Grenouille tradutor Espanhol
152 parallel translation
La Grenouille barı. Lamartine caddesi.
En el bistro llamado Les Bons Nuits, rue Lamartine.
Hey, Walter, 50 papeline bahse girerim ki... Gee Grenouille ilk oyunda gol pası verecek. Bak şimdi.
Walter, te apuesto 50 dólares a que Gee Grenouille hace un touchdown en la primera jugada.
- Grenouille topu aldı.
- ¡ Hut! - Grenouille vuelve a pasar.
Grenouille'den bir bacak arası pası!
Golpea a Grenouille. ¡ Reversa!
Grenouille gole gidiyor! Son 15! 10!
¡ Grenouille a 15, a 10, a cinco!
Bunu Grenouille'e götür.
Lleve esto a Grenouille.
Adı Jean-Baptiste Grenouille idi. Adının bugünlerde unutulmuş olmasının nedeni hayatındaki tek hırsının, tarihin asla iz bırakmayan bir alanında kısıtlı olmasıydı kokuların uçucu krallığında!
Se llamaba Jean Baptiste Grenouille y si ese nombre se ha olvidado hoy en día... es solo porque toda su ambición se limitaba a un campo que no deja... huellas en la historia.
İşte burada, krallığın en pis kokan yerinde, Jean-Baptiste Grenouille doğduğunda. takvimler 17 Temmuz 1738'i gösteriyordu.
Fue aquí pues, en el sitio mas pútrido de todo el reino... que Jean Baptiste Grenouille nació el 17 de Julio de 1738.
Grenoulle'in dudaklarından kaçan ilk ses, annesini darağacına götürmüştü.
Y así, el primer sonido que Grenouille dejó salir de sus labios... envió su madre a la horca.
Madam Gaillard için, Grenouille de diğerleri gibi bir gelir kaynağıydı.
Para Madame Gaillard, Grenouille era una fuente de ingresos... como cualquier otro.
Grenouille tabakhanede hayatını devam ettirebilmesinin yapacağı işlere bağlı olduğunu biliyordu!
Grenouille supo que su vida en esa curtiduría valdría precisamente... lo que pudiera producir.
Jean-Baptiste Grenouille zaferi kazanmıştı!
Jean Baptiste Grenouille había triunfado.
Pekala, Jean-Baptiste Grenouille,
Bien, Jean Baptiste Grenouille.
Giuseppe Baldini için ise, bu alışveriş, mücizevi bir şekilde, durmuş olan işlerini geçmişteki şanlı günlerini bile gölgede bırakacak şekilde tekrar canlandırmıştı.
En cuanto a Giuseppe Baldini, adquirir a Grenouille milagrosamente... transformó su negocio decreciente, y sobrepasó su gloria de otros tiempos.
Bir hafta içinde Grenouille iyice düzelmişti.
En una semana, Grenouille estaba bien.
Baldini onları sağlamayı kabul etti, ama Grenouille'in ona en az 100 kadar yeni parfüm formülü bırakması şartıyla. Grenouille için bu hiç önemli değildi.
Baldini aceptó conseguírselos... a condición de que Grenouille le dejara no menos de 100 fórmulas de perfumes nuevos.
Ona binlercesini bile verebilirdi.
Grenouille no lo dudó. Podía haberle dado miles.
Grenouille'in ayrıldığı sabah, Baldini çok mutluydu.
En la mañana de la partida de Grenouille, Baldini estaba complacido.
Grenouille şehirden uzaklaşırken, attığı her adımda kendisini daha mutlu hissediyordu.
Con cada paso que Grenouille se alejaba de la ciudad, mas feliz se sentía.
Grenouille'in böyle bir yer bulduğunu kabullenebilmesi için bir daha düşünmesi gerekti. Kokunun neredeyse hiç olmadığı bir yer bulmuştu.
Grenouille necesitó un momento para creer que había encontrado... un sitio en la Tierra donde el olor estaba casi ausente.
Hayatında ilk defa Grenouille, kendi kokusu olmadığının farkına vardı.
Por primera vez en su vida Grenouille comprendió que no tenía olor propio.
Doğan günün ilk ışıklarıyla beraber, Grenouille'in yeni bir planı vardı.
A primera hora de la siguiente mañana Grenouille tenía un plan nuevo.
Grenouille! Sen ne yapıyorsun?
Grenouille. ¿ Qué haces?
O sırada Grenouille, Paris yolunu yarılamıştı.
Para entonces, Grenouille ya iba a mitad de camino de regreso a París.
Grenouille, Orleans kapısından şehre girdi.
Grenouille entró a la ciudad por la puerta de Leones.
Çok kısa bir süre sonra Grenouille dünya yüzeyinden kaybolmuştu.
En instantes Jean Baptiste Grenouille había desaparecido... de la faz de la Tierra.
Ya La Grenouille?
¿ Qué hay de La Grenouille?
Başka bir gizli ajan sokarsak La Grenouille mutlaka anlar.
Si enviamos a otro agente encubierto, La Grenouille se dará cuenta.
Bu da Grenouille görevi gibi aramızda kalabilir mi?
¿ Podemos mantener esto en privado como la misión de Grenouille?
Grenouille yok.
Negativo sobre grenouille.
İstihbarat, La Grenouille'in yerini Nairobi'de tespit etti.
Inteligencia ubicó a La Grenouille en Nairobi.
Tango-8, La Grenouille'in adamları uçaktan inmek üzere.
Tango Ocho, la gente de La Grenouille está por descender.
- La Grenouille Paris'te mi?
¿ Está La Grenouille en París?
La Grenouille adlı bir silah tüccarının ele geçirdiği Varşova Paktı silahlarının imhasına onay verdiğinizi.
Que usted verificó la destrucción de las armas del Pacto de Varsovia que fueron, de hecho, adquiridas por un traficante de armas conocido como La Grenouille.
İkimizin de onayı gerekiyordu. La Grenouille ona da para ödedi.
Lo verificamos mutuamente.
- Yakın zamanda- - - La Grenouille'e katılmış.
- Se cree que se ha unido recientemente a...
- La Grenouille.
La Grenouille.
Tony'nin görüştüğü kadın, Jeanne Benoit, La Grenouille'ın kızı.
La mujer a la que Tony ha estado viendo, Jeanne Benoit, es la hija de La Grenouille.
La Grenouille'in açacağı belalara dayanabilecek kadar.
Lo suficiente para resistir la clase de seguridad que La Grenouille puede hacerle soportar.
Jethro, babama olanlar yüzünden La Greounille'e kafayı taktığımı sanıyorsan yanılıyorsun.
Y, Jethro... si piensas que estoy obsesionada con La Grenouille por lo que le ocurrió a mi padre, estás equivocado
Tony, o anda La Grenouille'i izliyordu belki de.
Tony podría haber estado siguiendo a La Grenouille.
Parfümcü kalfası, Jean-Baptiste Grenouille,
Jean Baptiste Grenouille será fijado a una cruz de madera...
Kurbağa ( Grenouille ).
Rana.
Grenouille.
¡ Oye!
Jean-Baptiste Grenouille.
Jean Baptiste Grenouille.
Grenouille'in nasıl yaptığına baksana!
Mira como lo hace Grenouille.
Grenouille?
¿ Grenouille?
Grenouille?
¡ Grenouille!
Grenouille? !
¡ Grenouille!
Grenouille.
¡ Asesino!
Yalan bu.
La Grenouille también le pagó. Es mentira.