English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ J ] / Jugamos

Jugamos tradutor Espanhol

2,939 parallel translation
Kendinizi özletmeyin, çarşambaları badminton var.
Y adiós, Juliet. Nos conocemos, jugamos a badminton cada miércoles.
Kaya, kağıt, makas oynarken... her zaman kayayı seçemezsin.
Sabes, cuando jugamos a piedra, papel, tijera, no tienes siempre que coger piedra.
İçelim mi?
¿ Jugamos?
Çılgın Sekiz'li oynuyoruz.
Jugamos Crazy Eights.
Tamam, bu hafta sonu Emerton Üniversitesi'yle oynayacağız.
Vale, jugamos contra Emerton U este finde.
Biz iki çocuk, geleceğimiz için kağıt seçtik.
Nos jugamos a cara o cruz nuestro futuro.
Mayfield'la remi oynadık ve 30 yıllık İskoç viskisi içtik.
Mayfield y yo jugamos al Gin, bebimos un escocés de 30 años.
Niye basketbol oynamıyoruz?
Oye, ¿ por qué no jugamos al básket?
Eskiden bizim çaldığımız kulübe gelirdi.
Solía venir al club donde jugamos.
Biz genelde bir kaç saat oynarız.
Pero normalmente jugamos un par de horas.
Bu sefer daha iyi olduğunu mu düşünüyorsun?
¿ Crees que te saldrá mejor si jugamos de nuevo?
Hepi topu basit bir futboldu, haftada bir kez oynuyorduk alt tarafı.
Es sólo fútbol. Jugamos una vez a la semana.
Bayan Burke'le ben ara sıra ana okulunun erkek öğretmeniyle golf oynarız.
La Sra.Burke y yo a veces jugamos al golf con una maestra de preescolar masculino.
Hayır, beyaz biziz ve kırmızılarla oynuyoruz.
No, vamos de blanco y jugamos contra los de rojo. Bien.
Brezilya karşısında bugüne kadar belki de en iyi performansımızı çıkardığımız maçı da unutmamamız gerek,... biz de yüksek irtifada ve benzer sıcaklıkta oynamıştık.
´ También hay que recordar... ´ ´... cuando jugamos tal vez nuestra mejor actuación frente a Brasil, ´ estábamos jugando a mayor altitud y con un calor muy similar.
Bir oyun daha oynamaya ne dersin, Allan?
Que tal si jugamos una partida mas, Allan?
Oyun mu oynuyoruz Sayın Başbakan?
¿ Jugamos a los acertijos, señora primera ministra?
Babanın yatağında oynadığımız oyunu hatırladın mı?
¿ Te acuerdas de ese juego que jugamos por última vez en la cama de papá?
- Seni bırakmıyorum... - Hadi ama Helen.
- Vamos, Helen, ya jugamos a esto antes.
Beyinleri yok boğaların. İsyan eder gibi koşuyorlar sadece. Yapmak istemiyorum.
¿ Por qué jugamos con un animal que no está preparado para viajar? No quiero hacerlo.
Defansları kıçlarını kaldıramaz sanmıştık.
Los Hellcats ganaron el juego que jugamos.
Sadece süslenmece oynuyoruz o kadar.
Sólo jugamos a vestirnos como ellos.
Bu hafta birbirimize karşı oynuyoruz. Ne arıyorsun burada?
Jugamos todas las semanas. ¿ Qué haces aquí?
Sonunda bir oyunumu oynadık diye çok heyecanlandım.
Estoy tan feliz que finalmente jugamos uno.
O bir muhasebeci ve biz basketbol oynamıyoruz.
El es un contador de impuestos, y nosotros no jugamos basketball, precisamente.
"Sıkı çalışırız ve sıkı oynarız."
"Trabajamos duro y jugamos duro"
Burada benim kurallarımla oynuyoruz, tamam mı?
Aquí jugamos con mis reglas, ¿ vale?
Her pazar buluşur, rezervasyon yaptırıp. gündüz idman yapar ve akşam da biralarımız elimizde, maç yaparız.
Sí, nos reunimos todos los domingos reservamos un carril por el día y practicamos toda la tarde jugamos un partido a la noche, tomamos unas cervezas.
Yalanın kötü olduğunu söyledim, biliyorum, ama oynadığımız oyunların yarısı yalandan ibaret.
Sé que te he dicho que mentir está mal, pero, la mitad de los juegos a los que jugamos son mentira.
Dersten sonra, Prof Rock CD'min ezgileri eşliğinde biraz hacky sack oynadık.
Después de clase, jugamos Hacky un rato, al ritmo de mi "Profe Manda".
O basketbol oynamış en yetenekli sporculardan biri değildi ama zeki ve becerileri olan biriydi.
No jugamos duro, no jugamos a la defensiva...
O dönem sanırım Yugoslavya basketbolunun dünyaya hükmettiği bir dönemdi.
En la final, jugamos contra la Unión Soviética, nuestros rivales en la final de las olimpiadas del 88.
Vlade bu konuda çok duygusaldı. Arkadaş olmak istediğini, ilişkileri bittiği için çok üzgün olduğunu söylüyordu.
Jugamos juntos muchos campeonatos, éramos muy amigos, pero ahora se acabó.
- Hadi ama, bir el daha oynasak ya?
- Venga. ¿ Por qué no jugamos otra mano?
Oynamak istemiyorsak?
¿ Si no jugamos?
Nasıl oynadığımızı biliyorsunuz.
Usted saben cómo jugamos.
Hatırladığım kadarıyla, geçen yıl Somali'de ki oyunumuzda oldukça çok kazanmıştın.
Si no estoy mal usted ganó mucho dinero cuando jugamos en Somalia el año pasado.
Oynamıyorduk. Modelleri ses çıkararak diziyorduk.
No jugamos, enriquecemos nuestra reconstrucción con algunos ruidos
Bugün okulda, Noel hediyeleri verdik ve Matthew bana telefon kılıfı almış.
Hoy en la escuela, jugamos al Santa secreto y este chico, Matthew, me dio este estuche para el teléfono.
Şimdi ise oyuncak modelleriyle oynuyoruz. Zaman işte.
Ahora jugamos con estos falsos.
Bu mevsimde Tak Gu ile nehir kenarına gider banyo yapar, su savaşları yapardık.
Es por estas épocas... que fui al río con Tak Gu, jugamos en el agua, y nos bañamos.
4 - top oynar mısın?
¿ Jugamos un 4 bolas? [NT : Formato usado en la Ryder Cup]
Şuan ki rakibim çok uzakta Ubenwald'da ve şebekelerle oynuyoruz.
Mi adversaria actual está muy lejos, en Uberwald, y jugamos por clacs.
Burada çok oyun oynadık.
Jugamos mucho.
Resim oyunu falan mi oynamak istiyorsun? Pekala.
Si quiere, jugamos Pictionary.
Pekala, Bunu nasıl oynayacağız?
Bueno, ¿ entonces cómo jugamos esto?
Ya da cesaret oynarız.
O jugamos a la gallina.
Bu yüzden kurallara uymalıyız.
Por eso jugamos según las reglas.
Hepimiz aynı kurallara göre davranıyoruz.
Todos jugamos con las mismas reglas.
Dama?
¿ Jugamos a las Damas?
Beştaş oynuyoruz.
Jugamos a las tabas.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]