English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Kayboldum

Kayboldum tradutor Espanhol

1,140 parallel translation
Oraya gelip onu görmem lazım, ama geç kalacağım, çünkü burada kayboldum.
"Tarta de Limón - Tarta de Durazno" Necesito ir a verla. Pero llegaré un poco tarde porque estoy perdido.
Hayır, öyle değil. Gözlerinizde kayboldum.
No, estoy perdido en sus ojos.
.. hayvanat bahçesinde kayboldum burada annemi ve babamı seçmeliyim..
Me perdí en el Zoo. Debo elegir al papá y la mamá.
Sırılsıklam oldum ve kayboldum.
Estoy empapado... y me he perdido.
Kayboldum Tanrım.
Dios, estoy perdida.
Kayboldum.
Me he perdido.
Kayboldum.
He ganado.
Ee, 46,500'de, bir ahlak pusulam vardı, Chris. Ama 55'de, kayboldum. Ben...
- Pues, que cuando eran 46.000, yo tenía un margen moral, pero con 55 estoy perdido.
- Hey! Özür dilerim. Kayboldum.
Disculpa, me he perdido.
İz bırakmadan kayboldum.
Desaparezco sin dejar huella.
Ticaret ve tavizle dolu bir hayatın sisinde kayboldum.
Ando perdido entre negocios y avenencias.
Kayboldum.
Me perdí.
- Kayboldum.
- Me perdí.
Söyledim ya kayboldum.
- Ya te he dicho que me perdí.
O gece iz bırakmadan ortadan kayboldum. Hiç kimseye olanları, neden öylece kaçırıldığımı haber verememiştim.
Desaparecí esa noche sin dejar huellas, sin poder decirle a nadie qué había pasado ni por qué me había ido.
Ortadan kayboldum üzgünüm.
Perdoname por desaparecer.
Kalbim hala onun en iyi dileklerimle benim dilegim düstü Rüyalarimda sizin için ben zar zor hayattayim ben yanlizlikta kayboldum
Mi corazón te entrega los mejores deseos. Mis deseos se han atenuado. Mis sueños son para ti.
# Bir labirentte kayboldum
Me he perdido en el laberinto.
Kayboldum.
Esta ciudad me confunde.
İşte yıldırım hızıyla kayboldum iz bırakmadan
# En un instante Se pone y se quita #
Anayolun dışına çıkıp çevresinden dolaşmalıydım, ama şimdi kayboldum.
La carretera esta cerrada y tuve que desviarme, pero ahora estoy perdido.
kayboldum.
No lo entiendo.
Ortadan kayboldum.
Desaparecí.
Böyle ortadan kayboldum.
Desaparecí de mamá.
- Salak gibi kayboldum.
- Tontamente... me perdí.
Bir noktada... Ne zaman olduğunu tam hatırlamıyorum, seneler önce... Ben birden ortadan kayboldum.
En algún momento no recuerdo bien cuándo, hace años desaparecí.
Burada kayboldum.
Me siento estoy perdida.
Sonra güç kesildiğinde, kayboldum ve...
Se desconectó la energía y...
Bay Rubens'in dairesini arıyorum ama koridor kapkaranlık ve kayboldum.
Busco el departamento del Sr. Reuben... pero el pasillo está oscuro y estoy perdida.
Ben biraz kayboldum da.
Estoy un poco perdido.
Affedersiniz, kayboldum.
Perd — neme, me he perdido.
Şef, ben biraz kayboldum.
Jefe, estoy algo perdido.
Üzgünüm, düşüncelerimin içinde kayboldum.
Lo siento, me quedé pensando.
Ve senin büyük anında arka planda kayboldum.
Desaparecí cuando llegó tu momento estelar.
Affedersiniz. Tenis kortları nerede söyleyebilir misiniz? Sanırım kayboldum.
Disculpa. ¿ Podria decirme dónde están las canchas de tenis?
Nereye kayboldum?
¿ Dónde me he metido?
Ben kayboldum. Yardım eder misiniz?
Estoy un poco perdido. ¿ Me puede ayudar?
Kayboldum da. Banyo burası mı?
Ando perdido. ¿ Este es el baño?
... Ulysses : "Kayboldum! Hangi yabancı ülkeye geldim ben?"
"¿ A que país extranjero he venido a parar?"
- Evet, elbette kayboldum.
- Sí, claro que me he perdido.
Dışarısı buz gibiydi ve hatırladığım kadarıyla doğru binayı bulabilmek için birkaç defa kayboldum.
Estaba helando ese día, y recuerdo que me perdí buscando el edificio.
Kayboldum!
¡ Estoy perdido!
Kayboldum! Andy gitti! İki güne evden taşınacaklar ve tüm bunlar senin yüzünden oldu!
¡ Estoy perdido, Andy se ha ido, van a mudarse, y todo por tu culpa!
Kayboldum ve bir adam yolu bana gösterebileceğini söyledi.
Me perdí por aquí y algún hombre me prometió que me enseñaría el camino.
Şimdiden iki defa kayboldum zaten.
Ya me perdí dos veces.
Kayboldum o zaman.
Entonces estoy perdida.
- Kayboldum kardeş.
- Me perdí, hermano.
Kayboldum!
Estoy perdido!
Amerika savaşa girerken, Ed Avrupa'da ortadan kayboldu ve ben de Savaş Bakanlığı'nın enformasyon merkezinde kayboldum.
América fue a la guerra y Ed desapareció en Europa.
Öyle bir kayboldum ki.
Me perdí.
Sonra kayboldum.
Luego me perdí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]