Haksız mıyım tradutor Espanhol
2,883 parallel translation
Haksız mıyım?
Estoy en lo correcto?
Bu ikinci şansın, haksız mıyım?
Esta es tu segunda oportunidad, ¿ no?
Öncelikler değişebilir, haksız mıyım?
¿ Las prioridades cambian ¿ Verdad?
Eminim bira oyununun ortaya çıkmasından önce gitmişsindir, haksız mıyım?
Apuesto que fue unos pocos años antes de la ping-pong-cerveza, ¿ verdad?
Ayrıca biraz sapıklaştın, haksız mıyım?
Si. Y eres una pervertida, ¿ no?
Haksız mıyım?
¿ Tengo razón gente?
- Haksız mıyım? - Evet.
- ¿ Tengo razón?
Haksız mıyım?
¿ Estoy en lo cierto?
Haksız mıyım?
¿ Correcto?
aslında, bu gece tuğla kullanmamanın büyük bir sorumsuzluk olduğunu gördük, haksız mıyım?
De hecho, creo que esta noche demuestra que es más irresponsable no usar uno, ¿ verdad?
Haksız mıyım? - Selam!
¿ Verdad?
- Haksız mıyım?
- ¿ No tengo razón?
Bu silahı kullanan tek bir Votan ırkı var ve o da Indogene ırkı değil. Haksız mıyım Ben?
Solo hay una raza Votan que usa esas y no es Indogene, ¿ o no, Ben?
Haksız mıyım? Erkek arkadaşlarını düşünürsek.
¿ Por causa de los novios?
Laura, Bob, Bob da Laura. Ayrıca güzel ama çılgın, Aimee Mann görünüşlü yüzünde kim bilir başka kaç tane daha kişilik geziyor. Haksız mıyım?
Laura es Bob, y Bob es Laura, y quien sabe cuantas otras personalidades tienes en tu linda pero loca, cara de Aimee Mann. ¿ Estoy en lo cierto?
yoksa haksız mıyım?
¿ O estoy equivocado?
Haksız mıyım?
¿ No te parece?
Haksız mıyım?
¿ Tengo razón?
- Haksız mıyım?
¿ Tengo razón?
- Haksız mıyım?
- ¿ No?
Bakın Bay Pincus, sesiniz bana dalavere yemez bir adamın sesiymiş gibi geliyor bana. Haksız mıyım? Evet.
Escuche, Señor Pincus, Suena como si fuera una especie de no-tonterías de un chico para mí, ¿ cierto?
Haksız mıyım? - Bir çeşit öyle.
¿ Verdad?
Görebileceğim çok bir şey kalmadı artık, haksız mıyım?
Yo no veré gran cosa. ¿ No es cierto?
Haksız mıyım Leif?
No es cierto, leif?
Adeta senin yaşlanmış halin, haksız mıyım?
Si le quitas unos años, el viejo es igualito a ti.
Beni çok kolay tongaya düşürdün, haksız mıyım?
Realmente supiste manipularme.
Eğer gittikçe yumuşarsa haksız mıyım?
Si se está poniendo blando... ¿ Tengo razón?
Haksız mıyım?
¿ Estoy equivocado?
Her Gallagher bu kadarıyla başa çıkabilir, haksız mıyım?
Los Gallagher podemos con eso, ¿ no?
Haksız mıyım?
- ¿ Tengo razón? - ¿ Qué foto?
Haksız mıyım Gonzaburo?
¿ Verdad Gonzaburo?
Nasıl biriysen öyle davran. Haksız mıyım?
Se quien eres de verdad. ¿ Tengo razón?
Haksız mıyım sence?
¿ Crees que me equivoco?
- Cennet gibi, haksız mıyım?
- Para cagarse, ¿ no?
Galiba lisede çok havalıymışsın, haksız mıyım?
Por lo visto en el instituto eras superguay.
Abartacak bir şey değil, haksız mıyım?
No irás a reprochármelo, ¿ verdad?
Biri yakalanırsa parayı dışarıda bulduğunu söyler haksız mıyım?
Alguien es arrestado, dicen sólo que lo encontraron en algún sitio ¿ cierto?
Ama ben her zaman su varsa, bu işin ıslak olduğunu söylerim. Haksız mıyım?
Pero digo yo que si es agua está húmeda, ¿ no?
Haksız mıyım Bay Ewing?
¿ Estoy equivocado, señor Ewing?
Yoksa hayat ağır çekimde ilerliyor. Haksız mıyım?
Si no, la vida es aburrida.
Ölmüş olması onu şüpheliler arasından çıkartır, haksız mıyım?
Bien, estar muerto lo elimina de ser sospechoso de asesinato, ¿ verdad?
Haksız mıyım?
¿ Me equivoco?
Haksız mıyım?
¿ Lo soy?
"Ellie'nin asla söylemeyeceği şeyler." Haksız mıyım?
"Cosas que Ellie nunca dice". ¿ Tengo razón?
Haksız mıyım?
¿ No es así?
Haksız mıyım?
- ¿ Tengo razón?
Bu hiçbirimiz için iyi değil, haksız mıyım?
Eso no es bueno para ninguno de nosotros, ¿ verdad?
Hoşunuza gitmese de, bu kez aday benim ve elimde bir şans var. Sizin yaptığınız gibi, herkesi haksız çıkaracağım.
Le guste o no, mi nombre está en la boleta esta vez y tengo una oportunidad, y les probaré que se equivocaron...
Haksız mıyım evlat?
¿ Estoy en lo cierto o equivocado?
Haksız mıyım?
Usted lo hace así, ¿ no?
Sen haklısın da hepimiz haksız mıyız?
Entonces, ¿ tú tienes razón y todos los demás estamos mal?