English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ J ] / Juda

Juda tradutor Espanhol

157 parallel translation
Genç prens, Judah, Ben-Hur.
El joven príncipe Judá, Ben-Hur.
" Judah'i unutmadin degiI mi?
" ¿ Supongo que no has olvidado a Judá?
Judah, Ben-Hur. "
Judá, Ben-Hur ".
" KabaIik etmek istemem Judah.
" No quise ofenderte, Judá.
BöyIece, Judah ve Mary'nin ogIu iIk defa tanistiIar ve ayriIdiIar.
Y así, por primera vez Judá y el hijo de María se encontraron y se separaron.
"Ben Judah, Ben-Hur!"
"¡ Soy Judá, Ben-Hur!"
Lord Judah, Hur Prensi efendim. "
Es el señor Judá, príncipe de Hur mi amo ".
"Ben babanin köIesiydim Lord Judah."
"Yo fui el esclavo de vuestro padre, señor Judá".
O Judah, Hur Prensi. "
Es Judá, príncipe de Hur ".
Judah, Ben-Hur yiIIar önce öIdü. "
Judá, Ben-Hur lleva muerto todos estos años ".
"Yasamaya devam ettigim sürece, seni bekIeyecegim Judah."
"Y yo te esperaré, Judá, mientras dure la vida".
" Judah!
" ¡ Judá!
Judah biIseydi, hayati mahvoIurdu.
Si Judá Io supiera, destrozaría su vida ".
Babanız Yüce Herod'un Juda kralı olduğu zamanları hatırlayın.
Recuerda cuando tu padre, Herodes el Grande, era rey de Judea.
Yahudiye, Beytlehem'de. Çünkü yazılıdır ki :
En Bethlehemen de Juda como escribió el profeta...
"Ey Yahudiye diyarındaki Beytlehem! Yahuda önderleri arasında hiç de en önemsizi değilsin. Çünkü benim halkım İsrail'i güdecek olan önder senden çıkacaktır."
"Y tú, Bethlehemen, en la tierra de Juda... no eres la más pequeña entre las grandes ciudades de Juda, porque de ti saldrá un jefe, que pastoreará a mi pueblo Israel."
Teşvik etmek, kışkırtmak, ayartmak
Juda, judasz, judzic.
İsa'dan 80 yıI önce. Juda kralı Aleksandır 800 Farisiyi çarmıha gerdi.
80 años antes de Jesús, Alejandro, rey de Judea crucificó a 800 fariseos.
- Juda, Jonas...
- Juda, Jonas...
Bu türe Juda adını verdik.
Lo llamamos la especie "Judas".
İsa'dan çok önce... Judah'ın kralı Josiah adında bir adamdı.
Mucho antes de Cristo el rey de Judá era un hombre llamado Josías.
Nitekim Tanrıya inanlar, Judah Aslanı Rastafari, Kralların Kralı, Selasse Hai!
Así dijo el Señor, León de Judá... Rastafari, Rey de Reyes... ¡ Selassie!
Evet, sadece Madison Square Garden'da toplanan aşırı dinci bir grubun, okurların ilgisini çekeceğinden pek emin değilim "L." "L" mi?
Sí, no estoy seguro si la reunión de Juda's Priest en el Madison Square Garden, cuenta en la paga del día, "L".
Shane, Judah'a sor bakalım ; bir önerisi var mı?
Shane, pregúntale a Juda si tiene alguna idea.
Sen eşsizsin.
"Tu Hai Sab Se Juda Tu eres distinto a todos"
Sen eşsizsin. Sana gönlümü verdim.
"Tu Hai Sab Se Juda, Dil Tujhpe Fida Tu eres distinto a todos, perdí mi corazón por ti"
Hiçbir zaman ayrılmayalım.
"Hum Na Juda Hon Nuca debemos separarnos"
Seninle Juda'ya kadar geleceğim. Oradan bir gemi bulabilirsin.
Y yo iré con vosotros hasta Judea, luego podéis tomar un barco desde ahí.
Judah.
Judá.
- Buna hiçbirimiz sevinmeyeceğiz Judah.
- A ninguno nos alegra, Judá.
Hadi Judah, gidip arkadaşına oyun zamanının bittiğini söyle.
Ahora ve, Judá, y di a tu amigo que se acabaron los juegos.
- Judah, seni görmek ne güzel.
- Judá, me alegra verte.
Judah, sanırım sen de biliyorsun ki, rahmetli baban ailelerimiz arasındaki ticari ilişkiyi bir adım ileriye götürmeyi umuyordu.
Judá, creo que sabes que tu padre, bendita sea su memoria, esperaba que un día se unieran nuestras familias por algo más que negocios.
Judah!
¡ Judá!
" Judah Ben Hur bu bildiriyi alınca
" " Se ordena a Judá Ben Hur que se presente
Bana yardım edebilirsin Judah.
Tú podrías serme de ayuda, Judá.
Bu benim kariyerim Judah.
Es mi carrera, Judá.
Judah, annene ne zaman saygı ziyaretinde bulunabilirim?
Judá, ¿ cuándo podré ir a presentar mis respetos a tu madre?
Seni görmek güzel Judah.
Me alegra verte, Judá.
Ustabaşın tam bir baş belasıymış Judah.
Tu capataz es un mal bicho, Judá.
- Yaşamak için başka sebep var mı Judah?
- ¿ Hay alguna otra razón para vivir, Judá?
Burada büyük oyuncu görüyor musun?
Observas alguna juda fuerte en las mesas?
İhtiyarlardan biri bana "Ağlama" dedi. " Bak Yahuda soyunun aslanı Davut'un kökü, kitabı ve yedi mührü açmak için zaferler kazandı.
" Entonces uno de los ancianos me dijo :'No llores. Mira el león de la tribu de Judá, la raíz de David, que ha obtenido la victoria para romper los siete sellos del libro y abrirlo.'"
" Yehuda Dağı'nın tepesinde Kudüs'ün sokaklarında,
"En las montañas de Judá y en las calles de Jerusalem"
Evet, Emmanuel'im, Judea Aslanı, Davut'un oğlu.
Sí, es Emmanuel, El León de Judá, El hijo de David.
Yahuda soyunun aslanı kazandı.
! Venció el león de la tribu de Judá!
Tanrıyla sözleşmemizi bozduk eski Kudüs'teki insanların yaptığı gibi.
Hemos violado nuestro pacto con Dios igual que el pueblo de la antigua Judá.
Bu yüzden Tanrı'nın takipçilerine diyelim, yüce Jah Rastafari kralların kralı, Tanrıların Tanrısı, İmparator, Yahuda Aslanı.
Así dice el seguidor del Señor. El todo poderoso Jah Rastafari, Rey de Reyes y Señor de Señores. El Emperador, León de Judá.
Yahuda'nın aslanı.
León de Judá.
Sana hiç bahsetmiş miydim? Senin Yahuda'nın aslanı benimle aynı yerde kalmıştı. Çocukluğumda İrlanda'da tatildeyken.
¿ Alguna vez te dije... que tu León de Judá paraba en el mismo lugar que yo... cuando estuve de vacaciones de niño en Irlanda?
"Onun döneminde Yahuda kurtulacak."
EN SUS DÍAS SERÁ SALVO JUDÁ E ISRAEL HABITARÁ CONFIADO.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]