Haga tradutor Espanhol
47,186 parallel translation
Bu gece vardiyanı devralmamı ister misin?
¿ Quieres que haga un turno esta noche?
Siz onu boş verin. Kendisi biraz odundur.
No le haga caso, no es un romántico.
Hesaplamaları siz yaparsınız.
Así que haga las cuentas.
Benden yapmamı istediği şey.
Lo que él quiere que haga.
Bunu sürekli yaptığımdan değil.
No porque lo haga todo el tiempo.
Leeds'in bu boku gün ortasında yapıyor olmasına inanamıyorum.
No puedo creer que Leeds haga esto de día.
Ne yaparsam veya ne söylersem söyleyeyim gün aynı şekilde başlıyor ve bitiyor.
El día empieza y termina igual, más allá de lo que diga o haga.
Ne yapayım peki?
¿ Qué quieres que haga?
- Bunun böyle olması demek istemedim.
- No fue mi intención que se haga así.
Sana bir şey sorayım, ne tür teklifler olduğunu biliyor musun Bu firmayı satmak için uğradım mı?
Deja que te haga una pregunta, ¿ sabes qué tipo de ofertas he llegado a vender en esta firma?
Peki ne yapmamı istiyorsun Catherine?
Pero, ¿ qué quieres que haga, Catherine?
Ne yapmam gerekiyor?
¿ Que se supone que haga?
Nefes verin, sol dizi sağ bileğinizin yanına getirin oturma vaziyeti, son dönüş.
Exhalen y haga estallar la rodilla izquierda detrás del tobillo derecho. Sentarse. Sentadas.
- Gelince kıçına tokadı basacak.
Y cuando lo haga, te dará unas nalgadas.
Ne yapmamı istiyorsunuz?
¿ Qué quieres que haga?
O kılıçla göz kamaştırıcı şeyler yapmamı sağlamaya çalışacağınızı varsayarak peşin peşin söyleyeyim.
Sé lo que quieren hacer. Quieren que haga algo vistoso con esa espada.
Ne istiyorsanız yapın.
Haga lo que quiera.
Ben ne yapacağım peki?
¿ Qué esperas que yo haga?
Ve devriyeni attıktan sonra değişiriz... Sen şu an başlayacaksın ve bir şey görürsen, Biraz tuhaf, garip şeyler duyarsan,
Y cuando haga sus recorridas, debe hacerlo dos veces, lo mismo que acabamos de hacer debe empezar ahora mismo y si ve algo, escucha algo extraño, un poco extraño.
Bunu yeterince vurguluyorum, aptalca bir şey yapmanı istemiyorum. Anladın mı?
No puedo enfatizar lo suficiente, no quiero que haga algo estúpido. ¿ Entiende?
Ses çıkarma.
No haga ningún sonido.
Seni incitecek kişi olarak... Belki korkuyordu...
De ser el que te haga daño tal vez tenía miedo de...
- Hayır, hayır, yok.
- No, no, no lo haga.
Tamam, nota bakar mısın Ve bu notu olalım mı?
Léala, entonces, y haga lo que dice la nota.
Kendimi daha iyi hissettirmemi ister misiniz?
- ¿ Quieres que te haga sentir mejor?
Onun ne yaptığı umurumda değil.
La usará. ¡ No me interesa lo que haga!
- Yaptığım şey iyi değil.
- No es algo que haga bien.
Ne yaparsam yapayım, her hâlükârda öleceksiniz.
No importa lo que yo haga, usted morirá.
- Açmasak iyi olur.
No quieres que lo haga.
Her neyse seni mutlu eder.
Lo que te haga feliz. Bravo.
Benden ne yapmami istersiniz?
¿ Qué quieres que haga?
Bu yüzden şeyhin yapmayacağını yapacak biri lazım.
Necesitamos a alguien que haga lo que el jeque no quiere hacer.
Neden yapmamı bu kadar istiyorsun?
¿ Por qué quieres que lo haga tanto?
Biri bir şey yapsın!
¡ Alguien haga algo!
İlk kez seveceğine dair gerçekten umudum var.
Por primera vez tengo esperanzas de que ella lo haga.
Burada ne yapmam gerekiyorki?
¿ Qué se supone que haga?
Onun da acı cekmesini istiyorum aynı benim çektiğim gibi.
Quiero que le haga daño... Como si me hiciera daño.
Pekala gittiğinde bizim için birşey yapmanı isteyebilir miyiz?
Bien, ¿ Podemos pedirle que haga algo por nosotros cuando vaya?
- Aptalca bir şey yapma.
- No haga nada estúpido.
Yani aptalca bir şey yapmaya kalkışma.
Así que, no haga nada estúpido.
Bay Riley, size yardım etmek için tüm gücümü kullanacağım ama sizden istediğim tek bir şey var.
Sólo así voy a entregarme, ¿ me oye? Sr. Riley, le prometo que haré todo lo que pueda para ayudarle, pero quiero que me haga un favor.
Düşücesizce hareket etmeyin, tamam mı?
No haga nada drástico, ¿ vale?
Gerekeni yapacağız.
Haremos lo que haga falta.
Ona yaptırırım.
Le pediré que lo haga.
Belki bir dahaki sefere arabayı doktor kullanır siz de ameliyatı yaparsınız. Olur mu?
La próxima vez le pediré al doctor que nos lleve y a usted que haga la operación, ¿ qué le parece?
Gerçi işine yaramayacak.
No es que te haga ningún bien.
İçeri gir, Charles'ı sessiz tut.
Entra, que Charles no haga ruido.
Hayır, yapmayın.
No, no haga eso.
Gemiye atlada ön taraftan bir yer kap.
¡ Alphabot! Haga viajes a la vanguardia.
Bence yaptıkların yeter zaten.
¿ Qué quiere que haga?
Bunu yapacağından emin olmalıyız.
Me aseguraré de que lo haga.