Kazik tradutor Espanhol
54 parallel translation
Kazik akşam yemeğine gelmeyecek.
Kazik no estará de regreso para la cena.
Kazik. Kazik, konuş benimle.
Kazik, respóndeme.
Kazik.
Kazik.
- Kazik'in işini kaybetmesini istemeyiz.
- No queremos que Kazik pierda su empleo.
Ee, Kazik nasıl arabamın şoförü olmayı başardın?
Kazik ¿ cómo recibiste el encargo de conducir mi auto?
- Kazik.
- Kazik.
Ee, Kazik, nasıl oldu da cici arabanı bırakıp dayanışmaya katıldın?
¿ Qué te hizo dejar tu auto lujoso y unirte a la resistencia?
Kazik, silahları al.
Toma las armas.
Viatia, ben Kazik.
Viatia, soy Kazik.
- Zachariah, Kazik'le git.
- Zachariah, ve con Kazik.
- Kazik, onu çıkartabilir miyiz?
- Kazik, ¿ podemos sacarlo?
- Kazik, onu nasıl çıkarttın?
- Kazik, ¿ cómo lo sacaste?
- Bunlar senin savaşçıların mı, Kazik?
- ¿ Son tus hombres, Kazik?
Kazik, senin gitmeni istiyorum.
Kazik, quiero que vayas.
Uvia'nın başaramadığı işe Kazik'i gönderiyoruz.
Tuvia no pudo, entonces mandamos a Kazik.
Kazik, bir şey yok!
Kazik, ¡ está bien!
Bahse girerim Kazik dönüş yolu bulmuştur.
Apostaría a que Kazik encontró una salida.
Kazik, Sen nasıl içeri girdin?
Kazik, ¿ cómo entraste?
Kazik, gel.
Kazik, vamos.
- Kazik, diğer tarafa gittin mi?
- Kazik, ¿ estuviste en el otro lado?
Çabuk ve sessizce Kazik'i takip edin.
Sigan a Kazik rápido y en silencio.
Çabucak ve sessizce gelin, ve Kazik'in talimatlarına uyun.
Salgan en silencio y rápido, y hagan lo que Kazik les diga.
Bak, Kazik nasıl da nefes alıyorlar.
Mira, Kazik cómo respiran.
TOYS'R'KAZIK
JUGUETES CARETTl
Cumhuriyetin kaderi kazik üstünde!
El destino de la Republica esta en juego!
KAZIK DEPOSU
DEPÓSITO DE PICAS
"Tam o sırada, sırtıma vurulduğunu hissettim." "Jozek, kulağıma fısıldıyordu : 'Kazik, bir şey yap!"
Y en ese momento siento un golpe en la espalda y Jozek me susurra al oído :'Kazik, haz algo!
Kazik, biz iyi miyiz?
Kazik, ¿ estamos bien?
Janek ve Kazik provadalar.
Janek y Kazik están ensayando.
Kazik'i bekliyorum.
A Kazik...
Kazik'in babası da orada çalışıyor.
El viejo de Kazik también trabaja allí.
Kazik neden okula gelmedi biliyor musun?
¿ Sabes por qué Kazik no ha llegado a la escuela?
Kazik için.
No, a Kazik.
Ben ve Kazik bir çadır alıp Jastrzebia Gora'ya gitmek istiyoruz, Fakat henüz ayarlamadık...
Yo y Kazik quieremos tomar una tienda de campaña e ir al Jastrzebia Gora, pero nada seguro, todavía..
Kalbine kazik falan saplama.
No le claves una estaca.
Yardım et Kazik.
Ayúdame, Kazik.
Ve bu da Kazik.
Y él es Kazik.
Kazik?
¿ Kazik?
Kazik!
¡ Kazik!
Zavallı Kazik, ayaklarından hep dert yanardı.
Pobre Kazik, siempre con problemas en los pies.
bir sey çok büyük, bir sey mi ariyorsunuz o kadar özel bir reaktör yapacak Bir nükleer kazik gibi parlayan Üçlü A.
Buscaba algo enorme, algo tan especial que haría que un reactor nuclear luciera igual a una pila triple A.
- Burda bir kazik cakmama izin ver, tedbirli ol.
- Déjame clavar una estaca aquí en el suelo. Prevengamos.
Cumartesi Kazik'e gelir misin?
¿ Vienes a Kazik el sábado?
Bu kazik, Yehuda Iscariot'un kendini astigi agacin dalindan.
Y así fue que de esta rama Judas Iscariote se ahorcó.
BANA KAZIK ATTIN, NE UĞRUNA?
Me jodiste, y tú ¿ por qué?
Bir daha bana kazik atma.
No me jodas otra vez.
Bana kazik atmamaliydin.
No deberías haberme jodido.
- Damadım. Muhasebecidir.
- Es mi yerno, el contador Kázik.
Kazik, sen tek gideceksin.
Kazik, ve tú.
Gel, Kazik.
Vamos, Kazik.
Kazik, savaş bitene kadar binlerce Yahudiye baktı.
Kazik ayudaba a miles de judíos escondidos.