Ilkin tradutor Espanhol
251 parallel translation
"Sonra Tanrı ilkin deli adamı yok eder".
Cuando Dios destruye, primero trae la locura.
Şimdi mi yapsam, yoksa ilkin sınıftaki işimi mi bitirsem dersin?
¿ Le parece que lo haga ahora, o puedo terminar mi clase primero?
Sevgili Stig, mektubunu okuduğumda ilkin çok üzüldüm.
Querido Stig : cuando recibí tu carta me preocupé al principio.
Ama ilkin onunla tek başıma konuşmam gerekiyor.
- Lo haré. Pero primero debo hablar con él a solas.
Böyle bir şeyi asla yapmam, Kaptan, fakat şu piliçleri Baron Gruda'ya sattığını gördüğüm için, ilkin onlarla biraz oynaşmanın bir zararı olamayacağını düşündüm.
Nunca haría algo semejante, capitán... pero dado que le venderá a estos bobos al barón Gruda... creí que sería inofensivo divertirnos un poco con ellos. Sin ánimo de ofender, capitán.
- Bana kalırsa ilkin oyuncuyu konuşmalıyız.
Hablemos primero acerca de este actor
Sanırım ilkin bir deneme filmi göstersek iyi olacak.
Haremos una prueba con Ia película.
Oh, ilkin, bidiğiniz gibi, bitişik daireyi tuttum.
Para empezar, alquilé el piso de al Iado.
Tezgâhtaki adam ilkin bana satmadı,..
- ¿ Audrey? - El de la barra no me quería servir.
Yine de, ilkin bu gece operaya gitmeliyim. Dostum Mc Intosh'u bulmak için.
Primero esta noche tengo que ir a la Opera a buscar a mi amigo Mc Intosh.
Buradaydı - sıcak, geniş alanlarda, Afrika da hiç bir yerde olmayan - Nil'in bir adamı, Gösterişin, gizemin ve hayalin adamı, 1880'lerde ilkin Mısır'a sonrada dünyaya meydan okuyarak yükseldi.
Fue aquí, en la extensa y cálida aridez africana, donde un hombre del Nilo, un hombre de visión, misterio y vanidad, retó en la década de 1880 primero a Egipto y luego al mundo.
Hadi, ilkin şu yem çuvallarını indirin.
Sacad primero esos sacos de pienso.
Yalnız, ilkin korozyona karşı kırmızıya boyanmalı.
Pero primero hay que pintarla de rojo. Anticorrosivo.
Duruma ben el koyuyorum. İlkin herkesin üstünü arayacağım.
Hacerse cargo del caso y empezar registrando a todo el mundo.
İlkin deneylerimi yalnızca ölü hayvanlar ve sonra üç hafta boyunca çalışır tutabildiğim insan kalbi üstünde yaptım.
Al principio experimenté sólo con animales muertos, y después con un corazón humano, que mantuve latiendo tres semanas.
İlkin sağ teki. Sonra sol teki.
Primero, el derecho... después el izquierdo.
İlkin Mutia kayalığına gidiş Gaboni ülkesinden geçiyor.
En primer lugar, la única manera de acercarse a Mutia es atravesando el territorio gaboni.
İlkin Darjeeling'e varmalısın, sonra sizi tepeye getirecek atlı adamlar bulmak zorunda kalacağım.
Primero tiene que ir a Darjeeling, luego yo le proporcionaré ponis y guías para llevarla a las montañas.
İlkin, elim ayağıma dolaştı, ama sonunda durdurmayı becerdim.
Primero no sabía qué hacer, pero al fin pude pararla.
İlkin, Şu Noel Baba'yı geri getir!
recupera a Papá Noel.
İlkin çok ağrı vardı, ama sonra ağrı kesici bir hap verdi böylece biraz düzeldim.
Al principio, fue realmente mal, pero tenía sedante.
Ama ilkin bir şeyi bilmek istiyorum.
Pero debo saber algo.
İlkin bu paranın kaynağını ve onu güvenli bir şekilde harcayabilecek durumda olup olmadığımızı öğrenmek istiyorum.
- Aquí debería haber 60.000. - 60.000.
İlkin çok kuvvetli vurma.
Al principio no le des muy fuerte.
İlkin at hırsızı oldum!
Y yo la primera que me escapo de la cárcel.
Benim yanıma hoşgeldiniz. er ya da geç bu da oldu. İlkin, burada bir problem var Sen ve ben gerginliği azaltmalıyız.
A todos nos cogen, más pronto o más tarde, pero antes, tú y yo tenemos un asunto que resolver.
İlkin delicesine âşık olmuş sonra bu aşk sevgiye dönmüştü.
Primero me enamoré y luego te quise.
İlkin, onlardan birer birer kurtulmalıyım.
Primero tendré que liquidar esto.
İlkin, Jojo...
Jojo...
İlkin, korkuyordum ama her ay geri ödemeye devam ediyoruz.
Al principio yo tenía miedo pero... hemos ido pagando todos los meses,
İlkin çok kolay olur.
Al principio es fácil.
- İlkin öyleydim.
- Al principio, sí.
İlkin onlara söylemen gerekecek.
- Usted Io cumplirá primero.
İlkin çok hasta değildim çünkü sadece küçük bir doz arsenik almıştım.
La primera vez tomé una dosis pequeña.
İlkin, programımızdaki bir değişikliği bildirmek istiyorum.
Primero, me gustaría anunciar un cambio en eI programa.
- İlkin bizden ne yapmamızı istersiniz?
- ¿ Qué quiere que hagamos primero?
İlkin, Bölge Savcısı ile konuşmalıyım.
En primer lugar, tengo que hablar con el Fiscal de Distrito.
İlkin Okishima ile konuşmak ve hazırda kaç adamımız olduğunu bilmek isterim.
Me gustaría hablar con Okishima primero, y ver cuantos hombres hay disponibles.
İlkin annesi evlenmezse, o da evlenmeyecek.
Yo traté de explicar.
İlkin sadece pis şeyler, sonrasında ay sona ermeden beni öldüreceğini söyledi.
Al principio solo obscenidades. Luego, que me mataría antes de fin de mes.
İlkin ne istediğini kestiremedim.
Estaba en la puerta, cuando yo pasaba pero allí no he entendido qué quería.
- İğrençti. Sonra deliye döndü. İlkin buna ben sebep oldum sandım.
Me he encontrado ante ese rostro convulso y, por un momento, he creído que lo había causado yo.
İlkin otomatik silahlıları vurun.
Primero las automáticas.
İlkin takıntılarından kurtulmak zorundasın.
Primero tienes que librarte de tu complejo.
İlkin benim de aklıma bu geldi.
Es lo que creí primero.
İlkin kendi tarlalarımı sulayacağım. Artanı size kalır.
Primero regaré mi tierra y después os abasteceré a vosotros.
- İlkin beni kaçırdılar.
- Me secuestraron en París.
- İlkin bir yorgunluklarını atsınlar, değil mi? - Elbette.
Después de que se hayan refrescado un poco...
İlkin onları görmedim.
Al principio no les vi.
İlkin Shabab'ın yerindeydim.
Primero, un encuentro en Shabab.
İlkin patlayıcı ile duvarları delmeyi planlamıştı.
Al principio, pensó utilizar una bomba.