English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ G ] / Godfrey

Godfrey tradutor Espanhol

615 parallel translation
Yanımda unutulmuş bir adam var! Bay Guthrie, bu Godfrey.
Señor Guthrie, éste es Godfrey.
- Adı Godfrey.
- Se llama Godfrey.
Evet, platforma çık Godfrey.
Sí suba usted a la plataforma, Godfrey.
- Harika Godfrey.
- Espléndido, Godfrey.
Her zaman bunu demek istiyordum ama o cesarete sahip değildim.
Llevo toda la noche queriendo decir lo mismo, pero no me atrevo. Godfrey.
Godfrey!
Godfrey.
Godfrey, gerçekten çok özür dilerim.
Godfrey, lo siento muchísimo.
Godfrey uşağımız olacak.
Godfrey será nuestro mayordomo.
Godfrey, umarım ayakkabı parlatmada oldukça iyisindir.
Espero, Godfrey, que sepa sacarle brillo a los zapatos.
İyi geceler Godfrey.
Buenas noches, Godfrey.
- Godfrey.
Godfrey.
Ben Godfrey, unutulmuş adam.
Soy Godfrey, el vagabundo.
- Godfrey'e ne oldu?
Pero, ¿ dónde está Godfrey?
Herhangi bir şey çalabiliyor musun?
- ¿ Sabe tocar algo, Godfrey?
- Merhaba Godfrey.
Hola, Godfrey.
Godfrey'e ne söylediğini duydum.
Oí lo que le decías a Godfrey.
Farz et ki babam bunu duydu. Sence Godfrey daha ne kadar burada kalabilir?
Si se entera papá, ¿ cuánto crees que duraría Godfrey?
Eğer babam Godfrey'i öğrenirse... sen ve o üniversite genci de öğrenir.
Si se entera de lo de Godfrey, también se enterará de lo tuyo con ese viscoso universitario.
Bunları sen mi yaptın Godfrey?
He llegado al límite. - ¿ Los ha hecho usted, Godfrey?
Eğer annem Carlo'ya destek oluyorsa, ben niye Godfrey'e olmayayım?
Si mamá puede patrocinar a Carlo, ¿ por qué no puedo yo patrocinar a Godfrey?
Godfrey bunun şahsıma ait bir şey olmadığını biliyor... ama hiç birimiz bir sabah bıçaklanmış bir şekilde uyanmak istemez.
Godfrey sabe que no es nada personal, pero al fin y al cabo a nadie le gustaría levantarse por la mañana apuñalado.
Irene ile Godfrey'in arasına girmemelisin.
No debes interferir entre Irene y Godfrey.
Godfrey, geçen yaz pomeranian'ı öldükten sonra yakınlık gösterdiği ilk şey.
Es el primero por el que tiene afecto desde que se murió su perrito el verano pasado. Irene, calma.
- Godfrey nerede? - Burada.
¿ Dónde está Godfrey?
Bir yere gitme Godfrey.
Está aquí. No se vaya, Godfrey.
Godfrey burada tatlım.
Godfrey está aquí, cariño.
Godfrey, yaklaş da Irene seni görebilsin.
Godfrey, venga aquí para que Irene le vea.
- Godfrey de geldi tatlım. - Nerede?
Aquí está Godfrey, querida.
Ve yanında kalacağına da söz verdi. Değil mi Godfrey?
Y ha prometido quedarse, ¿ verdad que sí, Godfrey?
Godfrey'i görmek istediğimi nereden bildin?
¿ Cómo sabía que quería ver a Godfrey?
- Size kahvaltınızı verirken... günaydın diyebilir, siz de aynı şekilde karşılık verebilirsiniz. - Ama bir daha asla odama gelmemelisiniz.
Cuando sirva el desayuno diré buenos días, Srta. Irene y usted, buenos días, Godfrey, pero no entrará en mi cuarto.
Tabii belki Godfrey hariç. O her şeyi bilir gibi görünüyor.
Menos Godfrey, él parece saberlo todo.
- Sözlerini biliyor musun Godfrey?
¿ Conoce la letra, Godfrey?
Sen biliyor musun Godfrey?
¿ La conoce, Godfrey?
Senin ataların ne ile gelmişler Godfrey?
¿ Cómo llegaron aquí sus antepasados, Godfrey?
Godfrey ilgilenebilir, tabii arkasını dönüp de bakarsa.
A Godfrey le podría interesar, si se diera la vuelta para verte.
- Bir dakika Godfrey.
Un momento, Godfrey.
Bir şeyler yemeye ne dersin? Godfrey, Bay Gray'e sandviç getir.
Godfrey, tráigale un canapé al señor Gray.
Godfrey Parke, seni yaşlı eşkıya!
Godfrey Parke, viejo bribón.
- Godfrey'i tanıyor musun?
¿ Conoces a Godfrey?
Godfrey'in çalışması ile alakalı bir kaç şikayetim olmuştu.
No, no tengo ninguna queja del trabajo de Godfrey.
Godfrey çok gizemli birisi.
Verás, Tommy, Godfrey es una persona muy misteriosa.
- Bir yere gitme Godfrey.
No se vaya, Godfrey.
- Evet, sakın gitme Godfrey.
No, no se vaya, Godfrey.
Bu konu hakkında bir şey demek istemedim. Godfrey bir uşak olarak bize hizmet ediyordu... ve her şey oldukça iyi gidiyordu.
Veréis, no quería decir nada, pero Godfrey había trabajado para nosotros como mayordomo y las cosas iban muy bien, cuando...
Bu Godfrey.
Este es Godfrey, ¿ ha vuelto Cornelia?
- Hayır, adım Godfrey.
No. Me llamo Godfrey.
- Ben Godfrey'im.
Yo soy Godfrey.
Godfrey'i odasında bulabilirsiniz.
Encontrará a Godfrey en su cuarto.
Sorun nedir Godfrey?
¿ Qué ocurre, Godfrey?
Biraz yaklaş Godfrey.
Déselo por ahí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]