Honda tradutor Espanhol
674 parallel translation
Sapanı bile olmayan Davut... Golyat'a, yani Taylor ve avenesine savaş açtı.
Un David sin honda enfrentándose al poderoso Goliat, la máquina Taylor!
Hey, dünyadaki en büyük sapan bu.
Hey, la honda más grande del mundo.
Sapanım var, bıçağım var.
Soy bueno con la honda. Tengo un cuchillo.
Davut, sapanını çıkarıp bir taş fırlatmış... ve aslanı gözlerinin tam ortasından vurmuş.
David sacó su honda y lanzó una piedra... y le pegó al león justo entre los ojos.
Batan batık bataklığa batarken... Bonner Tepesi'ne ve... berbat ev filmlerine allahaısmarladık diyoruz.
A medida que se hunde la hundida en la honda arena, decimos adiós... a la Colina Bonner y sus nauseabundas películas caseras.
- Adı Honda.
Es Honda.
Honda'nın sabıka kaydına bakar mısın?
¿ Buscará el expediente de Honda?
Honda'yı, kartı ve sonra da silahlı adamı bulacağız
Cogeremos a Honda, la cartilla, y luego iremos a por el traficante.
Honda'yı yakalamak önceliğimizdir.
Lo primero es arrestar a Honda.
Honda oradaki tek kişi mi?
Espere. Espere. Deje que...
Honda muhtemelen silahlı.
Seguramente Honda está armado.
Bunu deneyelim Honda'yı anons ettirin.
Vamos a intentar eso. Vamos a avisar a Honda.
Ueno'lu Bay Honda. Lütfen ön kapıya geliniz.
Sr, Honda de Ueno,
Bunu neden Honda atıp kurtulmadı?
Me pregunto por qué no la rompió Honda.
Şükürler olsun ki, Honda'dan silahları aldık.
Gracias a eso, hemos recuperado el resto de pistolas de Honda.
O sapanın ne için olduğunu söylesene ona Saul.
Saúl, cuéntale para qué es esa honda.
Dövüşerek çıkabiliriz.
Tengo la honda en la cabeza. Podríamos liberarte para salir.
Senaryo Takeo Murata Ishiro Honda
Guión por Takeo Murata e Ishiro Honda
Yönetmen Ishiro Honda
Dirigida por Ishiro Honda
- Sapan iyidir.
- La honda me gusta.
- Hayır, o bana lazım.
- No, la honda me sirve.
Sapanınız ve siz.
Ud. y su honda.
Şu sapan oldukça büyük bir silaha dönüştü.
Esa honda es ahora todo un arma.
Sapan da ne demek?
¿ Qué dice de una honda?
Babam Davud, Goliath'ı bir taş ve bir asâ ile yenmişti.
Mi padre David se enfrentó a Goliat con una piedra y una honda de pastor.
Bundan böyle Bay Honda'nın çiftliğinde çalışabileceksin.
Así puedes trabajar en la granja del Sr. Honda.
Bay Honda, toprağımızın sahibi. Ona hizmet etmek, memleketine hizmet etmekle aynı şey.
Trabajar para él... es lo mismo que hacerlo para la patria.
Honda biraz yardım istiyor.
Honda sólo quiere ayuda.
Tomé'de Honda'lara yardım etmeye gidiyordu.
Tomé está yendo a ayudar donde Honda.
Bay Honda yalnızca işlerine yardım etmem gerektiğini söyledi.
Sólo voy a ayudar con el trabajo.
Honda'ların evini sevmiyorum.
No quiero estar con Honda.
Kura, onu geri almaları için Honda'lardan özür dileyemez miydik?
Kura, ¿ no podríamos disculparnos y conseguir... que se la lleven de vuelta?
Honda'ların parasını geri ödemek zorundayız.
Hay que devolverle a Honda su dinero.
Honda'ya borcunu ödeyeceğini ve Tomé'nin burada kalacağını söylüyor.
Dice que le pagará la deuda a Honda... y mantendrá aquí a Tomé.
Sawakichi, Honda'lara gidip baktın mı?
Sawakichi, ¿ comprobaste lo de Honda?
Büyükannem, soluk pas renkli, ipekli sandalyede oturur.
La abuela sentada en la silla honda de seda desteñida.
- Honda 750.
Honda 750
- Honda 750, Japon malı.
Honda 750, japonesa.
Hayır, Suiouryu Dalga Kesme Vuruşu olmasın!
¡ Eso es malo! Él utilizará la técnica Suio, estilo honda-cortante
Daha fazla kazanmak istiyorum sadece. Yaşadığına şükret.
Ahora tienes un Honda estacionado afuera.
- Biliyorum, sapan için.
- Yo lo sé, es una honda.
Honda, Sugarland sonra da Rio Grande'ye gideceğiz.
Luego, en Honda, Sugarland, y Río Grande.
Dusty bir Honda tarafından ezilmemem için elimden tutmaya geldi.
Dusty viene a cogerme de la mano para que no me atropelle una Honda.
Böylesine bir eğlencenin öznesi olmak benim için mutlulukların en büyüğüdür.
Ser causa de que tú te diviertas es fuente de honda satisfacción para mí.
Yapımcı : T. Honda Senaryo : M. Shimura ve I. Ohtsu
Producida por T. Honda Guión de M. Shimura y I. Ohtsu
Elindeki tek şey bir sapan.
Sólo tienes una honda.
Elindeki tek sey bir sapan.
Sólo tienes una honda.
Dinle, karşıya senden önce yüzeceğim.
Te echo una carrera hasta la parte honda.
- Honda'yı almalıydık.
- ¿ Por qué no trajimos el Honda?
Bu Heihachi Honda, Tokugawa'nın en cesur komutanlarından biri.
¡ Es Heihachi Honda, uno de los más valientes generales de Tokugawa!
Sapan kullanmada iyi misin?
¿ Sabe tirar piedras con honda?