Gecko tradutor Espanhol
194 parallel translation
Seni Gordon Gecko saniyor!
Es tu maldito Gordon Gekko.
İki kardeş arasından büyük olan Seth Gecko Rollings Kansas Eyalet Hapisanesi'nde yatıyordu. 1988'deki Scott Şehir Bankası soygununun bir parçası olmaktan hüküm giymişti. Bu soygun sonrasında iki polis memuru ölmüştü.
El mayor de los 2 hermanos, Seth Gecko, cumplía su condena en la penitenciaría de Kansas por el asalto al banco en Scott City en 1988 en el cual murieron 2 policías.
Adliye Sarayı'nda bulundukları sırada bu adam, Seth Gecko'nun kardeşi Richard Gecko tanınan bir silahlı soygun ve taciz suçlusu. Gün ortasında büyük bir kaçış planı uyguladı. Bunun sonucunda 4 Wichita polis memuru ve bu kadın öldü.
Estando en el tribunal, este hombre su hermano menor, Richard Gecko un conocido asaltante a mano armada y delincuente sexual, escapó causando la muerte de 4 oficiales de la policía de Wichita y de la maestra Heidi Vogel, a quien los Gecko atropellaron durante una persecución a alta velocidad.
Birkaç saat önce ise, Gecko Kardeşler Big Springs'te gün ortasında yaptıkları bir içki dükkanı soygununda bir Texas Ranger'ı daha öldürdüler : Earl McGraw ve içki dükkanı tezgahtarı Pete Bottoms.
Hoy, durante un robo diurno a una tienda de licor en Big Springs los hermanos Gecko mataron a otro guardia tejano, Earl McGraw y al dependiente Pete Bottoms.
Büro, yerel polis güçleri ve Texas Ranger'ları Seth ve Richard Gecko'yu tuzağa düşürmek için güçlerini birleştirmiş durumdalar.
El FBl, la policía local y los guardias montados se han unido para capturar a Seth y a Richard Gecko.
Gecko kardeşler babasını öldürmüştü.
Los hermanos Gecko mataron a su papá.
"Burada neler dönüyor?"
Gecko está viniendo. "¿ Qué diablos está pasando?"
Ayakkabı değil o. Eddie'nin veterineri geko al dedi.
No son zapatos el veterinario de Eddie me dijo que consiguieron gecko.
bana yarım saat müsaade et ve o sinir bozan böcek mutfaktan çıkıp bu gekonun midesine inecek.
Como sea. De cualquier forma, sólo dame media hora, Y tendré a ese molesto grillo fuera de la cocina y dentro de este gecko.
Gekoyu yesin diye baykuş mu alacağız?
¿ Conseguimos un búho para que se coma al gecko?
Çünkü gekoyu küçük bir iplikle bağlayacağız böylelikle kaçamayacak.
Porque le vamos a poner un pequeño arnés al gecko para que no escape.
Gekonun en tehlikeli özelliği zekasıdır.
La parte más peligrosa de un gecko es su mente.
Gekonun beyni bu kadar.
El cerebro del gecko es así de grande.
Gekoya demiştim.
- Me refería al gecko.
- Gekoyu salıyoruz.
- Suelta al gecko.
Ama Gecko Kertenkelesi oluyorum.
Pero me estoy transformando en un gecko.
Sonra olursun... ama masada yemek yerken bir insansındır.
Puedes ser un gecko más tarde... Pero mientras comes, eres un ser humano.
Ama Max de gecko oluyor.
Pero Max es como un gecko.
Yetişkinler bazen gecko olabilirler.
Bueno, a veces los adultos pueden ser geckos...
Max, gecko olsana?
Max, ¿ puedes hacer un lagarto?
Şu anda bir gecko olmam gerektiğini düşünmüyorum.
No creo que deba hacer un lagarto ahora mismo.
Ve daha Gecko'nun bezini onarmalıyım.
Y aún debo arreglar el pañal de Gecko.
Sanki Bud Fox, "Verdiğin ders için sağ ol Bay Gecko" dedi. - Birazdan geçecek, millet.
Es como si fuera Bud Fox, diciendo, "gracias por la lección, Sr. Gekko."
Anlaşılan Grant Jordan'ı epey şikâyet etmişsiniz, Bay Gecko.
Parece que tenía un larga lista de quejas contra Grant Jordan, Sr. Gecko.
Bakar mısın? Sen Gordon Gekko kılıklı.
Disculpame, tu... tú en el disfraz de Gordon Gecko.
O çocuğun gecko * gibi dili vardı.
Ese crío tenía la lengua como una lagartija.
Gecko Sigorta'dan ajanım hesabı bana hemen gönderdi.
Aah! Mi agente en Gecko Seguros me envió un cheque de inmediato.
Gecko. Gerçek yardım.
Gecko Ayuda Real,
Yaprak kuyruklu kertenkele desenli.
Es de hoja de cola gecko piel.
Hüzünlü Gecko.
La salamquesa de luto.
İnanılmaz bir şekilde, dişi hüzünlü Gecko eş bulmak için uzaklara gider
Increíblemente, las hembras se han librado de la necesidad de un compañero.
Ama onlar aldıkları arasında aynı zamanda uzun bir kaçaklar listesi de vardı hüzünlü Gecko gibi.
También se habrían llevado una larga lista de polizones... .. como la salamanquesa de luto.
Brezilya pigme gekosu, bir parmak ucuna rahatça oturabilir.
El gecko pigmeo de Brasil podría caber en la yema de un dedo.
Fakat geko suya batmaz.
Pero el gecko es insumergible.
Tanrı'ya şükür Henry Barker Lakabı : "Kertenkele".
Gracias a Dios por Henry Barker Apodo : "Gecko".
Benim Kertenkele ile yürümem, hayatta kalabilmem için iyi olmaz.
Pensé que caminar con Gecko no sería muy bueno para mi supervivencia.
Kertenkele'nin bile kılları var...
Incluso Gecko tiene pelo...
Bununla birlikte, Kertenkele, eksik olamaz Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için...
Sin embargo, Gecko, no pueden haber testigos Es uno para todos y todos para uno.
Kertenkele için doğum gününe özel bir hediye
Les ayudé a darle a Gecko un regalo especial por su cumpleaños.
Kertenkele sahne amiri oldu.
Gecko fue el director de escena.
Kertenkele aslında çok değişik.
Me di cuenta que Gecko en realidad es muy agradable.
Kertenkele sıradışı bir hastalığa yakalandı.
El Gecko contrajo un tipo poco común de diarrea.
Kertenkele gibi birinin kadınlar üzerine otorite olması.
Gecko actúa como si fuera una autoridad mundial en mujeres.
Kertenkele Dinle... Christine hakkında..
Escucha Gecko, acerca de Christine...
Ve Kertenkele Christine'nin Smith öptüğünü öğrendi... Greg Anderson'u...... Scott Emberton'u... Ve ragbi takımının yarısını.
Y Gecko se enteró que Christine se besó con Smith Greg Anderson Scott Emberton y la mitad del equipo de rugby.
Teşekkürler, Kertenkele!
¡ Gracias, Gecko!
Kertenkele?
¿ Gecko?
Kertenkele nerede?
¿ Dónde está Gecko?
Kertenkele Öldü.
Gecko se ha ido.
Bir kereliğine Gorgon Gecko tavırlarını bırakman gerekeceğin için mi? Neden?
¿ Por qué no?
Daha açık konuşabilir misiniz, Bay Gecko?
¿ Podría ser más concreto, Sr. Gecko?