Jane tradutor Espanhol
16,721 parallel translation
Jane.
- Jane.
Eşyalarını topla Jane.
Empaca tus cosas, Jane.
Haklısın, Jane.
Tienes razón, Jane.
Jane, bekle.
Jane, espera.
Sana bir sır anlatacağım, Jane.
Te diré un secreto, Jane.
Siz ikiniz, Jane.
Tú eres la número dos, Jane.
İlk kavganın galibi iki numara, Jane Jones.
La ganadora de la primera pelea es... La número dos, Jane Jones.
- Güle güle ve iyi şanslar, Jane.
- Adiós y buena suerte, Jane.
İki numara, Jane Jones.
La número dos, Jane Jones.
Svietta Jane'i öldürecek.
Svietta matará a Jane.
İkinci numara, Jane Jones - On üçü karşı, Svietta Chekhov!
La número 2, Jane Jones contra la número 13, Svietta Chekhov.
İkinci numara, Jane Jones On üçü karşı, Svietta Chekhov!
La número 2, Jane Jones contra la número 13, Svietta Chekhov.
İkinci numara, Jane Jones On üçü karşı, Svietta Chekhov!
La número dos, Jane Jones contra la número 13, Svietta Chekhov.
Kazanan iki numara, Jane Jones.
La ganadora es la número dos, Jane Jones.
Ne kadar şanslısın, anlamıyor musun Jane?
¿ No entiendes lo afortunada que eres, Jane?
Jane Jones, cesaretini ve yeteneklerini selamlıyoruz.
Jane Jones, celebramos tu valor y habilidad.
Yani, Jane Seymour değil.
Bueno, no es Jane Seymour.
- Hem Jane Seymour nerede ki?
¿ Qué es de Jane Seymour, por cierto?
Nemesis, Marquis ve Leila Jane adlı üç gemi üzerinde yoğunlaşıyoruz.
¿ Y cómo cojones llegan allí? Nos estamos centrando en tres barcos... el Némesis, el Marquis, y el Leila Jane.
Silahlar geçen gece geç saatlerde İstanbul'daki limanda bulunan Leila Jane adlı gemiden alındı.
Las armas fueron descargadas de un barco llamado Leila Jane, en el puerto de Estambul a última hora de la noche.
Bütün bildiğimiz Leila Jane adındaki bir İngiliz gemisi iki gün önce İstanbul'a demirlediği.
Un barco británico llamado Leila Jane amarró en Estambul hace dos días.
Sadece bir kaç saat sürer, Jane ile Doug'da gelmek üzere.. biftek alacaklar.
Se tarda solo una hora, y Jane y Doug van a venir y van a traer filetes, y puedes asarlos en tu nueva barbacoa y solucionarlo.
Baş karakterlerim iki hemşire isimleri Miranda ve Bridget Jane.
Mis sujetos iniciales eran dos enfermeras, Miranda y Bridget Jane.
Peşimden helaya kadar bana özgürlük nutukları çekmek için gelmedin Jane.
Jane, no me seguiste al baño para regodearte de tu libertad.
Jane, bizi gerçek dünyaya hazırlaması için okula gidiyoruz.
Jane, la universidad nos prepara para el mundo real.
Merhaba Jane.
Hola, ¿ Jane?
Pekâlâ Jane, Peterson Wyatt'tan Rodolfo Schmidt'i ara altı kişinin geldiğini haber ver.
Jane, llama a Rodolfo Schmidt de Peterson Wyatt y dile que somos seis.
Tanrım, espri yapmanın hiç sırası değil Jane.
Dios, no es el momento de desarrollar tu sentido del humor, Jane.
Terry Ives adlı bir kadın, kızı Jane'in kaybolduğunu iddia ediyor.
Hay una mujer, Terry Ives, que asegura haber perdido a su hija Jane.
Benim oğlum da neredeyse bir haftadır kayıp ve sizinle kızınız Jane hakkında konuşmak için geldik.
Mi hijo... Él desapareció hace casi una semana y quisiéramos hablar con usted sobre su hija Jane.
Jane.
Jane.
Terry, Jane gerçekmiş gibi yapıyor bir gün eve gelecekmiş gibi.
Terry finge que Jane existe que algún día vendrá a casa.
Büyük kötü Adam, Jane'i o yüzden kaçırmış.
Por eso el gobierno malo le robó a Jane.
Jane'in ajansıyla konuştum.
Oye, escucha, acabo de hablar por teléfono con el Agente de Jane.
Jane Wray toplantısında seni gördüğünü söyledi ve basımın için "Millennial" adına orada olduğunu söylemişsin.
Me dijo que te vio en la puja del libro de Jane Wray, y dijiste que "Millennial" era el título perfecto para tu sello editorial.
Jane, ben Cheryl Sussman.
Jane, es Cheryl Sussman.
Tamam, "Hanoi Jane".
Vale, "Hanoi Jane".
Jane!
¡ Jane!
Jane, git! Git.
¡ Jane, corre!
Jane geç kaldığı için özür dilerim. Bu benim suçum.
Lamento mucho de que Jane haya llegado tarde, todo fue mi culpa.
Ayrıca, benim adım Jane.
Y mi nombre es Jane.
Özellikle Amy Mitchell'ın kızı, Jane hakkında.
En particular sobre la hija de Amy Mitchell, Jane.
Daha çok Dylan'ı ama Jane'i de birazcık özledim.
Principalmente a Dylan, pero a Jane un poco también.
New York'a bir kızdan kurtulmak için geldim. Adı Jane.
Vine a Nueva York huyendo de una chica, Jane.
Jane...
Esa es Jane...
Jane Scott bu.
Jane Scott.
Bana söylerseniz Jane hakkında dedikodu yapmış olmazsınız.
Diciéndomelo no va a chismorrear sobre Jane. Estaría ayudándola.
Geçen gün çok sevdiğim arkadaşım Jane Scott'a sizi övüyordum.
Justo el otro día, estaba exaltando sus virtudes a una querida amiga mía... Jane Scott.
Katil Jane Scott'u Göldeki Kadın Katili'nin öldürdüğüne inanmamızı istedi.
El asesino quiso que creyéramos que fue víctima del asesino de mujeres del lago.
Jane Seymour ne ya öyle?
¿ Qué ha sido de Jane Seymour?
Pekâlâ Jane, Rodolfo Schmidt'i ara...
Está bien, Jane.