Güneyden tradutor Espanhol
470 parallel translation
Sarı El'in Cheyyenleri ile beraber güneyden.. Oturan Boğa'ya katılmak için geldiğini söylüyor.
Mano Amarilla viene desde el sur con sus cheyenes... para unirse a Toro Sentado.
Güneyden, çölün Basmachi tarafı işlek, ve Afgani yakıcı sıcak rüzgar çeviriyor.
Desde el sur, el desierto era frecuentado por los Basmachi y un viento ardiente, el Afgani.
Eski bir arkadaş olduğunu söylersin. Güneyden.
Dile que soy una vieja amiga... del sur.
Güneyden 200 adam geliyor ve hepsi bu işi alırlar.
Vienen 200 hombres del sur que aceptarán gustosos el trabajo.
Bir kuşa güneyden kuzeye giden yol anlatılmıyor ki.
Los pájaros no aprendieron a distinguir el norte del sur.
Jeb Stuart güneyden kuşatma yapacak.
Jeb Stuart avanza por el Sur.
Barbarlar güneyden işgal ediyor.
Los bárbaros invaden desde el sur
Anguilla'nın rüzgar alan kıyısına güneyden yaklaşacaksınız.
llega a Ia playa de sotavento de AnguiIIa desde eI sur.
Ama savaş bütün parayı Güneyden alıp götürdü.
Pero la guerra se llevó todo el dinero del sur.
Bayan Finster'ın ipeği güneyden değil. Linfielde yapılıyor.
La seda de la Sra. Finster no se hila en el sur... sino acá en Linfield.
Sabahleyin güneyden Silver City'ye bir posta arabası var.
Por la mañana sale una diligencia para Silver City.
- güneyden gelen mimarlarız.
- Somos arquitectos del sur.
Ve bahar geldiğinde, Kuzeyden yapılacak saldırı hazırlığı güneyden olacak.
Y cuando llegue la primavera, en lugar del Norte montando una ofensiva será el Sur.
Kuzey veya güneyden sıkı bir hamle olursa Diaz ihtiyar bir öküz gibi yıkıIır.
Una ofensiva por el Norte o el Sur y Díaz caerá como un toro viejo.
Huerta, Pancho Villa'nın desteği ile kuzeyden ve sen General, güneyden bastırınca - Diaz çöktü.
Al atacar Huerta por el Norte con Pancho Villa y usted por el Sur Díaz, se hundió.
Ben güneyde iken, hiç yerleşimci aldınız mı güneyden?
Dígame, ¿ mientras estaba en el Sur, llegó algún colono de la cuenca del norte?
Güneyden geldiğinden beri... sürekli bela peşinde koşar.
Desde que llegó del sur... me di cuenta de que le encanta armar camorra.
Güneyden tırmanabiliriz. Orası daha düz duruyor.
Parece un buen camino, casi en línea recta.
Yüce Tanrının üzerine yemin ederim Macar Milletini düşmanlara karşı koruyacağım. Doğudan, güneyden, batıdan veya kuzeyden gelse de...
Juro frente a Deus Todo Poderoso... proteger a Hungría de sus enemigos... de donde sea que vengan, norte, sur, este o oeste.
Doğudan ve batıdan, kuzeyden ve güneyden, her şeyleriyle geldiler, koyunlarını sığırlarını ve develerini önlerine kattılar.
De Este a Oeste, de Norte a Sur, vinieron con todo lo que tenían, conduciendo sus rebaños, sus ganados y sus camellos.
Öyleyse güneyden bastırıyorlar demek!
Entonces, nos han desbordado por el sur!
Kuzeyden, doğudan ve güneyden, aynı anda, şaşırtacağız.
Un ataque simultáneo por sorpresa desde el norte, el sur y el este.
Güneyden Badoglio ile birlikte.
Un general badoliano, viene del Sur.
General Santa Anna, zorba saltanatına karşı koyan herkesi ezerek, güneyden onlara doğru yaklaşıyordu.
El generalísimo Santa Anna cruzaba México hacia el norte... aplastando a los opositores de su gobierno tirano.
Yanında, 1000 tane adamı var gelecek hafta güneyden buraya hareket edecekler.
Ha reunido a casi mil hombres... y estará listo a principios de la semana. ¿ Mil?
Pompey'in şu anda 20 mil batımızda kamp kurmuş olduğunu... Lucullus'un ordusunun da cebri gece yürüyüşüyle... güneyden buraya doğru yaklaşmakta olduğunu... bilmek, cesaretinizi takviye edebilir.
Quizá refuerce vuestro valor el saber... que Pompeyo se encuentra acampado a 20 millas al oeste de nosotros... y que el ejército de Lúculo se acerca desde el sur... por la noche a marchas forzadas.
Onlar bize Güneyden aldığımız eski model tüfeklerin yerine yeni model tüfekleri devamlı tedarik etmeyi teklif ediyor.
Nos ofrecen suministro continuo de armas modernas en lugar de los rifles anticuados que conseguimos del sur.
Güneyden nefret ederim.
Y detesto el sur.
İsyancılar, güneyden Madrid'e saldırdı.
Los rebeldes atacan. Desde el norte, contra Madrid.
Kuzeyden Irun, Güneyden Badajoz, Franco tarafından işgal edildi.
Irún al norte, Badajoz al sur, son ocupadas por los franquistas.
Madrid'de püskürtülen Franco, güneyden saldırdı.
Franco rechazado en Madrid, ataca por el Sur.
Güneyden çok uzaklarda.
Muchas leguas al sur.
Adamlarınız güneyden bizi korur mu?
¿ Pueden desplegarse en una cortina hacia el sur?
Güneyden alamaz mısın?
¿ No puedes coger algunos del sur?
Peki, güneyden adam al, üç bölümden birini.
Vale, Bromhead. Coge hombres del sur, una sección de cada tres.
Ya yine güneyden gelirlerse?
¿ Y si vienen otra vez por el sur?
Güneyden gelen kuzenimiz için o odaya ihtiyacımız var.
Necesitamos el cuarto para nuestro primo del sur.
Hayır, daha güneyden.
No, mas al sur.
Efendim, güneyden yaklaşan bir atlı var.
Señor, un jinete se acerca desde el sur.
- Bunu güneyden kuzeye söyleyebilirim.
- Sé diferenciar el norte del sur.
- Güneyden Milliyetçi Parti...
- El partido nacionalista del sur...
Rüzgar, güneyden saatte 25 kilometre hızla esecek.
Vientos del sur a 25 km por hora.
Güneyden ve kuzeyden dar sokağa ayrılıyor.
Da a un callejón que corre de norte a sur.
Vahşi yaban domuzu ve geyik sürüsü... güneyden yaklaşıyor.
Se acercan bestias negras y ciervos.
Efendim, eğer suya köprünün iki mil aşağısından yada yukarısından girebilsek Santa Elia'ya güneyden...
Señor, si nosotros pudiéramos entrar en el arroyo dos millas sobre o debajo del puente alrededor de Colina 418, y entonces entre en Santa Elia del sur...
İtalyan tümenler ve 18.000 Çetnik güneyden gelecek.
las divisiones italianas y Chetniks, 18,000 provienen del sur.
İki gün içinde Villa ve Zapata güneyden ve kuzeyden aynı anda saldırıya geçecek.
Dentro de dos días, Villa y Zapata atacarán a la vez el norte y el sur.
Bill! Rüzgar yön değiştirdi. Güneyden esiyor.
Will, el viento cambió de dirección.
Amerikalı ve güneyden gelen suçluların eylemleri sonuç yani güneyden gelip kuzeyde yaşayan ayaktakımı kimsenin yapmayacağı en pis işleri yapıyor.
El hecho de que el Americano y los delincuentes del sur son el efecto... significa que... el rebaño de inmigrantes que vienen a vivir al norte, ocupan los puestos más denigrantes, esos que nadie quiere.
Güneyden şiddetli esiyor.
Sopla fuerte de sur, no está como para navegar.
Güneyden mi?
¿ Del Pacífico?
güney 137
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güneybatı 23
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güney carolina 23
güney dakota 18
güneyde 29
güneye 48
güney afrika 87
güneybatı 23
güney pasifik 33
güney amerika 163
güneydoğu asya 29
güney carolina 23
güney dakota 18