank,
7100 First Caddesi.
En el 7100 de la Calle 1.
Hoping I get here first before him getting to police station.
Yo al ejército o él a la estación de policía.
- Ekonomi mi first class mı?
- ¿ Clase económica o primera clase?
Biraz önce First Hill'deki bir motele "Lawrence Gawain" adıyla kayıt yaptırmış.
Se registró en un hotel en First Hill con el nombre de "Lawrence Gawain"
First Cayman Bankası'na hoş geldiniz.
Bienvenidos a al Primer Banco de las Caimán.
# at first, she hit a royal not a dirty one this time # # and then she drew four deuces... #
she rode it up the strip to where the flashy hotels are at first, she hit a royal not a dirty one this time and then she drew four deuces...
Ve daha Julie'yi eve getirdiği ilk gün, And from the first day she brought Julie home from the hospital, kızı için en iyisini yapmak istiyordu.
Y desde el primer día que trajo a Julie del hospital a casa... ¿ Cómo es que... Dios mío.
Birinci Doğruluk Sigorta, Wabossette Caddesinde.
Seguros "First Fidelity" en la calle WeyBosset.
Bu konu özellikle babamın canını çok sıkıyor, çünkü babam, "Önce Amerika Komitesi" nin kurucularından biri.
Mi padre no está particularmente contento con eso porque es uno de los organizadores de America First.
First Class'a ne dersin?
¿ Qué tal primera clase?
Frito yardımcı başkan oldu... ve Rita, eski hayat kadını, first lady oldu.
Frito se convirtió en el vicepresidente... y Rita, la antigua prostituta, se convirtió en la primera dama.
Beni takip edemezsin.
ASEGURADORA FIRST FIDELITY No puedes seguirme.
1 st Fidelity zaten bu işteki en iyi profili çıkarıyor.
First Fidelity ya tiene los perfiles más completos de la industria.
Zippy Cola 1 st Fidelity'nin bir müşterisi idi.
Zippy Cola es cliente de First Fidelity.
Senin için mükemmel bir işi batırdın.
Lo arruinaste con la canción perfecta. OFICINA REGIONAL DE FIRST FIDELITY
First Avenue Köprüsü'nde tekrar arayacaklar.
Llamarán cuando estemos en el First Avenue Bridge.
Savunma bayan Josephine Delaqua için yani ülkemizin ilk First Lady'si için de yapılmalı
Puede bajar. La fiscalía llama a la señora Josephine de la Croix. Primera dama del Imperio.
Ayrıca sen eski başkan ve First Lady'yi de öldürmüşsün
Así que ayudaste al presidente Thorne a matar al Presidente y a la primera dama...
ATM para yatırma zarflarından kaynaklandığı şehirdeki bankalardan en son ölüm First International Bank'a ait ATM zarfından kaynaklandı.
Yendo al más reciente, ocurrido... debido a un sobre proveniente del First Internacional Bank.
Ama hepsi First Class ve bilet ücreti 5.500 Euro.
Pero son primera clase. El pasaje cuesta 5500 euros.
First National Bankası haciz koyacağı için mal varlığınıza değer biçiyorum.
Taso su tierra para el First National Bank que está buscando ejecutar su hipoteca.
History's first suicide bomber.
La historia del primer suicida con bombas
burdaki birinci yılımın sonunda, 1,500 frank birikmişim vardı, bi araba almıştım.
After a year here, with my first savings, about 1,500 francs, I bought a car.
bu senin ilk günün.
It's your first day.
karı koca kavgasına başlamışsınızdır artık ne de olsa cicim ayları geride kaldı.
Even you would have trouble and you were second in your year because the first had contacts.
İlk Avrupa seyahatin nasıldı?
Well, how was the first European excursion?
Çünkü sen first class koltuklara layiksin.
Ya no parece lo mismo.
First Avenue Köprüsü'nde olun.
Tienen 15 minutos para llegar... al First Avenue Bridge.