English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ G ] / Goody

Goody tradutor Espanhol

130 parallel translation
Yakalayacağım seni, Goody Brown, ihtiyar cadaloz!
¡ Te agarraré, vieja bruja!
Newgate'e Goody, Allah ne verdiyse sür!
¡ A Newgate! ¡ Como si fuera por tu vida!
Yürü, Goody, yürü!
¡ Por tu vida, más rápido!
Daha hızlı, Goody!
¡ Más rápido!
Kapa çeneni, Goody.
Cállate, Goody.
Küçük öksüz Sezercik bakışlı adam ise Eddie Goody.
Esa caricatura de hombre que va con él es Eddie Goody.
Goody.
Goody.
Kapa çeneni, Goody.
Calla, Goody.
Goody'nin arabası tarzında.
Aún tenemos el coche de Goody.
10.30'da, Goody, Hızlıayak'ı Libery parkındaki yola bırakacak.
A las 10.30 Goody dejará a Pie Ligero en el callejón, detrás del bar.
11.36 gibi Goody geri gelecek.
A las 11.36 Goody estará en el callejón.
Goody sana söyleyene kadar, gürültü-patırtı yapma, hareket etme.
No te muevas hasta que Goody te avise.
At 11.39 Goody kasaya geri gelecek.
A las 11.39 Goody volverá a la cámara.
Aferin, Goody.
Buen trabajo, Goody.
Goody vuruldu.
Han herido a Goody.
- Goody'e ne oldu?
- ¿ Qué le ha pasado a Goody?
- Goody'i bulacağız.
- Encontraremos a Goody.
Goody, dikkat et!
¡ Goody, mira!
- Goody'nin kulaklarıyla birşey.
Algo con las orejas de Goody.
- Onu dinleyin, Bayan Goody İki-Ayakkabılı.
- Escúchela, la señorita buena.
- Oley.
- Goody.
Sakın dediklerimizi başkalarına anlatma.
¿ No estás goody-goody? ¿ Debes guardar esta conversación en secreto, bien?
İşte size Goody'nin Baş Ağrısı İlacı.
Patrocinado por Goody's, contra el dolor de cabeza.
Geceniz çok uzadığında, ve parti çok gürültülü hale geldiğinde,... Goody'nin Baş Ağrısı İlacı sizi hemen iyileştirir.
Si la noche fue muy larga o la fiesta muy movida, Goody's te deja como nuevo.
Size garanti veriyorum.
Les doy mi palabra. Goody's.
İyi günler...
Hola, Goody Gotwick.
Goody Mortimer onu markette hasta olarak görmüş.
Goody Mortimer la vio devolver en el mercado.
Goody Gotwick, teşekkür ederim.
Gracias, Goody Gotwick.
O gördüm kral goody çıplak.
El niño veía que el tonto emperador no llevaba ropa puesta.
You're nothing but a white-bread goody two-shoes with a potty mouth.
No eres más que un engendro blanco, la niñita del Country Club con problemas de insignificancia.
Her neyse, Vegas'tan Joe Domino ve Hank Goody arıyor. - Ver şunu.
Es Joe Domino y Hank Goody de Las Vegas.
Ve Hank Goody özel maç öncesi süitinde ona katılmanı rica ediyor. Bir saniye.
Y a Hank Goody le gustaría que se le uniera en su suite previa.
- Adım Hank Goody.
- Soy Hank Goody.
- Bay Goody.
- Señor Goody.
- Adım Grace, Bay Goody.
Es Grace, señor Goody. Es Grace.
Sam Goody?
¿ Sam Goodie?
Goody'de var mıdır?
¿ Sam Goodie lo vende?
Sam Goody indirimi bitmiş mi yani?
¿ Entonces ya terminaron las rebajas de Sam Goody's?
Öyleyse ben tahmin edeyim.
Ah, goody, consigo adivinar.
- Goody Williams.
- Goody Williams.
İlk şans "Goody Bags" in nereye sakladıklarını bulmak.
Y averigua dónde están las golosinas.
"Goody Bags" i aldın mı?
¿ Pillaste las bolsas?
"Goody Bags" den gözünü ayırma.
Busca las bolsas de regalos.
"Goody Bags"
Las bolsas de regalos.
Goody Pope.
Solían llamarla Goody Pope.
Goody Pope.
Goody Pope.
Goody Pope'un kocası Jacob, 4 Haziran 1692'de ölmüş.
El esposo de Goody Pope, Jacob, murió el 4 de Junio de 1692.
Gidip birilerine Goody Johnson'ı şeytanla birlikte gördüğünü söylemeyeceksin.
A menos que quieras acusarme de brujería, como a Goody Johnson.
Beynini yakarsın. - Bayan Goody'ye niye askıntı olduğunu anladım.
- ¡ Ligando con la señorira!
Goody Gotwick?
¿ Goody Gotwick?
Ayağa kalk, Goody.
En pie, Goody.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]