Habanero tradutor Espanhol
33 parallel translation
Hayır, bir şişe habanero lütfen.
No, una botella de Habanero, por favor. ¡ Ay!
Misket limon, sirke, soğan ve tuzla terbiye edilmiş baharatlı biber.
Habanero y ajíes de Cayena con jugo de lima, vinagre, cebolla y sal.
Baharatlı Habanero.
Picante habanero.
Avanak, habanero biberlerini aldın mı?
Noodle, ¿ trajiste el chile habanero?
Habanero geldi.
Eso es un habanero...
- Ne demek istiyorsun? - Pardon. Biraz habanero sosu alabilir miyim lütfen?
Disculpe, ¿ podría darme salsa de habanero, por favor?
Bir kırmızı biber boyutlarında bir radyoaktif izotop düşün.
Piensa en el isótopo radioactivo como un pimiento habanero.
Ben olsam habanero Sriracha biber sosu seçerim.
Te recomiendo un habanero Sriracha.
Habanero reçelini buzdolabından çıkarıp yumurtalarla karıştır ve bam!
Oye, saca la jalea Habanero del refrigerador, mézclala con los huevos y listo.
Habanero reçelli yumurtalarımı denemen lazım.
Oye, tienes que probar mi jalea Habanero con huevos.
Havana çiftliklerinden gelme özel bir Habanero biberi.
Un habanero especial de una granja a las afueras de la Habana.
"Habanero Massacre" acı sosu mu?
¿ "Habanero Masacre"?
Dalyan gibi bir Havanalıyla tanışıp burada bir aile kurmayı umut ediyordum.
Estaba esperando encontrar un fuerte y joven habanero, y empezar una familia aquí.
Özellikle, habaneros kırmızı biberi ki bu da dünyadaki en güçlü biberlerden biri olmalı.
en particular, chile habanero que se supone que es uno de los más poderoso del mundo.
Hediyen için de teşekkürler acı biber sosu ve Arnavut biberleri için.
- Gracias. Gracias por la canasta con tabasco y chile habanero.
Yani öğlen Sahra çölünde... acı biber yiyen... bir eskimo gibi.
Eso está cerca en casa En el bosque Como un esquimal comiendo Las pimientas Habanero En el Sahara al mediodía.
Gercek habanero borek ile yapilan ben hidroponokal ekili.
Está hecha con chiles habaneros reales... que cultivé hidropónicamente.
Hayır, ben buraya şey demek için geldim dün akşam yemeğindeki habanero sosu neredeyse La Rica'nınki kadar iyiydi.
Escucha, estoy aquí para decirte que... la salsa de habanero de anoche estaba casi tan buena como la de La Rica.
Mayalanmış habanero yağı ve köpüklü greyfurt suyu ile olan mı?
¿ La del aceite de habanero... y el agua de pomelo brillante?
O, Habanero biberli şekerlemeden çünkü evliliğimiz çok harika...
Ese es betún de chile habanero, porque nuestro matrimonio será...
Kara lahana, patates, habanero biberi ve greyfurt.
Col, patata, pimiento habanero, pomelo.
- Dilini çıkar. - Acı sos olmaz.
- No la salsa de chile habanero.
Grubu bölersen,... diline acı sos dökmen gerekir.
Cuando interrumpes el grupo, te toca salsa de habanero en la lengua.
Ben şimdi sıcak habanero biber değilim.
Soy un chile habanero caliente ahora
Mango habanerolu.
Mango habanero.
Sonbaharın, silinip gitmeye başladığı bu gevrek günlerde şef, tavuğu habanero biberinde salamura ediyordu... Hatta, tavuğun çıtır kabuğuna bile habanero serpiyordu.
Porque en este tiempo quebradizo cuando el otoño empieza a desvanecerse, el chef salmueras pollo en habanero e incluso añade habanero polvo de la corteza.
Acı soslu balığın nasıl?
Cómo esta tu Jurel Habanero glaseado?
Takonun içindeki biber çok acıymış. Şu an resmen alev sindiriyorum.
Este taquito tiene habanero y estoy digiriendo lava, literalmente.
Acı soslu patates cipsi ister misin?
¿ Patatas fritas con chile habanero?
Hiç dünyaca ünlü Habanero salsasını denedin mi?
¿ Has probado su mundialmente famosa salsa habanera ya?
Habanero koymalısın.
Tienes que poner el habanero.
Mary Kate'in, Roger adında Havanese'si varmış.
Sí. Mary Kate tenía un bichón habanero llamado Roger que acaba de morir.
Aman tanrım!
¿ Qué es un bichón habanero?