Kaçırdım tradutor Espanhol
11,217 parallel translation
Neyse ki korkudan altıma biraz kaçırdım.
Con un poco de suerte me mearé de miedo.
Aklımı mı kaçırdım ben?
Dios mío. ¿ Qué me ocurre?
Bacaklarınla kaldır derim, öğle yemeğini fazla kaçırdım.
Levántame con las piernas. Me tomé un desayuno pesado.
- Kaçırdım mı?
- ¿ Me lo he perdido?
Senin yüzünden filmin sonunu kaçırdım!
¡ Has hecho que me pierda el final!
Provayı kaçırdım.
Me perdí el ensayo.
Cadılar bayramını kaçırdım.
Me he perdido Halloween.
- Uçuş için Klonopin'i fazla kaçırdım.
He tomado demasiado clonazepam en el vuelo.
Çocuklar Ligi'nde harika bir sezonu kaçırdım yani.
Se perdió mi única temporada en la liga Pee Wee.
- Her neyse, ne kaçırdım?
- Bueno, ¿ qué me he perdido?
Ne kaçırdım? Çok şey.
¿ Qué me he perdido?
Hey, ben geldim. Ne kaçırdım?
Hola, me acoplo. ¿ Qué me perdí?
Hey, um, Louise, üzgünüm, Aramanı kaçırdım.
Hola, Louise, lo siento. Tengo una llamada perdida tuya.
- Ne kaçırdım?
- ¿ Qué me he perdido?
- Treni kaçırdım.
Perdí mi tren.
Üzgünüm geciktim. Ne kaçırdım?
Lo siento, llego tarde.
Görmezden gelindiğimi hissedince senden nefret ettiğimi söyledim. Seninle öpüştüğüm için annemin son anlarını kaçırdım.
Te dije que te odié cuando me sentí ignorada, me perdí los momentos finales de mi madre porque estaba besándote,
Kaçırdığımız şey ne?
¿ Qué estamos pasando por alto?
Kaçırdım.
- Se me pasó.
Hepiniz aklınızı mı kaçırdınız yoksa ben mi?
¿ Todos han perdido la cabeza, o... o yo la perdí?
Tanm da, akıl almaz derecede karmaşık olan sıradan pastanızın, ortalama bir dilimi... Bir şey kaçırdık mı? yâni 400 yıl dışında.
Solo una porción del pastel increíblemente complejo y causal. ¿ Nos perdimos de algo?
Teslimat hazır olduğunda onu evinden aldırdım, kaçırmadım.
Cuando el pedido estaba listo, hice que le recogieran, no secuestraran.
- Gözden kaçırdığımız bir şey olabilir mi?
¿ Algo qué se pudo haber pasado por alto?
- Aklını mı kaçırdın sen?
- ¿ Está Ud loco?
11. yaş günümü kaçırdığında en fazla uçuş olan gün doğdum diye kendimi suçlamıştım. - Babam için haklıydın, Boyle.
Tenías razón sobre él, Boyle.
Ya ayık olsaydım anında fark edebileceğim bir detayı o an gözden kaçırdıysam? Hayatını kurtarabilecek bir detayı?
¿ Y si se me escapó algo que mi yo sobrio habría observado en un instante que podría haber salvado su vida?
Festivali kaçırdığım için çok üzgünüm.
Lamento mucho haberme perdido el carnaval.
Bu sabah iyi bir insan avını kaçırdığımız için üzgünsün biliyorum.
Sé que estás decepcionado por haberte perdido esta mañana una gran cacería.
Evet, seni kaçırdığımız için çok üzgünüz.
Sí, estamos muy enfadados contigo por habértela llevado.
Aklını mı kaçırdın sen?
¿ Te volviste loco?
Bu yüzden Home Depot'daki çini sergisini kaçırdım fakat sizin adınıza sevindim.
pero bien por ti.
Aklını mı kaçırdın!
¡ ¿ Estás loca? !
Sen aklını mı kaçırdın?
¡ Tú! ¿ Estás loco?
Tanrım, bir şantaj dosyasını bulmanın merkezinde olduğumu gözden kaçırdığım için ne kadar kötü bir profilci olmalıyım...
Dios, que analista de perfiles tan horrible debo ser para no haber visto el hecho de que soy central en el descubrimiento de un archivo de chantaje que inclinará la balanza de poder en...
Yıldızlarla pullanmış aklını mı kaçırdın?
¿ Se te zafó un tornillo debajo de esa máscara de estrellita?
- Ağzından mı kaçırdın yoksa?
¿ Te has ido de la lengua?
- Sanırım onu kaçırdık. - Kimi?
¿ A quién?
Aklımı kaçırdığımı mı düşünüyorsun?
¿ Crees que enloquecí?
Yoksa dün akşamki okumayı kaçırdın mı?
¿ O no leyó las lecturas asignadas de anoche?
Örtüleri yerden kaldırdığımızda yerde çok küçük bir kaç kesik bulduk.
Una vez quitamos la ropa del suelo, encontramos unos cortes muy pequeños.
Aklını kaçırdığını mı düşünüyorsun?
¿ Crees que has perdido la cabeza?
- Gözden kaçırdığım şey ne?
¿ Qué es lo que se me pudo haber pasado?
Son birkaç haftada onlarcası kayboldu ve dün gece kızımın kedisi Çörek'i kaçırdılar.
Se perdieron docenas en las últimas semanas y anoche se llevaron al de mi hija, Cupcake.
Sen aklını mı kaçırdın?
¿ Estás loca o qué?
- Kaçırdığım bir şey arıyorum.
- Estoy buscando algo que se me escapa.
Kaçırdığım şey buydu.
Eso es lo que estaba pasando por alto.
- Kaçırdın mı kızı?
- ¿ La has secuestrado?
Aklını mı kaçırdın sen?
¿ Has perdido la cabeza?
- Aklını mı kaçırdın?
Estás loco.
Kaçırdım be! Aferin.
¡ Me lo perdí!
- Kaçırdığım bir şey mi var benim?
Bien. ¿ Me estoy perdiendo algo?