English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ F ] / Flik

Flik tradutor Espanhol

70 parallel translation
- Flik, ne yapıyorsun?
Flik, ¿ qué estás haciendo? ¿ Esto?
- Flik, lütfen.
- Flik, por favor.
- Çok akıllıca, Flik, fakat... - Merhaba prenses! Bu sabah harika görünüyorsunuz!
- Princesa, estáis encantadora esta mañana.
- Lütfen, Flik.
- Flik, ve a hacerlo.
Flik, kendini savunmak için ne diyeceksin?
- ¿ Qué tienes que decir en tu defensa? - Lo siento.
- Ama yaptın Flik.
Pues lo has hecho.
Yardım mı? Flik, bir ay boyunca tünel kazma cezasına mahkum edildin.
Cavarás durante un mes en los túneles.
Afedersiniz, ekselansları. Flik'in Tünel Projesini hatırlatmalı mıyım?
Alteza, ¿ puedo recordaros su proyecto "túnel dentro de túnel"?
- Flik'in ayrılmasını onaylarsak...
- Dejar que se vaya Flik...
- Anladınız mı, Flik'in gitmesiyle,
- Si Flik se va, no podrá... - No podrá arruinar nuestro trabajo.
Flik, uzun bir görüşmeden sonra, isteğini onaylamaya karar verdik.
Flik, tras una larga deliberación, hemos decidido... acceder a tu petición.
İyi şanslar, Flik!
¡ Buena suerte, Flik!
Hoşçakal!
¡ Adiós! ¡ Flik!
- Pekala nokta, hala Flik'i mi arıyorsun?
Bien, "Mota", ¿ sigues buscando a Flik?
Flik!
¡ Flik!
Flik! Flik! Flik!
¡ Flik, Flik, has vuelto!
- Flik mi?
¿ Flik?
- Flik döndü!
Flik ha vuelto.
İkinci olarak, Flik'e samimi düşüncesi için...
A continuación, quiero agradecerle a Flik
Kaybeden Flik'in torunları " diyecekler.
"Son los descendientes de Flik, el fracasado."
Ben de bu toplantıya katılmalıyım.
Creo que debería participar en esta reunión. ¿ Flik?
Neler oluyor?
¿ Qué pasa aquí? ¡ Flik!
Anne, Flik birşeyler çeviriyor.
Madre, Flik está tramando algo.
Tamam, Flik, seni indirme zamanı geldi.
Flik, ya es hora de bajar.
- Lütfen, lütfen, gitmeyin!
- No os vayáis. - Suelta al palo. Flik, hablo en serio.
- Bırak onu Flik, şimdi.
Suéltalo.
- Dot?
- ¡ Flik!
Tamam.
¡ Bien! - ¡ Flik!
Flik biraz konuşabilir miyiz?
Flik, ¿ puedo hablarte - un momento?
- Flik, sana bir özür borçluyum.
- Flik, te debo una disculpa. - ¿ Por qué?
Flik, tatlım. Çekirgelerle savaşmayacağız, tamam mı?
Flik, cielo, no vamos a luchar con saltamontes, ¿ vale?
Sana da onları bulduğun için teşekkürler Flik.
Y gracias a ti por encontrarlos, Flik.
Biz sadece Flik'in fikrinin işe yarayacağını düşündük.
Pensamos que la idea de Flik funcionaría.
- Gerçek şu ki Flik, bize yalan söyledin.
El caso es que nos has mentido.
Yalan söyledin Flik.
Has mentido.
- Gitmeni istiyorum Flik.
Quiero que te vayas, Flik.
- Flik'miş.
Oh, es Flik.
- Evet, evet. Hey, Flik!
¡ Eh, Flik!
Bekle!
Flik, espera.
- Şimdi olmaz Flik.!
- Ahora no.
- Yardım?
- Flik...
- Hoşçakal, Flik!
¡ Adiós, Flik!
- Bu Flik!
Es Flik.
- Flik!
Ahora no, Rosie.
- Bir kuş! - Flik!
¡ Flik!
- Flik!
- ¡ Flik, ayuda!
Sen ne diyordun Flik?
¿ Qué decías, Flik?
- Merhaba, Flik.
Hola, Flik.
- Flik, dikkat et!
¡ Flik, cuidado!
Flik!
Flik.
Üzülme Flik.
No te preocupes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]