English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ F ] / Fluke

Fluke tradutor Espanhol

69 parallel translation
Hadi, Fluke!
Vamos, Fluke!
Pegasus öne doğru çıkıyor ve ipe yaklaşıyorlar. Pegasus Fluke ve Copper Girl'ü arkada bırakıyor.
Pegaso salió de la nada, a medida que se acercan a la meta es Pegaso quién se abre camino a través de Fluke y Cooper Girl
Birinci bir numaralı Pegasus, ; İkinci iki numaralı Fluke,. ve üçüncü beş numaralı Cooper Girl.
Primero el número uno, Pegaso, Segundo el número dos, Fluke, y tercero el número cinco, Cooper Girl.
Buna "fluke" denir.
Es una duela.
Kanalizasyon işçisinde görülen yara, scolex birleşmesine uygun olsa da yaranın boyutları, yaranın bir fluke kurdu tarafından yapılamayacağını göstermektedir.
Aunque la lesión del empleado sugiere una adherencia con scolex, el tamaño de la lesión excluye la posibilidad de una duela común.
Evet!
Fluke...
Doğadan Şanslı, İsimden Şanslı.
Fluke por naturaleza, Fluke de nombre.
Peki ya sen?
- Fluke.
"Şanslı". Bu nasıl bir isim?
Fluke, ¿ qué clase de nombre es ese?
Şanslı? Şanslı.
Cálmate, Fluke
- Şanslı, kes şunu.
Detente, Fluke.
Tamam, Şanslı.
Esta bien, Fluke.
Hey, Şanslı! Hey!
¡ Oye, Fluke!
Ofisteki diğer kişi Şanslı ve o arayamaz çünkü o bir köpek, bayan.
La única persona es Fluke y el no la pudo llamar porque es un perro.
Şanslı, her şey göründüğü gibi değildir.
Las cosas no siempre son como aparentan, Fluke.
Şanslı.
Fluke
Şanslı, Data'yı gördün mü?
Fluke, ¿ has visto a Data?
Tamam, Şanslı, burada yatacaksın.
Esta es tu cama, Fluke.
- Sonra görüşürüz, Şanslı.
Hasta luego, Fluke. Vamos, Brian.
Sorun ne, Şanslı?
¿ Qué pasa, Fluke?
Hadi, Şanslı! Gidelim.
Vamos, Fluke.
- Sorun yok, Şanslı.
Esta bien, Fluke.
Şanslı.
Fluke...
Belki bulunduğun yerden, Şanslı'yı görebilirsin.
Tal vez tu puedas ver a Fluke desde donde estás.
Şanslı'yı bulmama yardım et baba, lütfen.
Por favor papá ayúdame a encontrar a Fluke.
Şanslı. Geleceğini biliyordum.
Fluke, sabía que vendrías.
- Şanslı beni sıcak tuttu, anne. - Tamam.
Fluke me mantuvo caliente.
Rüya görüyordum ve Şanslı ile konuşuyordum.
Soñé que Fluke me hablaba.
Hadi, Şanslı.
Vamos, Fluke.
Sen kim olduğunu sanıyorsun?
¡ Fluke Zhang! ¡ Quién crees que eres!
Şanslı Zhang!
¡ Fluke Zhang!
Şanslı Zhang, sana neden güvendim.
Fluke Zhang, ¿ por qué? Yo confiaba en ti.
- Dük kelimesiyle kafiyeli.
¿ Quizá rime con Fluke?
Dük de senden çok etkilenecek.
Y a Fluke le encantarás con ese vestido.
- Bana Dük'ten bahsetme.
- No me hables de Fluke. - ¿ Por qué?
Saçma, şansa bak.
"Absurd", de Fluke.
- Fluke hastaneden yeni çıktı.
- Fluke salió del hospital.
- Sandra Fluke'u mu?
- ¿ De Sandra Fluke?
Konu Sandra Fluke olunca öyle oluyor tabii.
No es difícil arder con Sandra Fluke.
Neyse, Hallie'nin Sandra Fluke haberine sevindim.
Como sea, me alegré por el artículo de Hallie sobre Sandra Fluke.
Ve Sandra Fluke'tan önce yaptığı iki habere.
Y los dos artículos que venían antes del de Sandra Fluke.
Alicia, Dr. Adrian Fluke, Chicago Üniversitesi Profesörüyle tanış.
Alicia, este es el Dr. Adrian Fluke, Profesor de Literatura Renacentista en la Universidad de Chicago.
- Bay Fluke, ne yapıyorsunuz?
- Sr. Fluke, ¿ qué está haciendo?
- Dr. Fluke.
- Dr. Fluke.
Selam, Şanslı.
Hola Fluke.
Şanslı...
¿ Fluke?
- Seni her şeyden çok seviyorum.
Fluke...
Bunu Brian'a yapamam.
No hagas ruido, Fluke...
Sessiz ol, Şanslı.
Guarda silencio, Fluke.
Gel, Şanslı.
Ven, Fluke.
Seni seviyorum, Şanslı.
Te quiero mucho, Fluke.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]