Güneş doğdu tradutor Espanhol
155 parallel translation
# Güneş doğdu, rüzgar esti #
El sol brillaba y el viento soplaba.
- Güneş doğdu.
- Ya ha salido el sol.
Güneş doğdu doğacak.
El sol está a punto de salir.
Güneş doğdu ve harika bir gün.
Brilla el sol y hace un día estupendo.
Güneş doğdu.. her günkü gibi.
El sol. Como todos los días.
Bataklıkta güneş doğdu..
Ha amanecido en los pantanos.
Güneş doğdu.
Ya ha amanecido.
Güneş doğdu.
Ya es de dia.
Güneş doğdu.
Salió el sol.
Güneş doğdu, iş zamanı!
El sol ya salió y está brillando, hora de trabajar!
Güneş doğdu bile.
Ya amaneció.
Güneş doğdu!
¡ El sol ya ha salido ¡
Güneş doğdu.
El sol se ha levantado.
Herneyse buradasın güneş doğdu yeni bir gün ve tanrının yeşil dünyasında her şey yolunda.
Me siento bien por esto. No quise decir nada anoche pero tenía mis dudas de que vinieras.
Uyan, Bart. Güneş doğdu heryer ışıl ışıl, küçük adam.
Despierta, Bart. Levantate y brilla, pequeñin.
Güneş doğdu demek.
Que el sol ha salido.
Güneş doğdu.
Bien, el sol salió.
Güneş doğdu, batmak üzere.
El sol salió hace tiempo.
Güneş doğdu.
Ya salió el sol.
Güneş doğdu, kuşlar uçuyor,... işte benim ağabeyim kendi iyi işine gidiyor.
el sol brilla, los pájaros cantan aquí está mi hermano mayor de camino a su gran trabajo
Güneş doğdu. Sıcaklığı vurmaya başladı.
El sol ha salido... la temperatura ha bajado.
Güneş doğdu.
El sol sale.
Güneş doğdu da.
Se puso soleado.
Saat 6 : 00'da güneş doğdu.
La aurora rayó a las 6am.
Güneş doğdu.
El sol ha salido
Güneş doğdu.
Hora de levantarse.
Bir bulutun arkasından bütün adayı atdınlatan ikinci bir güneş doğdu.
Detrás de una nube sale otro sol que ilumina toda la isla.
Güneş doğdu. Kalk haydi.
Levantate y anda.
Güneş doğdu.
Acaba de salir el sol.
- Güneş doğdu.
- El sol salió.
Sonunda güneş doğdu.
Hay sol por fin.
Güneş doğdu... Güneş battı...
El sol salía... y se ocultaba
Güneş doğdu, kendi ayaklarım üzerinde durdum ve kendi kulaklarımla işittim.
y yo caminé con mis pies... y oí con mis oídos.
Gami, uyan. Güneş doğdu.
¡ Gami, despierta, ya salió el sol!
Güneş doğdu ve beni ısıtmaya başladı.
El sol surgió, y empezó a calentarme.
- Ve güneş doğdu.
Y aquí viene el sol.
Hadi, güneş doğdu.
Venga, despierta.
Güneş çoktan doğdu.
El sol está alto en el cielo.
Ayın 20'si güneş her zamanki gibi doğdu.
La mañana del veinte amaneció como otra cualquiera.
O bizimle, ve Dünya havası soluyor, ama farklı bir Güneş altında doğdu.
Ella está con nosotros y respira el aire de la Tierra, aunque nació bajo un sol diferente.
- Güneş henüz doğdu.
- ¿ Qué hora es?
Lordum, güneş arenanın üstünde doğdu.
Mi señor, el sol ya ha salido.
Güneş doğdu hanımefendi.
Ya amaneció, señorita.
Güneş neredeyse doğdu değil mi?
Casi está amaneciendo, ¿ verdad?
Yani... bir anda güneş gibi doğdu.
Tiene una personalidad fuerte. Es muy especial.
- Güneş doğdu.
¡ Amanecer!
Güneş doğuda doğdu mu?
¿ Salió el sol por el Este?
Güneş doğdu.
Es un lindo día. Es hora de levantarse.
- Güneş ne zaman doğdu?
¿ Cuánto hace que salió el sol?
Neşeli Çiftlik'e güneş bir kez daha doğdu.
- Buenos días, Mamá Maggie. Ha salido el sol nuevamente sobre La Granja Feliz.
Güneş çoktan doğdu, Melinda.
Despiértate y brilla, Melinda