Fuma tradutor Espanhol
1,623 parallel translation
- Joe Wilson içiyor bunları.
- Joe Wilson los fuma.
O yalnızca Salem içer.
El solo fuma Salem.
Park Tae-ho'nun yalnızca Salem içtiğini öğrendim.
Me enteré de que Tae-ho Park Sólo fuma a Salem.
Sadece Salem içiyor!
El solo fuma Salem!
Sigarayı mutfakta içiyoruz.
Y sólo se fuma en la cocina.
Koruyucu melek doktorum sarışın ve yakışıklı hatta piposunu içerken daha da yakışıklı.
Angel Guardian mi doctor tiene una hermosa cabellera y es guapo aún más cuando fuma su pipa.
Kızım sigara içiyor.
Mi hija fuma cigarrillos.
Zeki, etkileyici ve çekici insanlar görüyorum. Her zaman içki ve sigara içiyorlar ama hiç hastalanmıyor, ya da ölmüyorlar.
Veo gente inteligente y atractiva que fuma y bebe todo el tiempo y nunca se enferma o muere.
- değil mi? - Cizvit. İçki, sigara içer, poker oynar.
Jesuita, el bebe, fuma, juega poker.
Sigara içer misin?
Usted ¿ Fuma?
Çek bir nefes.
Fuma, amigo Vamos.
Bunu kim içiyorsa, içtiğinin bilinmesini istemiyor.
Quien sea que fuma esto no quiere que todos lo sepan.
Sigara gibi mi içiyorsun?
¿ Las fuma?
Motorsiklet izi. Ayrıca sigara izmariti. Starkey'in içtiği marka.
Sin dudas de moto y colillas de los cigarrilos que fuma Starkey.
Benden bir fırt çekin.
Fuma, yo te invito.
Baban Virginia Slims içmez.
Tu padre no fuma Virginia Slims.
Müzede sigara içmek yasak!
No se fuma en el museo.
Ya da kim ara sıra biraz sigara tüttürmüyordur?
Digo, en serio... ¿ Y quién no fuma un porro de vez en cuando?
İşte, al.
- Toma. Fuma.
- İşte böyle!
- ¡ Así se fuma!
Hamileyken içersen, hastalıklı doğarlar.
Si fuma cuando esta embarazada, salen todos torpes.
Kokainman mı?
¿ Fuma crack?
- Evet, bizim için de biraz çek kaptan.
- Fuma mucho.
İçki, sigara ve kumar.
Bebe, fuma y le gusta el juego.
Michel nâdiren donar, Michel nâdiren sigara içer, Michel nâdiren içer, Michel nâdiren uyur.
Michel no se congela, no fuma, no toma, no duerme.
Benim evimde sigara içilmez!
En mi casa no se fuma.
Çek Ristuccia!
¡ Fuma, Ristuccia!
- Bahse girerim, seksten sonra bir but tütsülüyordur.
Apuesto a que después de coger, se fuma un jamón
Daha sonra iç.
Fuma más tarde.
O piç etrafımda sigara içtiği zaman...
Cuando ese bastardo fuma delante de mí...
Sigara içiyor musunuz? Ya kocanız?
¿ Su marido fuma?
Seviştikten sonra bile mi içmiyorsunuz? Buyrun, bunlar sizinkiler. Kocanız içse bile birşey olmaz.
Estas son para usted, para la señora, que tiene el marido que fuma, tengo otras.
Biliyorum...
- Por lo que sé... él no fuma.
İçki içmez, sigara içmez.
No bebe. No fuma.
O sigara içmez.
Ella no fuma.
O da lokomotif gibi sigara içer.
Ella fuma como una locomotora.
Bay Vaughn sigara içmez.
El Sr. Vaughn no fuma.
Burundan çekmek,.. ... sigara gibi içmek ya da enjekte etmek mi?
Lo que se aspira, la que se fuma, ¿ y la que se inyecta?
Sigara içen birini arıyoruz. Hem de mentollü sigara.
Buscamos a un fumador, que fuma mentolados.
Dostumuz Jeff, uçmayı seviyor.
Nuestro amigo Jeff fuma porros.
Kaç tane ot içebileceğinizi mi deniyorsunuz?
¿ Para ver quien fuma más marihuana? No, más no, por más tiempo.
- Sigara içiyor musun?
- ¿ Usted fuma?
- Sigara içiyor musunuz Bay Dressler?
- ¿ Fuma, señor Dressler?
Haydi, haydi!
¡ Fuma, fuma! ¡ Hala, hala, hala!
Birçok kişi puro içer, Mr. Monk.
Mucha gente fuma, Sr. Monk.
Bu evde sigara içilmez.
Uhm, no se fuma dentro de esta casa.
Sigara içiyor.
Fuma.
12 yaşındaki bir kızı tedavi ediyorum. Kokain bağımlısı. PID'si.
Trato en el pasillo a una niña que fuma crack con abscesos en el ovario, atropellada.
- O da içiyor.
Ella fuma.
sigara iç.
Bebe. Fuma.
- Bazen.
Fuma?