Kawasaki tradutor Espanhol
92 parallel translation
Kawasaki Satoru.
Kawasaki Satoru.
Kawasaki'ye gelmek zorunda kaldım.
Tienes que ir a Kawasaki
Alti ay sonra, Haneda havaalaninin yanindaki otelde kapici olarak calisti ve Kawasakide bir yurtta kaldi.
Seis meses después, trabajó como portero en un hotel cerca del aeropuerto Haneda y vivió en una habitación en la ciudad de Kawasaki.
Goz hapsi memuru ona Kawasakide bir kuru temizlemede yemek ve kalacak yeri olan, sigortali bir is ayarladi.
Su oficial de la condicional le consiguió un empleo... en un servicio de lavandería en Kawasaki, que le proporcionó alojamiento y comida.
BMW, Kawasaki, Peugeot.
BMW, Kawasaki, Peugeot.
Yokohama, Kawasaki ve Yokosuka da saldırıya uğradı.
También han atacado Yokohama, Kawasaki y Yokosuka.
Toyota Kawasaki Meksika-ABD sınırından bildiriyor, narkotik şube ekipleri tamamen yüksek kalite marijuanadan yapıldığını söyledikleri bir araç için sürpriz bir hoşgeldine hazırlanıyorlar.
Soy Toyota Kawasaki, estoy aquí en la frontera de México-Estados Unidos donde una gran operación del Dpto. de Narcóticos está preparando una recepción sorpresa a un vehículo que dicen ser construido... ¡ No hagas eso viejo!
Ben sizin yeni takım komutanınız Çavuş Kawasaki'yim.
Soy el nuevo jefe de sección, Capitán Kawasaki.
Kawasaki, herhangi bir eksik var mı?
Kawasaki, algún problema?
Kawasaki onu itti... Merdivenlerden aşağı itti!
Kawasaki lo empujó... por las escaleras!
Haydi, Kawasaki'ye iyi bir ders vermenin yolunu bulalım.
Déjame darle a Kawasaki una lección.
Efendim, Kawasaki'nin, birliğin gençler kolundaki bir gence saldırdığı, o olaya karşı grup içinde aşırı bir tepki doğmuş durumda. Ve durum gittikçe daha da ciddileşiyor.
Sr, hubo una fuerte reacción por el incidente cuando Kawasaki asaltó al miembro del Cuerpo Juvenil y se está poniendo serio.
Kawasaki'yi gençler kolundan alıp, başka yere transfer et.
Transfieran a Kawasaki desde el Cuerpo Juvenil.
Kawasaki, bana genç sağlıklı bir erkek getirmeni istiyorum.
Kawasaki, quiero que me traigas un joven saludable.
Kawasaki...
Kawasaki,
Kawasaki bu konuda iyidir.
Kawasaki es bueno en eso.
Kawasaki sadece kız bulmada iyidir!
Kawasaki sólo es bueno para comer y conocer chicas!
Haydi, Kawasaki!
Vámos Kawasaki!
Kawasaki'ye bunun için teşekkür borçluyuz.
Debemos agradecerselo a Kawasaki.
Suzuki, Kawasaki.
Suzuki, Kawasaki.
Daha yeni bir Kawasaki 750 aldı.
Acababa de comprarse una Kawasaki 750.
Stallone yeni kawasaki 750'siyle çevredeki en mutlu kişiydi.
Sólo Stallone estaba feliz con su Kawasaki 750.
Kawasaki Ninja ZX-11, 1992 model.
La Kawasaki Ninja ZX-11, cosecha del 1992.
Benim bilgisayarımdaki BLT sürücüsü AWOL oldu, Ve Mr Kawasaki için yarına yetiştirmem gereken bir projem var
La unidad BLT de mi computador acaba de desconfigurarse, y mañana sin falta tengo que entregar este importante proyecto al Sr. Kawasaki.
Sıradaki, lütfen. Bay Kawasaki?
EI próximo, ¿ señor Kawasaki?
Müdür muavin Bay Kawasaki bu paranın ne için olduğunu bilmek istiyor.
El Sr. Kawasaki, el Jefe de Estudios, quiere saber para que es esto.
- Eğer Kawasaki teşhisi koyulmadıysa.
- A no ser que sea un Kawasaki.
Kawasaki...
Kawasaki...
Kawasaki, koroner anevrizmaya sebep olabilecek belirsiz semptomlar topluluğudur.
Kawasaki es un cúmulo de síntomas leves que puede producir un aneurisma coronario.
Sonra Kawasaki'de part-time hurdacı olarak çalışmış.
Después estuvo en Kawasaki en un trabajo a media jornada con alojamiento en una chatarrería.
Kawasaki İstasyonunda olduğuna dair önceki raporlar asılsızmış.
Los anteriores avisos cerca de la estación Kawasaki eran imprecisos.
Kawasaki'ler!
Kawasakis!
Yokosuka, Yokohama ve Kawasaki tehlike altında.
Yokosuka, Yokohama y Kawasaki están en alerta.
- Adım Kawasaki.
- Soy Kawasaki.
Hey, Bayan Kawasaki.
Hola, Sra. Kawasaki.
Senin Kawasaki olduğunu sanıyor.
Modifiqué la planilla.
Kanagawa Karagahı, Kawasaki Şehri, Nakahara Ku...
Distrito de Kanagawa, Ciudad de Kawasaki...
Bugün öğleden sonra 17.00 gibi, Kawasaki Ken dağı eteklerindeki... Fujisan'da heyelan meydana geldi ve yol çöktü. Şuana kadar, 8 kişinin öldüğü bildiriliyor.
Hoy en la tarde a las 5, la montaña ubicada en Kawasaki KEN, Niikawagun que es Fujisan tuvo un serio colapso al escalarla hasta ahora, ya son 8 personas confirmadas que han muerto
Kawasaki sendromu. Çok ciddi bir konu.
Se llama Síndrome Kawasaki y es un tema muy serio.
Sonra bu adam Kawasaki ile çıkageldi.
Un tipo se me acercó con su Kawasaki.
Ama üzerinizden Kawasaki gibi geçeriz.
Pero te derribaremos... Como una Kawasaki.
Kawasaki.
Kawasaki.
Kawasaki yaşlıları etkilemez.
No afecta a los ancianos.
House'un bir hastası daha olmuş. Kawasaki olabilir de olmayabilir de.
House tuvo otro paciente que pudo o no tener Kawasaki.
Kawasaki'nin yaşlıları etkilemediğini değil de neden etkilemediğini bilen var mı?
¿ A alguien se le ocurre una razón por la que el Kawasaki no afecte a los mayores? ¿ Además de que no lo hace?
Kawasaki teşhisi için başka bir hastanın sonuçlarını kullanamayız.
No puedes usar los análisis de otros pacientes para diagnosticar Kawasaki.
Kawasaki'nin yuvasına yani Ian'ın kalp arterlerinde bakarız.
Bien. Buscaremos al Kawasaki donde vive. Las arterias coronarias de Ian.
Kawasaki değil. Hayır.
- No es mal de Kawasaki.
Sizi Kawasaki yarış pistinde bekleyecekler.
Ellos estarán en las carreras.
Ya da Kawasaki hastalığı.
O la enfermedad de Kawasaki.
Kawasaki olamaz.
No puede ser Kawasaki.