Icu tradutor Espanhol
72 parallel translation
Kan pıhtılaşmaya başlamış. Hemen ICU'ya götürmüşler ve iki ünite kan vermişler.
Bajó la presión y lo llevaron a Intensiva... le dieron dos unidades de sangre.
Apple'dan esinlenilmiş gibi. Epey baştan savma.
Parece que está basada en el sistema ICU, pero es difícil.
Bir Yoğun Boilermaker. Hemen geliyor.
- Un ICU y un whisky con cerveza.
Sıkı güvenlik altında ICU'ya getirildi.
Está bajo estricta seguridad.
ICU'ya haber verin, potasyum seviyesini de tekrar kontrol edin.
Avisen a la unidad de cuidado intensivo y revisen su nivel de potasio.
Onu ICU için hazırlamanızı istiyorum.
Estabilícenla para llevarla a terapia intensiva.
ICU'ya gelmeniz gerekiyor, Bayan Hathaway.
La necesito en la Unidad de Cuidados Intensivos, señorita Hathaway.
O uyandığında ICU odasında yalnızdım.
Yo estaba sola en la Unidad de Cuidados Intensivos cuando el despertó.
ICU'ya gelmeniz gerekiyor, Bayan Hathaway.
La necesito en Terapia Intensiva, Srta. Hathaway.
O uyandığında ICU odasında yalnızdım.
Estaba sola en Terapia Intensiva cuando se despertó.
- İyi, O zaman ICU'da olacak.
- Estará en la UCI entonces.
Mavi ekipten ICU'ya lütfen.
Equipo azul a cuidados intensivos, por favor.
Az önce ICU'da organ bağışçısının yanındaydım.
Estaba en la U.C.I. con la donante de órganos.
Papaz Hastanesi'nden ICU'ya.
Capellán, acuda a la UCI.
Papaz Hastanesi. ICU'ya verin raporunuzu.
Capellán, acuda a la UCI.
Evet. Daha yeni ICU'dan geldi.
Acaba de salir de la UCI.
ICU'da kayıp hayvan olduğunu söyle.
Diles que tenemos un animal suelto en la UCI.
Do-young?
No sé. La llevan a ICU.
- Evet.... düşüncesinin fikir aşamasına dönelim istersen.
- Si. Colbie hablemos sobre el embrion de la idea que puso ICU en el mundo.
ama sonrasında ICU'ya yeni böbreğinin yaşadığı uyum sorunuyla ilgili olarak dönmüş.
Terminó en Terapia Intensiva por complicaciones con su nuevo riñón.
Dr. Steiner, lütfen yoğun bakıma.
Dr. Steiner to ICU.
Dr. Steiner, lütfen yoğun bakıma.
Dr. Steiner a ICU.
ICU elbisesini giydirin, çabuk!
- ¡ Métanlo en el traje ICU, rápido!
Açık olan kısımları plastikle örteceğiz, ve onu ICU'ya alacağız.
La mantendremos abierta, la taparemos con plástico y la llevaremos a la UCI.
Duyarsız görünmek istemem ama bu, hastaneye düştüğü 3. sezonumuz.
Mira, No quiero parecer insensible, pero esta es la tercera ez en esta temporada Ella esta en ICU ( Unidad de cuidados intensivos ).
Kuzey bölümünde, yatan hastalar ve çocuk doğum bölümü yer alıyor.
Ala Norte, mayoría de pacientes vulnerables : Cuidados Intensivos ( ICU ) y Maternidad.
- Lewis, Wordy, çocuklar siz yatan hastaları koruyun.
- Lewis, Wordy, ustedes cubrirán ICU.
Ben Sherry Clerke'im. sen Saint Elizabeth's ICU'dasın.
Estas en la unidad de cuidados Intensivos de Saint Elizabeth.
ilk tanıştığımızda neden ICU'da olduğunu biliyorum.
Sé porque terminaste en ICU Cuando nos conocimos.
ICU'da bir Mexica Askeri hastanesinde.
En la UCI de un hospital militar mejicano.
Eğer saç düzleştiricimi bulursan, yoğun bakım birimine getirirsin.
Si encuentras mi plancha de pelo puedes devolvérmela por el ICU.
ICU bölümünde durumu kritik olan hastalar bulunuyor.
Hay pacientes críticos en salas de UCI...
- O.R. ICU.
Hay civiles en todas partes, quirófanos, UCI...
- Kadın hala ICU'da.
- Sigue en la UCI.
icu'ya hemen Ajan Walker'ı getirin!
¡ Dile a la agente Walker que venga a la UCI, ahora!
Fakat bu onaydan önce, ICU'da 9. bir adam vardı.
Había un noveno hombre en la UCI justo antes de saltar el código, un celador.
Yoğun bakıma kaldırmışlar.
esta en la ICU.
Yoğun bakımdan çıkmış ama hala hastanede, müşahede altında. Dinle. Paraya ihtiyacın var mı?
Está bien esta fuera de la ICU, pero sigue en el hospital escucha, necesitas dinero?
ICU ya geliyoruz.
Nosotros vamos para la UCI.
ICU dan çıkmaması gerekiyor.
Él no tiene permiso para estar fuera de la UCI.
Dr. Tallridge, acilen yoğun bakıma.
Dr.Talridge, por favor repórtese a ICU.
Smith yoğun bakımda.
Smith es en ICU.
Durumu stabil olmayacaktır, gözlem altında tutsan iyi olur.
Si no comienza a estabilizarse, vamos a tener que moverla a ICU.
Acil serviste telefonlar çalmaz.
¡ Los teléfonos no suenan en la ICU!
O, ICU'dedir.
Ahí. Está en la UCI.
ICU hastaları güney kanadına gidecek.
Todos los pacientes de I.C.U. irán al ala sur.
Kardeşini "ICU" ya naklediyoruz.
No. Vamos a trasladar a tu hermano a la UCI
Onu ICU'ya götürüyorlar. Buraya gel...
Ella está muy crítica.
O Duram General'den İCU'ya nakledilmiş.
Fue evacuado a la Unidad de Cuidados Intensivos del Hospital General Durham.
İCU.
¿ UCI?
İCU'da mavi kod var!
¡ Tenemos un código azul en la UCI!