English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ H ] / Holly

Holly tradutor Espanhol

4,434 parallel translation
Sen heskell'a yardım ederken. Ben Holly'i aşağı bara çekip dikkatini dağıtacağım.
Llevaré a Holly al bar y la distraeré mientras ayudas a Haskell.
Hey, Holly, ne dersin aşağı bara inip bir içki kapalım mı?
Holly, ¿ qué dices si bajamos al bar y tomamos algo?
Holly, Holly.
Holly, Holly.
Holly her an geri gelebilir.
Holly podría regresar en cualquier momento.
şey... bak, Holly, sana asla doğru düzgün teşekkür edemedim.
Bueno, Holly, nunca te lo agradecí.
teşekkürlerimi tam ifade etmeden Yukarı çıkmana izin veremem, Holly.
No puedo dejar que subas sin expresar mi gratitud, Holly.
Ama Holly, Bu yeteri kadar iyi değil.
Pero, Holly, eso no es suficiente.
Holly ile konuşan oldu mu?
¿ Alguien le ha hablado a Holly?
Yangını başlattığı için Holly'yi sorumlu tutabilirler diye düşünmeden edemiyorum
No puedo dejar de pensar en que Holly será culpada por empezar el incendio.
Holly bizim yüzümüzden kapı dışarı edilebilir.
Holly podría ser echada del edificio.
Holly, Holly, Sana söylemem gereken
- Holly, debo decirte algo.
Holly'nin vibraötürünün alev almasına biz sebep olduk. - Ne
Somos la razón... por la que el vibrador de Holly hizo un incendio.
Senin vibratöründen bahsediyoruz, Holly.
Hablamos de tu vibrador, Holly.
Dinle, Holly. Biz gerçekten istedik ki...
Escucha, Holly.
Ben Holly Preston.
Soy Holly Preston.
Holly?
¿ Holly?
Duyduğuma göre Holly Preston sadece kasıtsız adım öldürmeden yargılanacakmış.
Holly Preston sólo va a enfrentar cargos por homicidio culposo por las muertes.
Kimliğine göre ismi Holly Rhodes.
Según su identificación, se llama Holly Rhodes.
Holly Rhodes için geldik buraya.
Vinimos por Holly Rhodes.
Holly Rhodes kim?
- ¿ Quién es Holly Rhodes?
Partideki misafirlerin birkaçıyla konuştum ve Regina'nın hikayesini doğruluyorlar.
Hablé con otros invitados y confirman la historia de Regina. - Parece que Holly se fue de repente.
Anlaşılan Holly birden ayrılmış. Kendi sahnesinin ortasında, neden?
- En el medio de su actuación, ¿ por qué?
Holly tek çocukmuş. 18 yaşına kadar oradan oraya evlatlık olarak dolaşmış.
Estuvo en hogares de acogida hasta los 18.
Memurlar Holly'nin apartmanındaki soruşturmada birkaç gün önce Holly'nin kapısını yumruklayan bir adam gördüğünü söyleyen...
Uno vio a un hombre aporreando su puerta hace unos días.
Ya Holly evde değildi ya da kapıya cevap vermedi ve nihayetinde de adam gitti.
Holly no estaba en casa o no atendió la puerta, así que el tipo se fue.
- Tamam. Holly'nin eline yazılmış telefon numarasından bir şey buldum.
Identifiqué el dueño del teléfono que tenía anotado Holly.
Holly'i ne kadar tanıyordun, Tyrese?
- La conocí en la fiesta.
- Evet o. Holly ara verdiğinde Thug onun kabinine gitti.
Fue a su cabina en el descanso de Holly, y le habló muy vulgar y furioso.
Hani şu Holly'nin kapısını yumruklayan ve onu tehdit eden adam vardı ya?
El dibujante acabó con el vecino.
Evet ama Holly ile bir alakan vardı.
- Sí, pero tuvo algo que ver con ella.
Holly'nin geçmiş yıllarda çalıştığı tüm partilerin bir listesini istedim.
Así que pedí la lista de las fiestas en las que trabajó Holly.
Ayrıca Holly'nin menajeri her zaman bir asistanla çalıştığını doğruladı.
El agente de Holly confirmó que siempre llevaba un asistente...
Tamam, kısacası o ikisi Holly'nin DJ'lik yeteneğini kullanarak üst tabaka evlere ulaşıp yollarına çıkanı götüren bir ekipmiş.
Así que son un equipo que con el pretexto de la música, entran a casas de ricos y los "limpian" en el camino.
Holly'nin hırsızlık geçmişi var, yani eski tarzına geri dönmüş olabilir.
Ella tiene antecedentes por robo, tal vez volvió a esa etapa.
Geçmişi yüzünden kesin Holly yapıştır yani?
¿ Y debido a su historial, tuvo que ser ella?
Holly'nin menajerine göre ekipmanları kurmak ve toplamak senin işinmiş.
La agencia dice que montas y quitas el equipo. - ¿ Y?
Partiden ayrıldın ve tıpkı Holly gibi geriye dönmedin.
Te fuiste de la fiesta y no volviste, igual que Holly.
Tek fark sen yaşıyorsun, Holly ise öldü.
- Sólo que tú estás vivo y ella muerta.
Şimdiye kadar elimizde tanık olarak bir tek dün gece adamın tekinin Holly'nin ekipmanları kurduğunu gören yemek dağıtım şirketinden birisi var.
Por ahora sólo un testigo recuerda a un tipo montando el equipo anoche.
Yani bi'düşünün. Holly'i kendisini partilere götürmesi için zorlar.
Piénsenlo, pudo forzar a Holly a llevarlo a esas fiestas.
Holly kalabalığı coşturmakla meşgulken o da bu hoş dairelerde elini kolunu sallayarak dolaşır.
Mientras ella trabaja, él se paseaba por esos pisos elegantes.
Ama Holly, M.C Thug ile yüzleştiğinde korkmuştu.
Pero cuando M.C. Thug confrontó a Holly, se asustó.
Holly.
Holly.
Holly, sen iyi misin?
Holly, ¿ estás bien?
- Üzgünüz, Holly.
- Lo sentimos, Holly.
Şunu bi'dinleyin.
Los oficiales interrogaron a los vecinos de Holly...
Sonra bir baktım ki gitmiş.
¿ Vio a M.C. Thug en la fiesta después de que Holly se fue?
Holly'nin ayrıldıktan sonra M.C. Thug'ı partide gördün mü? Yok.
No, de hecho no lo vi el resto de la noche.
Holly böyle bir adama nasıl bulaştı acaba?
¿ Cómo se relaciona Holly con un tipo como ése? Lo que haya sucedido entre ellos fue mucho antes de la fiesta.
Aralarında her ne olmuşsa, partiden çok daha öncesine uzanıyor.
¿ El tipo que golpeaba la puerta de Holly amenazándola?
Memurlar Holly'nin dairesini tekrar aradı.
La policía revisó el piso de Holly.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]