Işe yaramıyor tradutor Espanhol
4,056 parallel translation
Hiçbir şey işe yaramıyor.
Nada funciona.
Bir şeyler işe yaramıyor.
Digamos que algo es disfuncional.
Tamam, ne yapıyorsun bilmiyorum ama ama işe yaramıyor.
Vale, no estoy seguro de lo que crees que estas haciendo, - pero no es trabajar.
- Ne demek işe yaramıyor?
- ¿ Qué quieres decir con no es trabajar?
Toz toplamaktan başka işe yaramıyor.
Es sólo polvo acumulando.
Artık eşsiz zekan işe yaramıyor mu?
Ese gran cerebro tuyo ahora no te sirve de mucha ayuda, ¿ verdad?
Ailem benim dikkatimi dağıtmaktan başka bir işe yaramıyor.
Mi familia es una distracción constante.
- Fazla mesai yaptım hâlâ kızgınım, hamileyim, doğru düzgün bir şey içemiyorum. Kusmamak için zencefilli kurabiye yapıyorum ama şişmanlatmaktan başka bir işe yaramıyor.
Estoy con exceso de trabajo, todavía estoy enfadada, estoy embarazada, no puedo beber en condiciones, estoy haciendo jodidas galletas de jengibre para dejar de vomitar, para todo el bien que hacen, salvo quizás engordarme y enfadarme más.
Hiç işe yaramıyor.
No está funcionando.
İlkini denedim, ve işe yaramıyor.
Bueno, he intentado la primera y no está funcionando.
Tamam, bu işe yaramıyor.
Vale, eso no funciona.
Ama işe yaramıyor.
Pero no funciona.
Toz işe yaramıyor.
El polvo no funciona.
İşe yaramıyor. Neden işe yaramıyor?
No funciona. ¿ Por qué no funciona?
Anlaşılan babamın bana bıraktığı tek şey sorundan başka bir işe yaramıyor.
La única cosa que mi papá dejo para mí resulta ser nada más que problemas.
- Güçlerimiz burada işe yaramıyor.
Nuestros poderes no funcionan aquí.
- Hiçbir işe yaramıyor terapi.
No sirve de nada.
- Ne yani, işe yaramıyor mu? Bazı insanlar için bir mucize ama Oscidyne'nin modelinin kusurlu olduğu gün gibi ortada.
Para algunos es un milagro, pero el modelo de Oscidyne es defectuoso.
Tasarımının hatalı olduğunu hiç kabul etmediği için beni suçluyor. - Ama sabotaj teorisi bile işe yaramıyor.
Me está culpando porque nunca admitiría un error en su diseño pero su teoría del sabotaje ni siquiera funciona.
Badem gözler emeklilik planında işe yaramıyor.
Ojos de cordero está con el IRA.
- O ne? - Şu an bir işe yaramıyor.
Ahora mismo no hace nada.
Şafakçılar olsun olmasın bir işe yaramıyor.
Atacantes Diurnos o no, esto no funciona.
Pekala, gözlem işe yaramıyor.
De acuerdo, la vigilancia no está funcionando.
Hiç kimse bulmaz çünkü işe yaramıyor.
Nadie lo hace porque no sirve.
Kesinlikle olmaz. Hindilerde işe yaramıyor.
No, con casi toda seguridad no funciona en pavo.
Hayır, tedavi işe yaramıyor Ef.
No, el tratamiento no está funcionando, Ef.
Ne, hassas politikan kendi mallıklarını ortaya çıkınca işe yaramıyor mu yani?
¿ Qué, tu política de puertas abierta no se aplica cuando te dicen que eres una mierda?
Neden artık işe yaramıyor?
¿ Por qué ha dejado de funcionar?
Piano dersleri aldım. Tabii burada sıkışıp kalmışken hiçbir işe yaramıyor.
Yo toco el piano, no es que importe mientras estoy aquí atrapada.
Gümüş hançerler onların canını acıtmaktan başka bir işe yaramıyor.
La daga de plata los lastima, pero eso es todo.
Bu işe yaramıyor! Ben hallederim.
¡ Eso no funcionará! ¡ Yo me encargo!
Herkes sana güveniyor! Hiç bi işe yaramıyor olamazsın!
¡ Todos dependen de tí, tienes que ser útil!
Onu izleyebildiğimiz kabiliyetlerimiz işe yaramıyor ki bu bizi sana getirdi.
Nuestra habilidad para seguirle la pista se ha atascado, lo que nos lleva hasta usted.
Neredeyse hiçbir işe yaramıyor ama düzeni bozmasına izin veremem.
Pero no permitiré que interrumpa la formación.
Ah, işe yaramıyor. Ellerim kayıyor!
No sirve. ¡ Mis manos están resbaladizas!
Acıma geçmişi bastırabilirim diye düşündüm, ama açıkça görülüyor ki, bu işe yaramıyor.
Pensé que podría soportar el dolor por mi cuenta, pero evidentemente no está funcionando.
Tedaviler artık işe yaramıyor.
Los tratamientos ya no funcionan.
İşe yaramıyor!
¡ No está funcionando!
İşe yaramıyor.
No ayuda.
- İşe yaramıyor!
No sale aquí.
İşe yaramıyor.
No está funcionando.
İşe yaramıyor olması dışında.
¿ Además de que no funciona?
İşe yaramıyor mu?
No funciona, ¿ no?
- Bu işe yaramıyor.
No funciona.
İşe yaramıyor.
Es inútil...
Pekâlâ, açıkça görülüyor ki bu işe yaramıyor.
Bueno, esto claramente no funciona.
İşe yaramıyor.
No va a funcionar.
İşe yaramıyor. Suçlu bu üç kişiden biri olmalı.
Estoy seguro que es uno de ellos.
İşe yaramıyor.
¡ Es inútil...!
İşe yaramıyor.
No funciona.
İşe yaramıyor.
Pero no funciona.
işe yaradı 291
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yararsa 16
işe yarıyor mu 48
işe yaramaz 340
işe yarar 73
işe yarar mı 34
işe yaramazlar 21
işe yarıyor 218
işe yaramayacak 101
işe yaramadı 112
işe yararsa 16
işe yarıyor mu 48