Göremiyor musun tradutor Espanhol
1,033 parallel translation
Sana ne yaptırmağa çalıştığını göremiyor musun?
No te das cuenta de lo que el quiere que hagas?
Ama göremiyor musun?
Pero ¿ no lo entiendes?
Lillian bir medyum bunu göremiyor musun?
¿ No ves que Lila es una medium?
Silahlı olduğumuzu göremiyor musun?
¿ No ve que estoy armada?
Bunu göremiyor musun Ernst?
¿ Te imaginas, Ernst?
- Ne kadar yanlış olduğunu göremiyor musun?
¿ No ves que fue un error?
Göremiyor musun?
- Ésta. ¿ No lo ve?
Bu olayın sonucunu göremiyor musun?
¿ Es que no ven lo que está en juego?
Hedefi hiç göremiyor musun?
¿ Ni siquiera puedes ver el blanco?
Göremiyor musun onu?
¿ La ves?
Ne olduğunu göremiyor musun?
¿ No ves lo que ocurrió?
Bunu göremiyor musun?
¿ No lo has notado, Belle?
Mafya'yla Jandarma'nın birlikte hareket ettiklerini göremiyor musun?
¿ No os dais cuenta que la Mafia y la policía están confabulados?
Aşırı yüklediğimizi göremiyor musun?
¿ No ve que estamos sobrecargados?
Göremiyor musun?
¿ No puedes ver?
Oh, Larry, yeniden yaptıklarını göremiyor musun?
Oh, Larry, ¿ no ves que están haciéndolo otra vez?
Oradan göremiyor musun?
- ¿ No puede ver a esa distancia?
Bunu göremiyor musun?
¿ Es que no lo ves?
Manşetleri göremiyor musun?
¿ Se imagina los titulares?
Göremiyor musun?
¿ No lo ve?
Beni göremiyor musun?
¿ No puedes verme? Sí, puedo verte.
Bunu göremiyor musun?
¿ No lo entiendes?
Bunu göremiyor musun?
¿ No lo ves?
Fırsatları göremiyor musun?
¿ No ves las posibilidades?
Göremiyor musun? Dikkatlice bak.
Observen amigos, presten atención.
Her şeyin bittiğini göremiyor musun?
¿ No ves que se ha acabado?
Meşgul olduğumu göremiyor musun?
¿ No ves que estoy ocupado?
Birinci öncelikli yerler değil mi? Luther, meşgul olduğumu göremiyor musun?
Luther, ¿ no ves que estoy ocupado?
Göremiyor musun?
¿ No me ves?
Marat, bu vatanseverliğin delilik olduğunu göremiyor musun?
¿ No puedes ver que este patriotismo es una locura?
Ama göremiyor musun?
¿ Pero no puedes verlo?
- Teğmen müşterimin çok zor bir gün geçirdiğini göremiyor musun?
Teniente, no se puede ver... mi cliente ha tenido un día muy agotador?
Aşık olduğunu göremiyor musun?
¿ No ves que está enamorado?
- Göremiyor musun?
- ¿ No lo ve?
Beni göremiyor musun?
¿ Puedes verme?
Bunu göremiyor musun?
¿ No lo comprende?
Göremiyor musun?
¿ No lo ves?
Seni gerizekalı. Seni oyuna getirdiğini göremiyor musun?
Idiota. ¿ No ves que está jugando contigo?
Stefan, herşeyin bir düzmece olduğunu göremiyor musun?
Stefan, ¿ no ves que nos han tenido una trampa?
Ne oldu? Senin için deli olduğumu göremiyor musun?
¿ No ves que estoy loca por ti?
Tabelayı göremiyor musun?
¿ No ve el letrero?
Senin ne yaptığımı göremiyor musun?
¿ Puedes ver lo que estoy haciendo por tí?
Ama neler olacağını göremiyor musun?
Pero ¿ no veis lo que ocurrirá?
Göremiyor musun?
¿ Qué no ves?
- Göremiyor musun?
- Déjame ver.
Yargıç'ın Bayan Langtry'den gelen mektubu okuduğunu göremiyor musun? Gel hadi.
¿ No ves que el juez está leyendo una carta de la Srta. Langtry?
Nazik deliliğinin bana ne yaptığını göremiyor musun?
¿ No ves lo que tus gentiles locuras me hacen?
Manşetleri göremiyor musun?
¿ No ve los titulares?
- Paralelliği göremiyor musun?
¿ No ve la relación?
İyi de şimdi, meşgul olduğumu göremiyor musun?
- ¿ No ves que estoy ocupado?
Bunları göremiyor musun?
¿ A que lo ve todo?