Geçecektir tradutor Espanhol
530 parallel translation
Avukatım seninle temasa geçecektir.
Ya tendrá noticias de mi abogado.
Gemim ve kargosu Berlin'in dostu olan ellere geçecektir.
Mi barco y su carga caerán en manos amigas de Berlín.
Eğer af kurulunun huzuruna çıkarsanız ve onu geri çevirirlerse, bu Wiecek'in siciline geçecektir.
Si Ud. Se presenta ante la audiencia'y no lo exoneran... aparecerá en sus antecedentes.
Acın geçecektir, inan bana.
El dolor pasará, créeme.
Bunlar geçecektir. Devam etmeliyiz.
Serán días difíciles, pero hay que continuar.
Geçecektir.
Se me pasará.
Hemen harekete geçecektir.
- Te apuesto que sí. Es un buen tipo.
Japonlar derin hücuma geçecektir.
El enemigo nos atacará con cargas.
Jürinin görevi bitmiş, tahkikat sonuçlanmış ve kayıtlara bu şekilde geçecektir.
Se disuelve el jurado. La investigación ha concluido... y quedará registrada en los archivos de este juzgado.
24 Temmuz günü saat 13'te yeni gezegen Zyra, Dünya'nın çok yakınından geçecektir ve toplu yıkımlara sebep olacaktır.
A la una del 24 de julio, Zyra, un nuevo planeta, pasará tan cerca de la Tierra, que provocará una destrucción masiva.
İş hallolduktan sonra buranın patronu sen olacaksın Eğer gizli adam işin yapılmasını isterse seninle irtibata geçecektir.
Cuando sea jefe de ese grupo si el hombre clave quiere hacer negocios, tendrá que verlo a usted.
Ölümüm durumunda tüm gayrimenkulüm ve yatırım hisselerim kocamın üzerine geçecektir.
" a mi muerte, todos mis bienes muebles e inmuebles iran a parar a mi marido.
Ölümüm durumunda tüm gayrimenkulüm ve yatırım hisselerim kocamın üzerine geçecektir.
" A mi muerte, todos mis bienes muebles e inmuebles iran a parar a mi marido.
Haftalar çabuk geçecektir.
- Las semanas pasaran rapido.
Çünkü bir sonraki istasyona varana kadar epey bir zaman geçecektir.
Porque pasará mucho tiempo antes de encontrar otro lugar para hacerlo.
Ama eğer kalacağım otel güzel yemekler de hoş olursa bu halim geçecektir.
Si la posada es acogedora, y la cena agradable... se me pasará.
Savunmasız anımda, harekete geçecektir.
En cuanto piense que bajé la guardia, hará su movimiento.
Anadolu kıyıları boyunca uzanan kentler onun tarafına geçecektir.
En las costas de Asia Menor se pondrán de su parte.
Birkaç hileyle, sınırdan kolayca geçecektir.
Se le ocurrirá una artimaña para cruzar la frontera.
Geçecektir.
Pasará.
Ama iki hafta hemen gelip geçecektir.
Pero las dos semanas pasarán.
Bizimle olursanız inanın çok makbule geçecektir.
Significaría tanto que estuviera allí. Por favor.
Eğer ormanda daha çok Thal insanı varsa, onlarla iletişime geçecektir.
Si hay más Thal viviendo en la jungla intentará contactar con ellos.
Bunun önemini halka anlatmak için bütün örgüt harekete geçecektir.
Nuestra organización se movilizará para explicar la importancia de este evento.
Stewart Paşa'yı nehrin aşağısına gönderdim mümkün olan en hızla harekete geçecektir.
He enviado a Stewart Pachá río abajo para acelerarlo en lo posible.
Yerine biri gelene kadar bir süre geçecektir.
Tardaremos un tiempo en conseguir un sustituto.
Zamanla geçecektir.
Ya se pasará.
Bu arada, başka keşif uçakları da geçecektir.
habrá más aviones de reconocimiento.
Haklıysanız sadece gülüp geçecektir.
Si es como dice Vd., se reirá de nosotros.
Sprey elbisesine dahi geçse derisine de geçecektir.
El spray atravesará su ropa... y penetrará en la piel.
Geçecektir.
La cruzará.
Kardeşinin intikamını almak için mutlaka harekete geçecektir.
No descansará hasta que se vengue.
Webster kaçtığına göre, seninle temasa geçecektir.
¿ Contactará Webster con usted, ahora que ha escapado?
Bunu duyduklarında ünite faaliyete geçecektir, çok geç olacak.
Activaremos la unidad. Cuando oigan esto, será demasiado tarde.
Birkaç dakika bekle. Yakında geçecektir.
Espera, pasará pronto.
Bir süre belki acı çekersin. Ama geçecektir.
Puede que esto te duela un tiempo, pero pasará.
Öfke patlamaları mahkemenin kayıtlarına bir kez daha geçecektir.
Sus recriminaciones iban a ser transcritas... en las actas del proceso, una vez más.
Bu işi çok sıkı tutmazsan, senin önüne geçecektir.
Y si no actúas con firmeza, lo hará él.
Önce Barzini sana karşı harekete geçecektir.
Barzini irá ¡ contra ti primero.
Mutlaka harekete geçecektir.
seguro que intentará algo.
- Şikayetleriniz kayda geçecektir profesör.
Sus quejas serán registradas, Profesor.
Acıya sarılmazsanız acı geçecektir çektiğiniz acının köklerine dokundum.
No os aferréis al dolor y el dolor pasará. Pues he llegado a la raíz de vuestros sufrimientos, y estos se marchitarán.
Dişimizi sıkmalıyız, bu da geçecektir.
Se le pasará.
Müdür seninle ilişkiye geçeceğini söylediyse, geçecektir.
Cuando un hombre como el comisionado dice que se pondrá en contacto contigo se contactará contigo.
Geçecektir.
Ya pasará.
Ordunun hazır olduğuna karar verdiğinde harekete geçecektir.
Se moverá cuando considere que el ejército está listo.
Biri mutlaka arabasıyla geçecektir.
De un momento a otro alguien pasará en coche.
Geçecektir. Endişe etme.
Así será, no se preocupe.
Geçecektir... Bu da geçecektir.
Alvy, esto pasará, estoy atravesando una crisis, eso es todo.
"Vücudun maviye dönerken hepsi geçecektir."
"que tu acabarás asi tembien, tu cuerpo azul-y amén."
Bugün harekete geçecektir.
El comenzará a moverse hoy.