Foggy tradutor Espanhol
197 parallel translation
Sersem Tates'in karısı bana mendil verdi.
La mujer de Foggy Tate, Louise, me dio este pañuelo.
Martin Klein Washington'daki hengame arasından bildiriyor.
Martin Klein nos informa de este revuelo desde Foggy Bottom.
Dün gece aylardır ilk kez gecenin ikisinde banjoyla uyanmadım.
Pero anoche por primera vez en meses, no fui despertado con un susto a las 2 de la mañana por su conmovedora interpretación de "* Foggy Mountain Breakdown." [* Música country instrumental de los años 50 ´ s]
Başkentten dönerken o koca kıçlı herifi hep kucağınızda oturtun
Trata de tener ese trasero sentado en tu falda hasta Foggy Bottom
Aslında Phileas evet, Foggi, senin bir mucit olduğunu duydum.
Es Phileas, en realidad Así que Foggy, he oido que usted es inventor
Ve bu yılın, Islak Popolu Münazara Cemiyeti Şampiyon'u...
Y este año, el campeón de la Sociedad de Debate de Foggy Bottom es
Bir başkası ise Foggy Bottom, doğu tarafında.
La siguiente es Foggy Bottom.
Ama döşeme tahtam sende. Bu yüzden gel de sana etrafı gezdireyim. Foggy Grog.
Pero tienes mi tabla, así que déjame mostrarte el Foggy Grog.
"Foggy Mountain Breakdown" değil.
No es "Foggy Mountain Breakdown".
Yıllar önce, Birleşik Devletler Adli Tabip eğitimimi Foggy Bottom'daki merkezde tamamladım. Bir tesisteki berbat bir laboratuarda, daha yaygın olarak bilinen ismiyle Watergate'de.
Hace muchos años, completé mi entrenamiento como forense en un despacho en Foggy Bottom, en un laboratorio horrible dentro de un edificio más comúnmente conocido como Watergate.
Foggy Bottom'da ev satın aldık. - Evi aldık mı?
Tenemos la casa adosada en el barrio Niebla Baja.
Foggy, Foggy, Foggy.
Foggy, Foggy, Foggy.
- Foggy.
- Foggy.
- Korkunç bir şey söylemiş Foggy.
Es horrible decir eso, Foggy.
Bir polise rüşvet vermem gerekiyor.
Tengo que sobornar a un policía. Foggy.
- Foggy... Şaka yaptım Ulusal Güvenlik, eğer dinliyorsanız.
Es una broma, NSA, si están escuchando.
Anneme puro hediye etmeyi bırak artık Foggy. Niye?
Deja de darle cigarros a mi mamá.
Bu da ortağım Foggy Nelson.
Él es mi asociado, Foggy Nelson.
- Ben Matt, bu da Foggy.
Yo soy Matt. Él es Foggy.
Büyük bir tutuklama bu Foggy.
Es un buen arresto, Foggy.
Ama ne idüğü belli olmayan çok güzel bir kadın varsa Matt Murdock onu bulur ve Foggy Nelson acı çeker.
Pero si hay una mujer despampanante con personalidad cuestionable, Matt Murdock la encontrará, y Foggy Nelson sufrirá.
Acaba burası Bay Foggy avukat şirketi mi?
¿ Está aquí el... Señor Foggy Ley?
Hayır, Bay Foggy.
No, Señor Foggy.
Foggy'ye ona sigara hediye etmemesini söylüyorum ama...
Ya, bueno, no dejo de repetirle a Foggy que no se los dé, pero...
- Foggy'le yardım edebileceğini mi düşünüyorsunuz cidden?
¿ De verdad crees que Foggy y tú podéis hacer algo? Lo intentaremos.
- Ben Foggy Nelson.
Soy Foggy Nelson.
Ayıcık Foggy!
¡ Osito Foggy!
Burada müthiş iş çıkartırdın Ayıcık Foggy.
Aquí habrías arrasado, Osito Foggy.
Sen Bay Foggy, sen...
Usted, señor Foggy...
Öyle olduğunu düşünüyorum Bay Foggy. - Numara yok, irtibat yok. - Kullan at telefonlardan.
no hay contactos.
Foggy yüzüme dokunmanı istiyorum.
Oye, Foggy... Quiero que toques mi cara.
Foggy.
Foggy...
Hemen geri dönerim. - Foggy.
Foggy...
Foggy'nin de dediği gibi, müvekkillerimiz konusunda oldukça seçiciyiz.
Como dijo Foggy, somos exigentes con nuestra clientela.
- Adam ismini bile söylemedi Foggy.
Ni da su nombre, Foggy.
Temsil etmeyi kabul ettik Foggy.
Aceptamos el caso.
- Amaç o değil Foggy.
- No se trata de eso, Foggy.
Ed'in karısı terk etti, Foggy.
A Ed lo abandonó la esposa, Foggy.
- Burada gayet iyiyiz, Foggy.
- Hacemos algo bueno, Foggy.
Foggy, yarın görüşürüz.
Foggy, te veo mañana.
Burası Bay Foggy hukuk bürosu mu?
¿ Aquí es la ley del Sr. Foggy?
Hayır, Bay Foggy.
No, Sr. Foggy.
Evet, Foggy'ye vermemesini söylüyorum ama...
Le digo a Foggy que no lleve cigarros, pero...
Sen ve Foggy gerçekten yardım edebileceğinizi mi sanıyorsun?
¿ Creen que pueden ayudar?
Ben Foggy Nelson.
Soy Foggy Nelson.
Foggy Bear!
¡ Osito Foggy!
Foggycik mi?
¿ Osito Foggy?
Siz Señor Foggy, siz...
Usted, Sr. Foggy, usted...
Foggy'ye söyleme yeter.
Que Foggy no lo sepa.
- Ayıcık Foggy?
¿ Osito Foggy?
Özür dilerim, Foggy.
Disculpa, Foggy.