Hakkında tradutor Espanhol
146,076 parallel translation
Altyapı hakkında bir söz vermedim.
No dije nada de infraestructura.
Bana o kadın hakkında bildiğin her şeyi anlat.
Dime todo lo que sepas de esa mujer.
Hakkında bulabildiğin her şeyi bul.
Consigue todo lo que puedas de ella.
Amerika'nın silah politikası hakkında sizin görüşleriniz neler?
¿ cuál es su opinión sobre la política sobre las armas en los Estados Unidos? ".
Jack Bowman hakkında ne biliyoruz?
¿ Qué sabemos de Jack Bowman?
Soru da beklemiyordum. Silahlı şiddet hakkında soru gelince aklımdakileri söyleyiverdim.
Y... cuando me preguntaron sobre la violencia con armas, simplemente di mi opinión.
Biliyorum ki Tom da ben de ilk 100 günlük programı hakkında oldukça hevesliyiz.
Y sé que tanto Tom como yo estamos muy emocionados por su agenda para los primeros cien días.
Pornografi hakkında sizin fikriniz nedir ve bu konuda nasıl yardımcı olacaksınız? "
¿ Qué piensa sobre la pornografía y cómo va a ayudar con este problema?
Aynı zamanda tüm devlet üniversiteleri ve yüksekokulları için de programlar açıp işsiz kalan işçilerin, yeni teknolojiler hakkında eğitilmesini sağlamak istiyorum.
Pero también quiero crear programas en cada universidad pública del país para que los trabajadores desempleados puedan aprender estas tecnologías nuevas y emergentes.
First Lady'nin geçmiş taramaları hakkında dediklerini duydum ve bir sorum var.
Escuché lo que la primera dama dijo sobre la comprobación de antecedentes y tengo una pregunta.
Senatör Bowman, silah güvenliği hakkında çok farklı fikirlere sahibiz.
Senador Bowman... usted y yo tenemos opiniones muy diferentes sobre la seguridad de las armas.
Konu hakkında farklı taraflarda olsak da konuyu gündeme getirmek adına Senato Ödenek Komitesi Başkanı olarak önceki Kongre'nin, federal geçmiş taramalarını sıkılaştıran 8180 sayılı taslağını tekrar Senato'ya taşıyacağım.
No estamos de acuerdo en este tema, pero, en un esfuerzo para sacar la cuestión a debate, como presidente del Comité de Asignaciones del Senado, volveré a introducir el Proyecto de Ley 8180 del anterior Congreso que endurece las comprobaciones de antecedentes federales.
Senatör Bowman, silah güvenliği hakkında çok farklı fikirlere sahibiz.
Senador Bowman, usted y yo tenemos opiniones muy diferentes sobre la seguridad de las armas.
Az önce 8180 hakkında Hookstraten'la uzun uzun konuştuk.
Acabo de tener una larga conversación con Kimble Hookstraten sobre 8180.
Ülkeyi partilerin üstüne koyma hakkında söylediklerinizi dinledim efendim.
Escuché lo que dijo de "país sobre Partido", Señor Presidente.
Hannah Wells hakkında verdiğim ipucu iş gördü, değil mi?
El tip que te dí de Hannah Wells resultó, ¿ no es así?
Hookstraten hakkında bir haber yapacağız.
Saldremos con una historia sobre la Presidenta Hookstraten.
Nassar'ın ölümü hakkında konuşamam.
Es una investigación abierta.
Hakkında iyi şeyler duymuştum.
Él fue mi mentor.
- Nedir? - Bunu duymalısınız. Meclis Etik Komitesi, Sözcü hakkında soruşturma başlattı.
El Comité de Ética de la Cámara acaba de anunciar que están abriendo una investigación sobre la Presidenta.
Doğrudan soruşturma hakkında yorum olmasın.
Sólo asegúrate de no comentar sobre la investigación, en sí misma.
Sadece Majid Nassar hakkında birkaç şey soracağım.
Sólo quiero hacer algunas preguntas sobre Majid Nassar.
Sürmekte olan bir soruşturma hakkında yorum yapmayı kabul etmiyorum.
Me niego a hacer comentarios sobre una investigación en curso.
İşe başladığımda Beyaz Saray hakkında okuyabildiğim her kitabı okumuştum.
Cuando me apunté, intenté leer todos los libros que pude sobre la Casa Blanca.
Meclis Etik Komitesi, Meclis Başkanı hakkında soruşturma başlattı.
El Comité de Ética está abriendo una investigación a la portavoz.
- Sağ ol. Şu sanat bursu hakkında - Yasama birimine ulaştım.
Señor, he contactado con Asuntos Legales sobre esa beca de educación artística.
Güzel de Lozano hakkında bu kadar bilgiyi nereden edinmiş?
Bueno, eso es genial, pero, ¿ de dónde sacó esto sobre Lozano?
Aradığınız adam hakkında bir şey söyleyeyim.
Deje que le diga algo sobre el hombre al que buscan.
Ancak bu akşam size seslenirken içim rahat çünkü nihayet başımıza gelenler hakkında gerçekleri söyleyebileceğim.
Pero, esta noche, les hablo desde el corazón porque, finalmente, les puedo decir la verdad sobre lo que realmente nos ha ocurrido.
Shepherd hâlâ serbest ve İkinci Aşama'yı gerçekleştirmeye hazırlanıyor. Hakkında henüz hiçbir şey bilmediğimiz dev bir saldırı. Tek çıkış yolumuz Roman.
Shepherd sigue ahí fuera preparándose para ejecutar la Fase Dos, un ataque catastrófico del que aún no sabemos nada, y Roman es nuestra única pista sólida.
Kırabilirsek belki saldırı hakkında bir ipucu bulabiliriz.
Si logramos acceder a ellos, quizá podamos obtener alguna pista del ataque.
Stepulov oğlunun öldüğünü öğrenirse saldırı hakkında asla bilgi vermez.
Una vez que Stepulov averigüe que su hijo ha muerto, jamás nos dará la información sobre el ataque.
Yetimhanedeki hücre hakkında bir şeyler söyleyebilir misin?
La celda en el orfanato, ¿ me puedes hablar de ella?
Orada neyle karşılaşacağı hakkında bir fikrimiz yok.
No tenemos ni idea de en qué estaría entrando.
Bir olay hakkında.
Con un caso.
Daedalus hakkında sorularımız var.
Tenemos preguntas sobre Dédalo.
Reade, Tasha... Thad Munson ve Phineas Gilmartin hakkında ne biliyoruz?
Reade, Tasha,... ¿ qué tenemos sobre Thad Munson y Phineas Gilmartin?
Weller, az önce Riley'nin bilgisayarında Riley Motors'un satışı hakkında basın açıklaması taslağı bulduk. Uzay çalışmalarına odaklanacakmış.
Weller, acabamos de encontrar un borrador de un comunicado de prensa en el portátil de Riley anunciando la venta de Riley Motors así él puede centrarse más en sus viajes espaciales.
O zaman tekrar benim problemlerim hakkında konuşabilir miyiz?
Entonces, ¿ podemos volver a hablar de mis problemas?
Ekip üyesi hakkındaki endişelerini dile getirişini ve sonrasında o kişinin köstebek oluşunu söylüyor.
Y que ella expresó preocupación por el miembro del equipo que luego resultó estar comprometido.
Truman Protokolü hakkında bir şey bulduğunu söyle bana.
Dime que tienes algo sobre el protocolo Truman.
Planımız hakkında F.B.I.'ın bir şey bilmediğinden emin misin?
¿ Seguro que el FBI no sabe nada de nuestro acuerdo?
- Ne hakkında?
¿ Sobre qué?
Demek ki, birşey hakkında yardımına ihtiyaç duyacağım, Miranda.
Miranda, necesitaré tu ayuda con algo.
Bilirsin iyi karakter analizi yaparım... fakat senin hakkında yanılmışım.
Sabes que por lo general soy buen juez de carácter pero me equivoqué contigo.
Eski yaşamın hakkında ne hissettiysen bundan daha iyidir.
Sin importar cómo te sintieras sobre tu vida anterior es mejor que esto.
Erzak hakkında endişelenmememiz gerektiğini söylediler ve sokağa çıkma yasağı için.
Nos dijeron que no tendríamos que preocuparnos más por las raciones y los toques de queda.
Bunun hakkında...
Sí sobre eso...
Şansın olduğu zaman bu cesedi serbest bırakmadın. Belki de oğlun hakkında benden haber almayı umuyordun.
No liberaste este cuerpo cuando tuviste la oportunidad tal vez esperabas escucharme con noticias sobre tu hijo.
Şaşırdım doğrusu, William internet hakkında...
Me sorprende que William sepa siquiera algo sobre...
Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz bilemem ama, hayallerinizi süsleyen, bir anne olmayacağım.
No sé lo que sabréis desde ahí, pero no voy a ser la madre perfecta con la que probablemente estéis soñando.