Jakes tradutor Espanhol
198 parallel translation
B.S. M. seni The Vida Jakes Saati için istiyor.
B.S. Y M. Te quieren para The Vida Jakes Hour.
İki Jake.
Dos Jakes.
Peki sonraki filmin "Dedektif Jake" te sorun çıktı mı? Tanrım.
Pero tuvo problemas con Los dos Jakes.
Komiser Jakes, onu tutuklayın.
Sargento Jakes, arréstelo.
Komiser Jakes. Kelepçeleri çıkarın.
Sargento Jakes... quítele las esposas.
Biggs, Jakes'i vurdu!
Biggs le disparó a Jakes!
Jakes, öldün mü?
¿ Estás muerto, Jakes?
Ben Dr. Smith. Bu da Dr. Jakes.
Soy la Dra. Smith, y esta es la Dra. Jakes.
Eğer Jakes soyadımla kayda değer işler yapsaydım insanlar atalarımın sayesinde olduğunu düşünürlerdi.
Si mi apellido Jakes se hiciera famoso... todos le darían crédito a mi abuelo.
Jakes!
¡ Jakes!
- Archer. - Aynı yıl, Pinellas İlçesi, Florida. Walter Jakes, yaş 70.
El mismo año, en Pinellas County, Florida, Walter Jakes, 70, y su perro, muertos por un doce pies.
Bir de Jakes var.
Y Jakes.
O da Sınır Koruma'dan.
Jakes está en aduanas.
- Hey, Jakes.
Tío, Jakes.
Bir de kuş gribi için dikkatli olmak zorundasın değil mi?
Sí, tienes que tener cuidado con la gripe aviar, ¿ verdad, Jakes?
- Dale Jakes.
- Dale Jakes.
Tebrikler Jakes.
Felicidades, Jake.
- Ona Deli Jakes derlerdi.
Le llamaban el loco Jakes.
Takma adı Deli Jakes.
Alias Jakes el Loco.
Jakes de Sınır Koruma'dan.
Y Jake está en aduanas.
Jakes üstünde ismin yazan tava keklerinden birkaç tane aldım.
Jakes, tengo un par de crepes con tu nombre en ellas, hermano.
- Ha s... - Görüşürüz Jakes.
Hasta luego, Jakes.
Jakes bin tane zırh delici mermi yakaladı.
Jakes acaba de conseguir mil balas de perforación de blindaje.
Sonra da Bello'nun adamına satarız.
Entonces tomamos prestadas las balas de Jakes y se las vendemos a uno de los chicos de Bello.
Jakes ile konuş.
Díselo a Jakes.
Jakes sana bir şey sorabilir miyim?
Oye, Jakes, ¿ puedo pedirte algo?
Jakes hadi adamım.
Jakes, vamos, tío.
- Mesela deli Jakes burada.
Como al loco de Jakes.
Jakes zulayı tazelemeye ihtiyacı olan var mı?
Jakes, ¿ nadie necesita rellenar el vaso?
Jakes kurşunlarını geri aldı. Ayrıca senden ufak bir kölelik.
Jakes recupera sus balas, y consegue algo de trabajo gratuito por tu parte.
Jakes 1000 tane zırh delen mermi yakaladı.
Jakes acaba de conseguir mil balas de perforación de blindaje.
- Jakes.
Jakes.
Jakes onu bugün depoda gördüğünü söyledi.
Jakes dijo que él lo había visto en el almacén hoy.
Jakes 1000 tane zırh delen mermi ele geçirdi.
Jakes acaba de conseguir mil balas de perforación de blindaje.
- Bu konuşmayı yapmayacağım. - Hadi ama Jakes!
No estoy teniendo esta conversación.
- Jakes, seni seviyorum.
Jakes, te quiero.
Belki de severim. Yeni şeyler denemek üzereyim.
Puede que me guste probar cosas nuevas, Jakes.
Jakes de ortalarda yok, yani deterjanını çalabilirim.
Y ahora que Jakes está trabajando fuera, puedo robar su detergente.
Ne kaçırdım? Jakes eliptikte.
Jakes en la elíptica.
Jakes, hadi ama.
Jakes, vamos, hombre.
Teşekkürler. Ben de bunu Jakes'e söyleyip duruyordum.
Justo estaba diciéndole lo mismo a Jakes.
Seni niye seviyorum Jakes, biliyor musun?
¿ Sabes qué me gusta de ti, Jakes?
Cumartesi Jakes'in doğum günü.
Sí. El sábado es el cumpleaños de Jake.
- Günaydın. - Nasılsın?
- Buenos días, Jakes - ¿ Qué tal?
Dale Jakes, senin doğum günün için herhangi bir şey yapmıyorum.
Dale Jakes, no voy a hacer nada por tu cumpleaños.
Jakes, gelsene buraya bir sen.
Oye, Jakes. En serio, ven aquí, hijo.
- Hey Jakes, bak...
Hola, Jakes, mira...
Jakes'ten kurşunları alırız.
- Sí.
- Bitir şunun işini ve aşağıya inin.
- ¡ Vamos Jakes! - Tatúalo.
- Jakes?
Y baja. ¿ Jakes?
Jakes ve Johnny hala spor salonundalar mı?
¿ Jakes y Johnny todavía están en el gimnasio?