English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ H ] / Holiday inn

Holiday inn tradutor Espanhol

137 parallel translation
" Holiday Inn.
" Holiday Inn.
Benim bir arkadaşım Connecticut'ta bir yer açıyor : Holiday Inn.
Un amigo mío abrirá un lugar en Connecticut :
Bu kartı ona götür, ona seni benim gönderdiğimi söyle ve alınacaksın.
El Holiday Inn. Llévele esta tarjeta, dígale que yo la envío y listo.
Öyleyse bu Holiday Inn.
Así que éste es el Holiday Inn.
"Ve Holiday Inn'e gel"
Y venga al Holiday Inn
"Holiday Inn'e gel"
Y venga al Holiday Inn
Holiday Inn'in iş yapmayacağını kim söyledi?
¿ Quién dijo que el Holiday Inn no funcionaría?
- Holiday Inn'desin.
- Estás en el Holiday Inn.
Yılda Onbeş gün... Sinderella, kabak arabasına biner ve Holiday Inn'in kraliçesi olur.
Quince noches al año, Cenicienta se sube a su carroza de calabaza... y se convierte en la reina del Holiday Inn.
İstasyona gitmeni, bir grup, Holiday Inn'e hareket etmeni fakat asla oraya gitmemeni istiyorum.
Quiero que vayas a recoger a alguien a la estación. Pero no quiero que llegue nunca aquí.
Holiday Inn üstüne kurulu bir film yapmak istiyoruz.
Haremos una película basada en el Holiday Inn.
John F. Kennedy putitika, ve Şeytan Johnson putititka Başkan Johnson putitika Gel ve Holiday Inn'de kal, Jacqueline ve çocukları da yanında getir,
John F Kennedy putitika, y su voluntad será hecha, también Lucifer Johnson, putititka y putitika presidente Johnson putitika ven y quedarse en Holiday Inn, y Jacquieline trae los niños contigo también, por que ahora pasa, digo a Usted, Putitika,
- Eğlenmek ister misin?
- Al Holiday Inn, por favor.
- Holiday Inn, 57.
- Holiday Inn.
Holiday Inn?
¡ Holiday Inn!
"Holiday lnn'de Rahat Edin."
"Descanse en el Holiday Inn".
Uyandığımda su bardağının koruma poşetini Oteldeki sabunların paketini hatta tuvaletin üzerinde bile kâğıt bant var, üzerinde şöyle yazıyor "bu bant güvenliğiniz için konmuştur".
Me levanto y le quito el celofán al vaso, el papel a los jabones de Holiday Inn, incluso el inodoro tiene una tira de papel con una notita del hotel que dice que ponen la tira en el inodoro para mi protección.
Houston ve Cincinnati'deki Holiday Inn'ler arasındaki farkı söyleyebilenin alnını karışlarım.
Desafío a cualquiera a que me diferencie el Holiday Inn de Houston del Holiday Inn de Cincinnati.
Holiday Inn irtibat için bana bu numarayı verdi.
holiday Inn me remitió a este lugar.
Yoksa benim Holiday Inn'deki Mr Ronzini'yi arayip eski isimizi geri istemem gerekecek.
Voy a llamar al Mr Ronzini en el Holiday Inn para recuperar nuestros antiguos empleos.
Holiday Inn'de.
En el Holiday Inn.
Baban geceyi yol üstündeki Holiday lnn otelinde geçirmek istiyor.
Porque papá quiere que durmamos en el Holiday Inn de la carretera 74.
O zaman burası Holiday lnn gibi olur.
Y para los mosquitos, un lugar como éste es como el Holiday Inn.
Güzel bir tatil köyü değil ama idare eder.
Bueno, no es el Holiday Inn, pero lo será.
O halde niye bana Holiday Inn otelinde yer ayarlamadın?
¿ Bueno, por qué no en el Holiday Inn?
Bak, Holiday lnn'e gitmem lazım... arkadaşlar bira ısmarlayacak.
Mira, tengo que ir al Holiday Inn... a tomar unas cervezas con los muchachos.
Holiday Inn oteliydi, değil mi?
- Sí, en el Holiday Inn, ¿ no?
Bu ödül Holiday lnn'e sattığı bir milyonuncu... - askının şerefine verilmiştir.
"Percha de oro por vender un millón de perchas al Holiday Inn".
Sokağın karşısında. Holiday lnn'de!
Cruzando la calle. ¡ En el Holiday Inn!
Emily Post bir adamın karısı hastanede rahmini aldırırken Holiday Inn'de bir felsefe profesörüyle zina yaşaması konusunda ne diyor?
¿ Qué dice Emily Post sobre el adulterio con un profesora de filosofía en un Holiday Inn mientras a su esposa le sacan los ovarios en el hospital?
Holiday Inn'de zina yapmış.
"Adulterio en un Holiday Inn".
Kocama da söylediğim gibi Paramus Holiday Inn otelindeydim.
Como le dije a mi esposo fue en el Paramus Holiday Inn.
Bu uzaylının otelde odası mı vardı?
¿ El extraterrestre tenía un cuarto en el Paramus Holiday Inn?
Belki uzay gemisindeki bir oda otel odası gibi düzenlenmişti.
Quizá haya sido un cuarto en la nave espacial decorado como si fuera un cuarto del Holiday Inn.
Güney California'da bir tatil köyünün sahibi ve işletmecisi olmak istiyorum.
Holiday Inn. Sur de California. Dueño y operador.
General Soong, rüyalarındaki Kaliforniya Tatil Köyü'ne kavuştu.
GENERAL SOONG tuvo el Holiday Inn de sus sueños.
Holiday Inn'de kalıyorum.
Me alojo en el Holiday.
Holiday Inn 405 numaralı odaya girdiğiniz zaman... gördüklerinizi tarif edin.
Describa lo que Ud. y los demás agentes encontraron... cuando entraron a la Suite 405 del Holiday Inn.
Harika, o zaman gidip Oprah'ya babanın bir hafta sonu Holiday lnn'e giderek... hayatını nasıl mahvettiğini anlatırsın!
Vale, así le puedes contar a Oprah cómo tu padre destrozó tu Vida yéndose un fin de semana especial al Holiday Inn.
- Holiday lnn, 9. Cadde.
Al "Holiday Inn" de la calle 9.
Holiday lnn?
¿ Al "Holiday Inn"?
Holiday Inn'e gidiyoruz.
A un hotel.
Holiday Inn'e mi?
¿ A un hotel?
Sana en yakın Holiday Inn'e git.
Ve al hotel "Holiday Inn" más cercano.
Holiday Inn. Ben Jet.
"Holiday Inn", habla Chet.
"Passaic Otel ve Tatil Köyleri" nde oyunumuzu izleyebilirsiniz.
Pueden ver nuestro acto en el Holiday Inn en Passaic.
- Holiday Inn'de çalışmıştım. - evet, hatırladım.
- Trabajé en el Holiday Inn.
Miami havaalanındaki otelde bir odaya yerleşiyorum. İğrenç otel.
Cuándo llegue a Miami, me hospedo en el Holiday Inn del Aeropuerto. ¡ Yuck!
Holiday Inn başladı.
¡ Están dando Holiday In!
... ama akşam karanlığına yetişemezsen.. ... Holiday Inn'denen yeri bulmanı istiyorum.
Si no puedes volver antes del anochecer, busca un Holiday Inn.
Onu ve de hırdavatçı dükkanını... likörcüyü, ve Holiday Inn otelini.
Y una ferretería... y una licorería y un Holiday Inn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]