Irına tradutor Espanhol
9,063 parallel translation
Genellikle mutluluğun akışına kapılırım, gerçekten.
Por lo general estoy feliz de ir con el flujo, en realidad.
Çocuklarımın heder olmasına izin verdim.
¿ Por qué dejé ir a mis hijos por nada?
- Gidip adımın altına imza atacağım, önemli değil.
Mira, solo voy a ir ahí. Voy a poner mi firma. - No es gran cosa.
Ama her hafta babanla birlikte aile danışmanlık oturumlarına katılacaksın.
Pero tienes que ir a sesiones de terapia familiar. con tu padre cada semana.
Herkes dedikodumu yapmaya başlamadan, ağırdan alıp akışına bırakmak istiyorum.
Quiero ir despacio y ver cómo va esto antes de que nadie aquí esté hablando sobre mí.
Tulsa'ya, annenin yanına dönmelisin.
Debes ir a Tulsa con tu madre.
Bırakın da kimin kovalanacağına işin uzmanları karar versin.
Deje que los profesionales decidan que la pena ir después
Yani dört kişiyle bölge yarışmasına katılamazsın.
Quiero decir, no puedes ir a los Locales con solos cuatro chicos
Onu Tom için bırakmak mantıklı geldi. Arkada bırakma adına başka bir adım.
Dejárselo a Tom tenía sentido para mí... otro paso adelante para dejarlo ir.
O da tek başına gidecekti, ben de onu kollamak için götürdüm.
Iba a ir sola, así que la llevé porque estoy cuidando de ella.
Gerektiği zaman yeraltı dünyasına gideceğiz, gereğinden önce değil.
Iremos al inframundo cuando tengamos que ir, no antes.
Sahne arkasına, iki jöle kutusu bıraktığım yere gideceğiz.
Vale, este es el plan. Vamos a ir al backstage donde deje dos cajas de k-y de tubos de gelatina.
Onu yalnız başına mı bıraktın?
¿ Lo dejaste ir solo?
Aman Tanrım, lütfen bana Noah'ın yarın ki Bar Mitzvah'ına gideceğini söyle.
Oh, Dios mio, por favor cuéntamelo ¿ Vas a ir al bar Mitzvah de Noah mañana por la noche?
Darağacına gidiyorsam gidiyorumdur ama erkekler için yatmakla işim olmaz.
Si tengo que ir a la horca, iré, pero he acabado de acostarme con hombres.
- Duşumu evde alıp, okula dönebileceğim anlamına mı geliyor bu?
¿ Lo que significa que podría ir a ducharme a casa y volver a la universidad?
Peki silah için oyuncak dükkanına gidip sapan falan mı alacağım?
Bueno, ¿ se supone que debo ir a la juguetería y usar una honda?
Maço işleriniz çok sevimli ama gelip de ikinizin de kıçına tekmeyi vurdurmayın bana.
Esta cosa machista es linda y todo, pero no me hagan ir allá y patear sus traseros.
Oliver'ın Ra's al Ghul'u ölüm düellosuna çağırmasına izin vermek de benim kararım değildi!
No debía dejar ir a Oliver para enfrentar a Ra's al ghul y pelear hasta la muerte tampoco!
Starling Barajı'na gitmemiz gerek.
Oye, tienes que ir a la presa de Starling City.
Dijital görüntülerle oynanabilir, bunlardan hiçbirini yargıcın karşısına çıkaramam.
Las imágenes digitales se pueden fabricar, y no puedo ir a un juez con nada de esto.
Ama bunun yok olmasına izin veremem.
Pero no puedo dejarlo ir.
Paris Moda Haftası'na gitmeyeceğim.
¡ No! No voy a ir a la semana de la moda en París.
Tony, seni tahliye etmeyi düşünüyoruz, ama babanla aile danışmanlık oturumlarına katılacaksın.
Tony, nos inclinamos a darte de alta, pero deberás ir a sesiones de terapia familiar con tu padre.
Belki tek başına gitmeli ve bana nasıl olduğunu anlatmalısın.
Quizá deberías ir por tu cuenta y contarme cómo es.
Pekala. Aracın arkasına gelir misiniz lütfen?
¿ Le importaría ir a la parte trasera del vehículo, por favor?
Durum Odası'na gitmeliyiz.
Tenemos que ir a la sala de situación.
Neyse, Galapagos Adaları'na gitmek istedim.
De todos modos, me gustaría ir a las islas galápagos.
Bu Galapagos Adaları'na gitmekten çok daha iyi.
Esto es mucho mejor que ir a las Islas Galápagos.
Beni hiçliğin ortasına götürdüler, göz bandımı çıkardılar, sonra da gitmeme izin verdiler.
POLICÍA Me dejaron en el medio de la nada, Me quitaron las vendas y después me déjaron ir.
Ben hâlâ Ghost'u bir başına o göt ve meme diyarına nasıl gönderdiğini anlamaya çalışıyorum.
Todavía estoy tratando de entender cómo dejaste ir a Ghost solo a la tierra de los culos y las tetas.
Her neyse, Heat'in maçına bakmaya gidebiliriz ya da Everglades bataklık turuna katılabiliriz, sen seç.
No importa, estaba pensando que podríamos ir a ver un partido del Heat. O hacer el tour del pantano de Everglades, tú eliges.
Havaalanına gitmeden bir kez daha selam demek istedim.
Hola. Solo quería decir un "hola" más antes de ir al aeropuerto.
Bu olay Lobos'un kulağına giderse, o, tüm tanıkları ortadan kaldırabilir ve biz de başka yöne dönmez zorunda kalırız.
Si Lobos se entera, podría simplemente eliminar a todos los testigos y entonces no tendremos dónde ir.
- Kim bilir? Bugün Aile Planlaması'na gitmek istiyorum.
Quiero ir a Planificación Familiar hoy.
Yanına gidebilirsiniz.
Puede ir a verla.
Bilgisayar laboratuvarına gidebiliriz.
Podríamos ir a la sala de los computadores.
Sınıfına geri dönecek misin?
¿ Vas a ir?
Ağaçların altında oturmak ister misin? Eski günlerin hatırına.
¿ Te gustaría ir a sentarte debajo de los gemelos, por los viejos tiempos?
Oscar De La Hoya'daki antrenman kampında çalışıp kum torbalarına vururdum.
Me gustaría ir hasta el campo de entrenamiento de Oscar De La Hoya y me gustaría pasar mi día entrenando y, y pegándole al saco de arena.
VIP park alanına gidebilirsiniz.
Debe ir para el área del segundo estacionamiento.
Geceyi burada geçirin, Chotu ve ben biraz şarkı söyleriz ve sabahına gidersiniz.
Pasad la noche aquí, Chotu y yo vamos a cantar algunas canciones y por la mañana se pueden ir.
Onu bırakmaya hazır olmadığına dair bir işaret olarak gördü bunu.
Él piensa que usted está enviando una señal de que usted no está dispuesto a dejarlo ir.
Bear Adası'na gideceğiz ve kumsalda kardan melekler yapacağız.
Vamos a ir a la isla Bear y haremos ángeles de nieve sobre la playa.
Ama şimdi sığınağın kapısı açıldı, böylece merdivenleri tırmanıp gün ışığına çıkabilirsin.
Pero ahora se ha abierto la trampilla, y puede ir hacia la luz.
Ryan'ın annesi ve babası, siz bekleme odasına gidebilirsiniz.
Ahora, la mamá y el papá de Ryan, usted puede ir a la sala de espera.
İşleri akışına bırakan biri.
Es más "ir con la corriente."
"Eğer bizi bırakırsanız doğrudan askere alma dairesine gideceğiz ve orduya katılıp Amerika adına bir sürü kıç tekmeleyeceğiz."
"Hey, si usted nos deja fuera, Iremos directamente hacia abajo a la oficina de reclutamiento, inscribirse en el ejército, ir patear algunos culo seria para los EE.UU."
Bu, Michael Jordan'ın beyzbol oynamak için basketbolu bırakmasına benziyor.
Es como cuando Jordan dejó los Bulls para ir a jugar béisbol.
Yani aptaller derse giderken akıllı kız ise evde kalıp senin çocuklarına mı bakıyor?
¿ Entonces los idiotas pueden ir a clase...? ¿ mientras la niña inteligente se queda en casa y cuida a tus niñas?
- Yanına gitmelisin. - Baba, orada mısın?
- Debes ir a verla.