English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Kanser

Kanser tradutor Espanhol

4,873 parallel translation
Hayır, kanser olduğunu düşünüyor.
No, cree que tienes cáncer.
Kanser misin?
¿ Tienes cáncer?
Tedavisi yok, kanser epey ilerlemiş.
No hay ninguno, es... es... es demasiado largo.
- Kanser diyorum, nüksetmiş mi?
- El cáncer... ¿ ha regresado?
- Kanser akciğerine sıçramış.
El cáncer se le extendió al hígado. ¿ Qué?
Kanser çok kötü bir şey.
- Sí. Es muy malo para ti.
- Tabii ki kanser tedavisi ve dünya barışından sonra.
Además de curar el cáncer y la paz en la Tierra, por supuesto.
Umursadığım tek kapışma, kanser tedavisine karşı yapılan kapışma.
La única competición de la que me preocupo es la de curar el cáncer.
Bayan Hollingsworth'a ne zaman kanser teşhisi konmuştu?
¿ Cuando había sido la Sta. Hollingsworth diagnosticada con cáncer?
Rada Hollingsworth, bir kanser hastasıydı.
Rada Hollingsworth. Era una paciente de cáncer.
Müşteri aramak için.. ... kanser koğuşlarına bakmanız gerekmiyor mu?
¿ No deberías estar... paseando en una sala de oncología en busca de posibles clientes?
Ne tür kanser?
¿ De qué tipo?
Kanser demek.
Cáncer.
Bu kanser kliniği yelp'te 4,5 yıldız almış.
Esta clínica de cáncer recibió cuatro estrellas y media en yelp.
Kanser kliniğinin iç karartıcı olduğunu düşünmüştüm.
Creí que la clínica de cáncer era deprimente.
KANSER.
Cáncer.
Kanser oldu.
Tiene cáncer.
Yani, kanser konusunda kabaysam, kusuruma bakma.
Así que tendrás que disculparme si estoy apoyando el cáncer.
Kanser tabancası.
Eso es un arma de cáncer.
- Kanser.
- Cáncer.
Azidothymidine yani AZT aslında kanser için geliştirilmişti.
Azidotimidina, ó AZT, fue desarrollado como tratamiento para el cáncer.
1964'te AZT kanser tedavisi için geliştirildiğinde ertelenmişti.
En 1964, cuando se desarrolló el AZT para el tratamiento del cáncer, fue archivado ;
Anti kanser etkisi yoksunluğu ve toksik etkiden dolayı.
debido a su falta de eficacia contra el cáncer y su toxicidad.
Anemi, kanser, kemik iliğinde azalma.
Anemia, Cáncer, depleción de medula osea.
Tıpkı bir kanser gibi yayılır!
FLOYD : Y se propaga como el cáncer!
İtaatsizlik, başkaldırı kanser gibi kesilip, atılmalıdır!
[Eugene jadea] La desobediencia, insubordinación debe ser cortado como un cáncer!
Ve zavallı için Kathleen Bergman, Lysodren, çünkü bazen kanser geri gelir.
Lysodren para la pobre Kathleen Bergman porque a veces el cáncer regresa.
O zaman, buna kanser bile diyemeyiz.
Así que en general no es un cáncer.
Kanser oldu.
Cáncer.
41 homoseksüele ender görülen bir kanser teşhisi koyuldu.
Cáncer raro es diagnosticado en 41 homosexuales
Bu bir kanser.
Eso es un cáncer.
Eşcinsel toplulukta kanser var.
Hay un tipo de cáncer en la comunidad gay.
Kanser gibi ruhunu yiyip bitirmişti.
Es como un cáncer en su alma.
Çocuk kanser koğuşu açıldı.
Enfermeria de niños con cáncer
Kanser...
Estoy enfermo. Cáncer.
O Kanser hastası, Peter.
Font color = "# ffff80" Ella tiene cáncer, Peter.
Ben tedavi olabilirsem, bunun başka hastalıklara ne yapacağını düşünün örneğin Alzheimer, hatta kanser.
Y si yo puedo curarme, imagínense lo que puede hacer por otras enfermedades, como el Alzheimer, o incluso el cáncer.
- Kemoterapi, yani kanser.
Quimio, eso es cáncer. - Sí.
Mal varlıklarının likide edilmesini gelirinin de Amerikan Pediatri Kanser Akademisine bağışlanmasını rica etti.
Pidió que se liquidaran sus bienes y que todo lo recaudado se donara a la Asociación contra el cáncer infantil.
- Kanser demek!
Te refieres cáncer?
Çünkü kanser riski var.
Por el riesgo de cáncer.
Kanser için bir panzehir mi bulmuşlar?
Ellos... Inventan la cura contra el cáncer.
Kemik iliğinizde, karaciğerinizde ve pankreasınızda kanser izlerine rastladık
Encontramos rastros del cancer en la médula ósea. en su hígado, páncreas.
Bir süre sonra anneme kanser teşhisi konuldu.
Poco después, ella fue diagnosticada con cáncer.
Kanser, tümörler, kistler, pıhtılar... Baktığımda hepsini görüyorum ama söyleyemiyorum. İnsanlar öylece uzanıyor orada.
Ya saben, el cáncer y los tumores y quistes y coágulos y veo lo que estoy mirando, pero no puedo decirle ya saben, a las personas que yacen allí, así, que es miserable todo el día,
Kanser mi olurum yoksa?
¿ Voy a tener cáncer?
Kanser oldum.
Tengo cáncer.
Sendeki ne tür bir kanser?
¿ Qué tipo de... ¿ Qué tipo de cáncer tienes?
Kanser olmam dışında.
Además de, ya saben, tener cáncer.
İyi de sen benim sitemi "yanlışlıklardan oluşan bir kanser" diye nitelemedin mi?
¿ Pero no describiste mi página una vez...
Kanser.
Cáncer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]