Frontier tradutor Espanhol

Bir an önce New Frontier'e gitsen iyi olur.

Mejor te llegas a la nueva frontera de prisa.

# But I'll do all right in the Frontier Days

Pero me irá bien en los Tiempos de la Frontera...

Jan Valtin, Without Fatherland or Frontier

Jan Valtin, sin Patria ni Frontera

Tamam, pekala millet. Oynak yerlerimizi sallayacağız. Bu gece "Sınır Şeridi" nde.

Ok, todo el mundo Vamos a... empezar el concurso aquí en Frontier Lanes.

Bu yüzden artık Frontier Land'de istenmiyorum.

Y por eso ya no somos bienvenidos en la tierra frontera

Kontrol, burası Frontier.

Control, aqui Frontier.

- Kontrol, burası Frontier.

Control, aqui Frontier.

Bankacının çekleri, sınır silahlarına ve cephanelere yazılı..

Cheque extendido a Armas y Municiones Frontier.

Çünkü Ronald Reagan piyesinde Öncüleri oynamışlardı.

Porque ellos estaban en el Frontier, en el acto de Ronald Reagan.

Mentieth'deki Batı Sınır Karakolu olmalı.

Debe ser la Western Frontier Post en Mentieth.

Çünkü, bana Miguel Cervantes'i görmeye çalıştınız gibi geldi. Yani Triple Frontier'deki en tehlikeli diktatörü ki bu da bir şey söylemek gibidir ve bunu da tek başınıza denediniz.

Porque pensaba que habías dicho que intentaste ver a Miguel Cervantes, el señor de la guerra más peligroso de la Triple frontera, que ya es decir algo, y que lo hiciste solo.

Triple Frontier bilhassa rahat bir yer değildir.

La triple frontera no es un lugar particularmente acogedor.

Bu fotoğrafı bana Triple Frontier'in birkaç mil uzağında olan özel bir havaalanından Paraguaylı bağlantım tarafından gönderildi. Burası zemin.

Eso es una foto enviada por mi enlace en el ejército Paraguayo de su avión privado en un aeropuerto solo a unos kilómetros de la Triple Frontera.

Saatte 80 mil ( 128 Km ) hızla otoyolda, Nissan Frontier'imin üstünde...

Sí. 80 millas por hora en un peaje, encima de un Nissan Frontier...

The Vinyl Frontier'da. - Ona demomuzu dinlettim.

- Abajo al final del vinilo, le toqué nuestro demo.

Bunu biliyoruz... 10 numaralı Frontier Lantern'in evini göster.

Esta parte la sabemos... Despliega el mundo de la Linterna de la Frontera número diez.

Frontier Lantern mi?

¿ Linterna de la Frontera?

Bu Gardiyan Frontier, bizim toprakların hemen kıyısında.

Ésta es la Frontera Guardiana, el borde de nuestro territorio.

The vast distance makes contact with the Frontier Lanterns... sporadic, at best.

La basta distancia hace que el contacto con la Frontera sea esporádico.

Sen "Frontier Boys" ta değil misin?

Eh. ¿ Tú no estás en los Frontier Boys?

"Koca kulak". Anladın mı?

"Frontier". ¿ Lo pillas?

Frontier'deki kokteyl garsonlarıymış, müziğin sesini birazcık fazla açmışlar.

Resulta que unas camareras en la Frontera estaban... poniendo sus discos demasiado alto.

PBS'de Frontier House'u izledim. 12 saat boyunca.

Vió esta vieja casa fronteriza que se muestra en PBS las 12 horas

Frontier Airlines benim şirketimi beğendi, Aviato'yu.

Sucedió que a Aerolíneas Frontier le gusta la mía.

YÜKSEK SINIR

The High Frontier

FRONTIER HOTEL

HOTEL FRONTIER