Great tradutor Espanhol
722 parallel translation
Delikanlı, Great Bend'de güneşin doğuşunu son kez gördü.
El muchacho.
Uzunca bir seyahate çıkmadan önce...
Ha visto el amanecer en Great Bend por última vez... antes de comenzar el viaje largo, muy largo.
" Bu, Great Bend'den Jim Taylor mı yoksa?
"¡ Si es Jim Taylor de Great Bend!"
Kızın Great Bend haricinde gördüğü en harika şehir.
La ciudad más maravillosa que la chica jamás haya visto excepto Great Bend.
Diyorsun ki ; Küçük ense, uzun ense, büyük ense, Connecticut.
Usted dice Little Neck, Long Neck, Great Neck, Connecticut.
The Great Northern fena değildir.
El Great Norden no está mal.
Eski Olympic oteliyle Great Northern.
El hotel Olimpia y Great Northern.
Hava yağışlı olunca, büyük olasılıkla Great Northern'den geliyor olmalıydınız.
Y, si llovía, es más fácil que saliera del Great Northern.
Great Northern'den başlayalım.
Vamos al hotel Great Northern.
Neyse yarın yayıncılara Great Smith sokağındaki Tacket Sproule'a git.
Bien... mañana, los editores. Tacket y Sproule de la calle Smith.
Charlie Trumbull, arazilerimizin Great Star Şirketi'ne ait olduğunu söylüyor.
Dicen que la empresa Great Star posee nuestras concesiones.
Great Star Madencilik Şirketi'nin mülkünüze el koyduğunu söylüyorsunuz.
Ustedes alegan que la compañía minera Great Star se ha apropiado ilegalmente de sus propiedades.
Bu nedenle, davalı Great Star Madencilik Şirketi'nin bu arazilerin yasal sahibi olduğunu hükme bağladım.
Por lo tanto, me veo obligado a fallar que la demandada, la empresa Great Star es la propietaria legal de las tierras compradas por prelación.
Great Star Madencilik Şirketi'nin arazisine bugünden sonra izinsiz girenler kanuna karşı gelmiş sayılacak ve cezalandırılacak.
La persona que entre en la propiedad de la empresa minera Great Star a partir de hoy estará infringiendo la ley por su cuenta y riesgo.
Büyük Batı Marketi'nde 37 cent.
En el Mercado Great Western, 37 centavos.
Great Jones Caddesi'ndeki Dr lsaacs'ı bir deneyin.
Pruebe con el Dr. Isaacs en la calle Great Jones.
+ + + + It won't be a cover-up for a shallow, inept interpretation of a great scene!
¡ Eso no encubrirá la interpretación trivial de una gran escena!
The Great Chance filmiyle Alice Tenny.
Alice Tenny, La Gran Oportunidad.
Great Neck.
Great Neck.
- Great Neck nerede?
- ¿ Dónde está Great Neck?
Great Neck, Long Island arıyor.
Llaman desde Great Neck, Long Island.
Altı numaralı operatörü ara. Great Neck.
Que llame a la operadora seis, Great Neck.
Great Neck'ten seni kim arıyor? Kiminle konuşmak istemiyorsun?
¿ Quién te llama de Great Neck que no quieres contestar?
- Operatör altı. Great Neck.
- La operadora seis, Great Neck.
- Büyük Matton vardı!
-... con el Great Matton.
Heybetli koca kedicik.
Great big darling pussycat.
Bu Hampstead'teki Great Dane.
Es el gran Danés de Hampstead.
- Bu Great Dane.
¿ Quien es? - Es el gran Danés.
Nerede biliyor musun?
¿ Sabe dónde queda? Antes era el Great Hotel Göring... y antes fue el Great Hotel Bismarck. Sí, señor.
İyi günler, hanımlar ve beyler. Hepiniz Western Grand Prix'sinin ilk etabına hoş geldiniz.
Buenas tardes, señoras y caballeros, y bienvenidos a la primera carrera de Great Preak.
- Hiç bir büyük karar...
- No great decision...
"Great Arkansas River Vicksburg Gulf" şirketini duydunuz mu?
¿ Le suena la empresa Great Arkansas River Vicksburg and Gulf?
Ben Great Plains Salona viski içmeye gidiyorum.
Iré a la cantina Great Plains a tomar whiskey.
- Great Plains Salonunda.
- La cantina Great Plains.
ailem Great Plains'i geçerken, bir grup vahşi Kızılderili tarafından katledildi.
mi familia atravesaba las grandes llanuras y una tribu de indios salvajes acabaron con ellos.
Sen polislerin deliğini yalayan kızın büyük ihtiyar babası.
You're the great, gray man whose daughter licks policemen's buttons clean.
Great Northern postasının özel kompartımanında
En un compartimiento del correo del Norte.
- Great Bend'ten yenilerini almalıyız.
- Iremos a Great Bend a comprar más.
- Great Bend öteki tarafta.
- Great Bend está en la otra dirección.
The Great Bend banka soygunu?
El robo al Banco Great Bend.
"Yüzen Şehir" olarak da bilinen devasa vapur Great Eastern'den getirdiği yükü limanda boşaltırken İngiliz yetkilileri, Avrupalı yolcuları sıkı bir kontrolden geçiriyorlar.
En el puerto, los británicos controlan a los pasajeros europeos que desembarcan del Great Eastern, buque al que llaman "La ciudad flotante".
Sen, Morris Turtletaub'dan söz ediyorsun. Böyle yanlamasına yürüyen, Great Neck'li birisidir.
Morris Turtletaub, estás hablando... de aquél de Great Neck que andaba así de lado.
Great Dane'in tadını merak et, ahbap.
¿ A que piensas que sabe?
Great White Knuckler adında bir eğlence treni var.
Hay una atracción llamada Great White KnuckIer, es una montaña rusa.
Paris'i ara. Bizimle... Great Eastern Hotel'de buluşmalarını söyle, Salı günü.
Que ambos nos encuentren este martes en el "Great Eastern".
Çünkü bunu Great Lake'de öğretmişlerdi.
Aprendí este código en Great Lakes.
Great Neck'de bir ev alıp, içini döşedi. Tıpkı benim gibi.
Se compró una casa en Great Neck y alfombró el piso de arriba, como yo.
Bana hemen Tug Barnes'ı bulun ve ona... Dedektif Ciello'nun derhal koruma altına alınmasını istediğimi söyleyin. Ve Great Neck'e, karısını ve çocuklarını koruması için 6 silahlı ajan gönderin.
Llame a Tug Barnes a la oficina de los Alguaciles Federales y dígale que quiero que recoja al detective Ciello de inmediato y envíe seis agentes armados a Great Neck para proteger a su esposa e hijos.
Alçakgönüllü olma. Harikaydı.
No seas modesto. lt was great.
I'm going to have more fun. "
" I'm going to shake it on a great big doll.
- "Great Balls of Fire" mı?
"Great Balls of Fire?"