Jewell tradutor Espanhol
40 parallel translation
Jewell, Cuma günü Seraph denizaltısıyla Malta'ya gidiyor.
- Jewell zarpará el viernes a Malta.
- Jewell mı?
- ¿ Jewell?
1959 Altılı Ganyan'ının sonucu, birinci sırada Come To Daddy sahibi Bay TH Farr, terbiyecisi Wilfred Lyde ve binicisi Doug Smith. İkinci sırada Seascape, sahibi Bay Jim Jewell, terbiyecisi Jed Leader. Binicisi ise daha çömez olduğu söylenen Ron Singer.
Los resultados de la Cesarwitch 1959 son : en primer lugar Come to Daddy, propiedad del señor T.H. Farr, entrenado por Wilfred Lloyd y montado por Dough Smith, en segundo lugar Seascape, propiedad del señor Jim Jewell, entrenado por Ted Leader y montado por el aclamado jinete novel, Ron Singer, y...
James Jewell Osterberg. o Iggy Pop olsaydı daha az mı başarılı olacaktı?
James Jewell Osterberg. ¿ Haría el mismo rock que Iggy Pop?
Bu soruların rahatsız edici olduğunu biliyorum ama Bayan Jewell'den önce bakir miydiniz?
Sé que son preguntas vergonzosas, pero antes de la Srta. Jewell, ¿ eras virgen? Sí.
Jason, Bayan Jewell ile, sıkça yemeğe gittiği bir yerde garsonluk yaparken tanıştığınızı söyledin.
Jason, cuando conociste a la Srta. Jewell ¿ eras mesero del restaurante donde ella solía almorzar? Así es.
Bayan Jewell. Bir anda olan biten bir şeyden söz edebilirdik. Ama bunu daha sonra tekrarlamış olmanız...
Srta. Jewell, una cosa es decir que fue algo que sólo se dio, pero si sucedió varias veces...
Laura Jewell aşkının kurbanı oldu.
Laura Jewell fue víctima de su amor.
Laura Jewell'in yaptıkları, deliliğe başvurmasına sebep oldu.
Laura Jewell lo hizo. La hizo cometer un acto de demencia.
32664 numaralı reşit olmayan biriyle seks yapma davasında, davalı Laura Jewell'i geçici delilik nedeniyle suçsuz bulduk.
Respecto al caso 32664, sexo con un menor encontramos a la acusada Laura Jewell, inocente debido a demencia temporal. - Gracias.
Laura Jewell'in erkekler hakkında söyledikleri... Yaşlandıkça içlerinin ölmesi...
Lo que Laura Jewell dijo sobre los hombres que se mueren por dentro conforme crecen...
Herhâlde Emniyet, Richard Jewell yanlış suçlandığında açtığı davaları düşürdü.
Debe ser por las demandas de Richard Jewell que fue acusado erróneamente.
Oğlanları hokeye bırakıp ordanda Jewell's a gitmem gerekiyor
Debí dejar los chicos en Hockey y fui a Jewel. - ¿ Pan?
Jewell's a gideceğim.
voy a Jewel.
Candace Jewell'in numarası var mı sende?
Um... ¿ por casualidad no tendrás el teléfono de Candace Jewell?
Richard Jewell'i duydunuz mu?
¿ Haz oido de Richard Jewell?
Belki Jewell'den taktik almıştır.
Capaz que si tuvo el tratamiento de diamante
Jewell.
Tienen fianza
Selam. Oh. Bu Candace Jewell, benim, uh, hücre arkadaşım.
- Esta es Candance Jewell, mi.. compañera de celda
Oh, özür dilerim - um - a Candace Jewell burada, seni görmek istiyor.
Oh, Lo siento, Candace Jewell quiere verte
Bette Porter, bu, uh, Candace Jewell.
Bette Porter, esta es Candance Jewell
Asla olmaz, çok muhafazakarlar.
No va a funcionar, son demasiado conservadores. CANDANCE JEWELL AL TELÉFONO ¡ No!
Diana Jewell iyi olduğunu söylese de.
Pero Diana Jewell nos ha enviado un informe positivo sobre su salud. Bien.
Doktor Jewell perşembe yapabilir mi?
Dra. Jewell si le va bien el jueves.
- Ve Doktor Jewell aradı, onu arayacağını söyledim.
Te ha llamado la Dra. Jewell, ha dicho que la llames. Bien.
ama masumdu, fakat suçlamalar hayatını mahvetti.
También sé que Richard Jewell ajustó el perfil del bombardero olímpico a una "t", y era inocente, pero la acusación destrozó su vida.
- Miles Jewell.
Miles Jules
Sara, eğer beni dinliyorsan biliyorum, senden bir başka şans daha isteyemem.
KANSAS CITY, MISSOURI BIBLIOTECA JEWELL GLORE Sara, si estás escuchando, sé que no puedo pedirte otra oportunidad.
Evet, Zoomer ve Jewel'ın "hastane yolunda" diye bir maceraları hiç olmadı çünkü.
Si, bueno, ellos no acaban de tener una aventura llamada "Zoomer and Jewell toman un viaje en ambulancia"
Jewel tamamen sarı.
Jewell es todo amarillo.
Richard Jewell'a ne diyeceksiniz?
¿ Qué dirías pues de Richard Jewell?
1811'de Margaret Jewell markete gönderilen kızdı. Marketten geri döndüğünde Marr'ı ölü olarak bulmuştu.
En 1811 Margaret Jewell era la chica de la tienda que dejó a los Marrs vivos para comprar ostras y volvió para encontrarlos muertos.
Bununla beraber, Margaret Jewell, katili tanıyordu ve onu içeriye davet eden kişiydi.
Yo te digo que Margaret Jewell conocía al asesino y le... permitió... entrar.
İlk duruşma davacı Jewel ile Ulusal Güvenlik Teşkilatı ( NSA ) arasında.
El primer caso es Jewell contra la Agencia de Seguridad Nacional.
Ben Kevin Bankston, Jewel ile NSA arasındaki davada müvekkilim Carolyn Jewell ve temyize başvuran diğer davacılar adına söz alıyorum.
Con la venia, soy Kevin Bankston, por Carolyn Jewell... y sus socios demandantes en Jewell contra la NSA.
"Richard Jewell, yaz Olimpiyatlarında" yanlış ifade.
Equivocado a lo Richard Jewell en los Juegos Olímpicos de verano.
Porter.
Porter, Jewell.
Adım Diana Jewell.
Soy Diana Jewell.
Diana Jewell ile telefonla görüştüm.
He hablado con Diana Jewell por teléfono.
Richard Jewell'in olimpiyat bombacısı profiline uyduğunu da biliyorum.
- Lo sé.