English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ F ] / Fugue

Fugue tradutor Espanhol

76 parallel translation
Seninle kaçmama izin vermez misin?
- ¿ No permitirás que me fugue contigo?
Şimdi, Fantasia programımızın açılış parçası olan, Toccata ve Fugue, bu üçüncü türe aittir. Biz buna mutlak müzik diyoruz.
La obra que abre nuestro programa Fantasía,... la "Tocata y Fuga", es música de esta tercera clase- -... que nosotros llamamos "música absoluta".
Ve şimdi Johann Sebastian Bach'ın R Minor Toccata ve Fugue'ünü sunuyoruz. Walt Disney ve yardımcılarının resimleriyle yorumlanmış olarak... şef Leopold Stokowski yönetimindeki,
Así que ahora presentamos... la Tocata y fuga en re menor de Johann Sebastian Bach... interpretada con imágenes de Walt Disney y sus asociados... y con música de la Orquesta de Filadelfia... y su director :
Bir adamın firar etmesi ne demektir?
¿ Qué significa el que un hombre se fugue? - ¿ Se fugue? Es curioso que pregunte eso ahora, hermana.
Kaçtığımda seni de yanıma alacağım.
Te llevaré conmigo cuando me fugue.
Adamlarım Kirk'i kurtaracaklar ve sonra da bana yardım edersiniz.
Ayudaré a Kirk a que se fugue y luego me echarán una mano.
Kaçıyor olmanız zaten aptallık..... ama Nice'e gidip karınızı öldürmeye niyetiniz varsa bunu yapmanıza izin veremem.
Que se fugue ya es una idiotez. Pero si tiene la intención de ir a Niza para matar a su mujer no le dejaré hacerlo.
Véronique bir kaçamak yapmıştır bunun da gizemle ilişkisi yok.
Que Véronique se fugue no es un misterio.
FUGUE SANATI Fugue sirasinda... Bach'\'fdn isminin birlestirilmis olarak gorundugu yer, bestecinin oldugu yerdir.
ARTE DE LA FUGA Durante esta fuga... donde el nombre de Bach aparece como contrapunto,
Bir yıl ortadan kayboluyorsun ve sonra benden seninle gelmemi mi istiyorsun?
¿ Vuelves después de casi un año y esperas que me fugue contigo?
Kahrolası Ellsberg'in dışında sürdüreceğiz ve sızdırmayı isteyen herhangi biri. Ve, uh, bununanlamı sizin her biriniz çizgiyi geçenler,
Vamos a procesar a Ellsberg y a cualquiera que fugue algo, y eso significa a cualquiera de aquí que se cruce de la raya, iré tras él.
- Hayır, fugue.
- No, "fugue".
Baba kötü adama bekçilik yapmaya gidiyor. Bir uçakla kaçmasın diye.
Papá va a vigilar al tipo malo y a asegurarse de que no se fugue por avión.
- Kaçmamaları için mi?
Para cuando alguno de ellos se fugue?
Damat yine kaybolmadan başlayalım en iyisi.
Empecemos antes de que el novio se nos fugue otra vez.
- Sayın Hakim sadece maddi kaynakları bile sanığın kaçma riskinin ciddiyetini gösteriyor.
- Su Señoría con los recursos del acusado hay riesgo de que se fugue.
Adam kaçma riski taşımıyor.
No hay riesgo de que se fugue.
Senin için ölen kocamı terk edip birlikte Rio'ya gideceğimizi mi?
¿ Que abandone a mi esposo moribundo y me fugue contigo a Río?
Çığır açan "Grosse Fugue" de dahil olmak üzere, son dönemlerinde yazdığı kuartetler, nesiller boyu besteci adaylarına ilham verdi.
Sus últimos cuartetos, que incluyen la revolucionaria Gran Fuga al final se convirtieron en la inspiración de generaciones de futuros compositores.
Kefaleti de mi riske sokacaksın?
¿ Ahora quieres que se fugue bajo fianza?
Bu yüzden sen doğmadan önce onu terk ettim.
Y por eso me fugue cuando tu naciste.
O da anladı, kaçmamı söyledi.
Él lo ve también. Ahora él me dice que me fugue.
O da anladı, kaçmamı söyledi Ama küçük kardeşim yanımdayken nerede kalırız, bilmem ki
Ahora él me dice que me fugue, pero tengo a una niña conmigo ¿ dónde vamos a estar?
Ama küçük kardeşim yanımdayken nerede kalırız, bilmem ki
Ahora él me dice que me fugue, pero tengo a una niña conmigo ¿ dónde vamos a estar?
Ama ben neden seni seçip sana kaçtım, biliyor musun?
¿ Sabes por qué me fugue y me case contigo?
Sizinle birlikte firar etmemi mi istiyorsunuz?
! ¿ Ambos queréis que me fugue con vosotros?
Küçük bir çocukken sirkle birlikte kaçtığımda yaptığım gösteriyi yapacağım.
Haré un número que hacia cuando era niñoy me fugué con el circo.
Ama daha kurtulmuş değilim.
Pero no me fugué.
Ben de kaçtım Stockholm'da yakalanana dek.
Más tarde, me fugué a Estocolmo. Me cogieron otra vez, la segunda vez.
Tek düşündüğüm seninle kaçmaktı zaten.
Todos creen que me fugué contigo.
İki yıl önce Maryland'e kaçarak seni bir düğünden mahrum ettim. İki yıl önce Maryland'e kaçarak seni bir düğünden mahrum ettim.
Hace dos años, les frustré una boda cuando me fugué a Maryland.
Senin yaşlarındayken tatile çıkmıştım. Genç bir çobana kaçmıştım. Aşıktım ama yakalandık!
Precisamente a tu edad, en unas vacaciones... me fugué con un pastorcito, un muchachito como tú...
İmparator, Bay Foster'la gittiğimi biliyorsa...
Si el emperador se entera de que me fugué con el Sr. Foster,
Onunla son kez buluştum bu kez senden rica ediyorum.
La otra vez me fugué con ella esta vez te la pido.
Ama çok çelimsizdim. Bu yüzden evden kaçmak zorunda kaldım.
Pero era muy débil... así que me fugué de casa.
Bana bir şey yapamazlar. Akıl hastanesinden kaçtım.
No me pueden hacer nada, me fugué de un manicomio.
12 yaşındayken kaçmıştım.
Me fugué a los 12 años.
Artık ben kaçıyorum bütün çocuklarımı ve akrabalarımı köle olarak bıraktım.
Yo me fugué y tuve que dejar a mis hijos y familiares en cautiverio.
Jackson'a evden kaçtığımı söylemişsin.
Jackson dijo que le dijiste que me fugué de la casa.
Serbest bırakılmasının büyük bir risk olacağını düşünüyoruz.
Creemos que hay riesgo de que se fugue.
Evet, annem rahibe olacağımı sanıyordu çünkü 13 yaşındayken bir manastıra kaçtım.
Mi madre pensaba que me haría monja porque me fugué a un convento cuando tenía 13 años.
Baba, Latince dersinden kaçtım.
Papá, me fugué en Latín.
Sadece bir dersi astım ve bil bakalım ne oldu? Herkes hala hayatta.
Solo me fugué, y todo el mundo sigue vivo.
Kaçalım!
Me fugué.
Banka soyguncularıyla kaçtım.
Me fugué con atracadores de bancos.
Sonra hapisten kaçtım.
Y me fugué de la cárcel.
Evden kaçtım derim. Şeye örneğin... Bakersfield ya da Fresno gibi bir yere.
No sé, que me fugué o algo así a Bakersfield o Fresno o un lugar así.
Ben sınır dışı edilmemiştim ben senden kaçtım.
A mí no me hecharon. Yo me fugué de tí.
Yangın merdiveninin devrileceğini düşünmedim.
- Me fugué por los pelos del incendio.
Ben kaçtım, tamam mı?
Me fugué, ¿ está bien?
Çocuklarım pazar okulunda.
Mis hijos están en la escuela dominical. Yo me fugué.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]