Helix tradutor Espanhol
131 parallel translation
Burası Heliks biyoloji istasyonu. Bütün kanallara sesleniyorum.
Este es radio Helix, a todas las estaciones.
Bilmiyorum, fakat Helix'in yerini bulmadan önce onları yok edeceğim ( Helix = dev Sulibian üssü )
No lo sé, pero los destruiré antes de que encuentren el Helix.
Helix'de savaştınız adam.
Es el hombre con el que luchó en el Helix.
Kahretsin benim Helixde ne yaptığımı nerden biliyorsun?
¿ Cómo demonios sabe lo que yo hice en el Helix?
Ayın diğer tarafında aldığımız enerji okumaları helisden geliyor olmalı. ( "Helis" sarmal. helezon )
Las lecturas de energía que obtuvimos del otro lado de esa luna... podrían originarse en el Helix.
Nebulayı tehlikeye atamayız.
No podemos poner en peligro al Helix.
Klaang'ı Helik den kaçırırken kullandığımız... süliban gemisi hala elimizde.
Todavía tenemos la nave-celula Suliban. La que usamos para rescatar a Klaang del Helix.
Bu adamın güvenini kazanmaya çalışıyordu ; Dr. Renzo Markovic, Helix projesi altındaki yeni bir gizli teknolojiyi geliştiren bir Ar-Ge bilim adamıydı.
Su objetivo era ganar la confianza de este hombre, el doctor Renzo Markovic, un científico que ha desarrollado una nueva tecnología clasificada con el nombre de proyecto "Helix".
- Helix bir silah mı?
- ¿ Armas?
Helix Projesi hakkında bilgi edinin. Ve ajanımızı eve getirin. O kim?
Obtener la información que podamos sobre el proyecto Helix y rescatar a nuestro hombre.
Yani Helix Projesi'ne girebiliyor. Ve muhtemelen Lennox'un nerede tutulduğunu da biliyordur.
lo que significa que el tendrá acceso al proyecto Helix y probablemente sabrá donde está retenido Lennox.
Bizi oraya götüreceksin ve ortağımın Helix Projesi hakkında her şeyi indirmesine yardım edeceksin.
Nos vas a escoltar ahí abajo y ayudaras a mi compañero a descargar todo lo que tengáis sobre el proyecto Helix.
Böylelikle Markovic ve patronu olduğunu düşündüğü biri arasındaki telefon görüşmelerini dinliyordu. Helix Projesi'nin denemeye hazır olduğunu öğrendi.
Desde esta función, ella pudo escuchar una conversación entre Markovic y alguien que ella creyó era su superior en la que se indicaba que el proyecto Helix estaba listo para probar.
Vaughn'la aldığınız Helix Projesi bilgilerini deşifre ettik.
Hemos descifrado las especificaciones del proyecto Helix que Vaughn y tú obtuvisteis.
Araştırdığın proje. Helix Projesi.
- El proyecto que estabas investigando...
Markovic, Helix prototipini Cayo Concha'ya götürmüş.
Markovic se llevó el prototipo del proyecto Helix de Cayo Concha.
Helix Projesi'ni biliyorum.
Conozco el proyecto Helix.
Markovic için yaptığın Helix Projesi'ni biliyoruz. Biliyor musunuz?
Sabemos lo del proyecto Helix, que usted construyó para Markovic.
Birinin ikizini yapma tekniği Helix Projesi'ni biliyorsun.
Sabes que la tecnología de duplicación existe. El protocolo Helix.
Sydney dosyaların içinde Helix'ten bahsediliyor.
Sydney, hay una mención a Helix en sus archivos.
- Helix Projesi hakkında bildiklerini anlat.
Dime lo que sabes acerca del protocolo Helix.
Helix Projesi.
El protocolo Helix. Elena...
Helix 678, ateşe devam et.
Hélice 678, continuar fuego.
Ölmekte olan bir yıldızın rahatsız edici bakışları, Helix Nebula.
La mirada inquietante de una estrella moribunda, la Nebulosa de la Hélice.
Detektif Meeks çifte helix sarmalını açarsanız ay ve dünya mesafesini 300 defa kat etmiş olursunuz.
Detective Meeks, si se desenredase la escalera de doble hélice, se extendería hasta llegar de aquí a la luna unas 300 veces.
Bak, bir şirket var adı Helix Global Bakım Şirketi.
Mira, hay una empresa... Llamada Helix Global Care. Son los dueños del Jefferson.
Çekin üzerinde, Helix Global Bakım Şirketi yazıyordu.
El memorando que vi decía Helix Global Care S.A.
Helix Global Bakım grubuyla birlikte değilsiniz.
No estás con el Grupo Helix Global Care.
Helix'le tanisma zamani geldi.
Es hora de que conozcas a Helix.
Helix bizim silah uzmanimizdir.
Helix es nuestro especialista en armas.
Helix, fazla zamanimiz yok.
Helix, no tenemos mucho tiempo.
Helix sen uyelerimize yardim etmek icin burdasin onlari incitmek icin degil.
Helix estás destinado a ayudar a nuestros miembros no a lastimarlos.
Deme'ye karşı Helix.
Deme dos para Helix.
Burguyu bırakıyorum.
- Liberando el helix.
Watt Helix'te, işimizin sadece genetikle ilgili olmadığını hep söyleriz.
En Watt Helix siempre decimos que no solo trabajamos con la genética.
Benny Cordero'dan başka kimsenin, o gece Watt Helix'te olduğuna dair kanıt yok. O yüzden ikinci olasılığı düşünüyorum.
No hay pruebas de que nadie más a parte de Benny Cordero estuviera en Watt Helix aquella noche, que es por lo que estoy considerando la posibilidad dos.
Lincoln Kuruluşu'nun Watt Helix'teki araştırma laboratuvarına oldukça cömert bir bağışta bulunduğunu biliyor muydun?
¿ Sabías que la Fundación Lincoln dio una más que generosa donación para los laboratorios de investigación de Watt Helix?
Watt Helix'te birisinin varlıklı insanları araştırmasına finansman sağlamak için zehirlediğini düşünüyordu.
Ella pensaba que alguien en Watt Helix estaba induciendo mutaciones en gente pudiente para atraer fondos para la investigación de la AAC.
Bu yazki Helix'e karşı hiçbir atışı kaçırmadığın beyzbol maçını izledim.
Estaba en ese partido de la liga de verano contra Helix, cuando lanzaste aquella bola imposible de batear.
Helix'in önceki bölümlerinde...
Anteriormente en Helix...
Helix'te daha önce...
Previamente en "Helix"...
Helix de ne yaptığımı nereden biliyorsun?
¿ Cómo sabe lo qué pasó en el Helix?
- Neye ihtiyacın var? Kulak heliksi yırtılmış bir hastam var.
Tengo una laceración que atraviesa el hélix.
Helis açılımları?
Destacamentos del Helix.
Penceremin dışında bir nebula var.
Afuera de mi ventana hay un Helix.
Ne olmuş ona?
El proyecto Helix. ¿ Qué pasa?
- Helix Projesi bilgilerini deşifre ettik.
Hemos descifrado las especificaciones del Proyecto Helix.
Helix Projesi.
Proyecto Helix.
Helix?
¿ Helix?
Şimdi kesmeye kulağın önünden altına doğru sarmal biçimde devam edin.
Ahora haz una incisión justo debajo del borde del hélix frente a la oreja...
Çeviri : Cemre Deliklitaş
- = Helix = - SO2EO1 • San Jose