Kez tradutor Espanhol
73,376 parallel translation
Üzgünüm ama ben senin için bunu yaptım, birden fazla kez.
Lo siento, pero yo lo he tenido que hacer por ti más de una vez.
Ama bu kez farklı bir yaklaşım deniyorum. Umarım ki sonunda hayırlısı olur. Bilemiyorum.
Pero esta vez intento hacer las cosas de otro modo y espero que resulte bien.
Dün gece üç kez seks yaptık.
Tuvimos relaciones tres veces anoche.
Her bölümü 500 kez izlemişimdir.
Creo que vi cada episodio unas 500 veces.
Yarışa üç kez katılmış ve kendi çapraşık dininin lideri olan Tammy bu yıl kehaneti zafere dönüştürebilecek mi?
Es triple veterana de la carrera, y líder de su muy intrincada religión. ¿ Será este el año en que Tammy convierta la profecía en victoria?
Minerva, ilk kez yarışmaya hak kazandın.
Minerva, esta es la primera vez que clasificas.
PERFECTUS KAN TASI Jed'in bedenine bir kez dokunmaya çalışıyor.
EL TAZÓN SANGRIENTO DE PERFECTUS sólo para hacerse famosos.
Bayan Delfs, son kez söylüyorum iyiyim.
Srta. Delfs, por última vez, estoy bien. Deje de seguirme, por favor.
Bu ay içinde beni üçüncü kez atlatmış oldu.
Este mes, me dejó plantada tres veces.
Bir kez daha.
De nuevo.
Bir ya da iki kez.
- Una o dos veces.
Birincisi... ilk kez dışarı çıktığımızda bir grupla birlikteydik.
En primer lugar... la primera vez que salimos fue con un grupo de personas.
Bu yüzden iki kez diyorum.
Así que yo diría dos veces.
Birkaç kez kahve için buluştuk.
Tomamos un café unas cuantas veces.
Dr Carmichael, profesyonel hayatınız boyunca, Westminster'ı iş veya gezi amaçlı birçok kez ziyaret ettiniz yanılmıyorsam yaklaşık 12 yıl boyunca?
Dra. Carmichael, en su capacidad profesional, usted ha estado trabajando o visitando la ciudad de Westminster... por, ¿ alrededor de 12 años?
Bir kez bile bana karşı kullanabileceğin bir şeyin olmaması düşüncesine dayanamadın.
¿ Podrías no soportar el pensamiento... de no tener algo contra mí por una vez?
Birkaç kez.
Un par de veces.
Ama bu tünellerden yüzlerce kez geçtik.
Pero hemos pasado por estos túneles cientos de veces.
Burada daha önce kayboldum, hem de birçok kez.
Me he perdido por aquí antes, más de una vez.
Ve bilirsin, onu ilk kez gördüğümde hemen aramızda bir bağ oluştuğunu anladım.
Cuando lo vi por primera vez, supe instantáneamente que teníamos una conexión.
Holly bizim için bir kez alınca alerjik reaksiyon geçirdim.
¿ La única vez que Holly los trae, tengo un ataque de alergia?
Bir kez daha.
Y una vez más.
Günde iki kez burada "Dırdır ve Zırlama" için toplanırız.
Nos reunimos aquí para "Fastidiar y Vociferar".
Bana birkaç kez tüp takıldı.
Me intubaron un par de veces.
Bir kez âdet görüp, çok az tanıdığı bir adamdan hamile kalıyor.
Menstrúa una vez y se embaraza de un tipo que apenas conoce.
- Saat gibi, haftada iki kez.
- Dos veces por semana sin falta.
Bir kez de olsa kendim dışında bir şeyi düşünmek istiyorum.
Quiero pensar en algo que no sea yo por una vez.
Onu bir kez daha göreyim.
Deja que la vea una vez más.
- Daha önce 5 kez söyledin değil mi?
Me lo has dicho... ¿ cuántas? ¿ Unas cinco veces?
- En az altı kez söyledim.
Al menos seis.
Tek istediğim bir kez daha yapman.
Una vez más. Es todo lo que te pido.
O reklam bir kez daha gösterilirse, askeri savcının yanına gideceğim ve seni bitireceğiz. Haneye tecavüz, gerçeği saptırma, yalancı askerlik, ne var ne yoksa.
Y como ese anuncio se vuelva a emitir una sola vez más, voy a ir al fiscal militar y vamos a acabar con usted... allanamiento, identidad falsa, suplantación de héroe, el paquete completo.
Vermeden önce son kez göz gezdirmek istiyorum. Sadece birkaç şeyi kontrol edeceğim.
Me gustaría echarle un último vistazo antes de presentarlo, para volver a comprobar algunas cosas.
Güç nakil şebekesini iki kez açıp kapatacağım.
Debo subir la tensión dos veces.
Tek fark, bu kez başardı.
La única diferencia es que esta vez ha tenido éxito.
17. yaşımdan beri ilk kez tekrar geylik olaylarımdan söz etme ihtiyacı hissettim.
Es la primera vez que vuelvo desde que tenía 17 años y necesitaba hablar sobre mis cosas gais.
Enfes enfes enfes tadarsan bir kez.
Rico, rico, rico.
- Bu kez gerçekten tutuklanabilmen için mi?
- ¿ Para que nos puedan arrestar - de verdad esta vez?
- Daha kaç kez söylemem gerekecek, o asla böyle bir şey...
- ¿ Cuántas veces tengo que decir que nunca haría algo así?
Buz dolabına saldırdım. - Sana kaç kez yalan söylediğini düşün. Seni aldattığında, Sam'in bedenini parçalarına ayırdığında..
- Piensa en la cantidad de veces que te ha mentido... cuando te engañó, cuando hizo pedazos el cadáver de Sam.
Evet, pek çok kez kontrol ettim.
Sí, ya revisé varias veces.
Bir kez denedim.
Lo intenté una vez.
Linc geldiğinde ilk kez o zaman, sana yabancı biriymişim gibi hissettim.
Verás, con... con Linc aquí... es la primera vez que me siento como un desconocido contigo.
Tek fark bu kez yalnız olmaman.
La diferencia esta vez, es que no estás solo.
60 adet ve bir kez de yeniden doldurma hakkı.
Distribuir 60 más un resurtido.
En azından, birkaç kez dışarı çıkabilir miyiz?
Bueno, ¿ al menos podemos salir algunas veces?
Uzun zamandır ilk kez gerçekten iyileşmek istiyorum.
Por primera vez en mucho tiempo, realmente quiero curarme.
Ona bir kez zarar verdik, onu tekrar yaralayabilirim.
La lastimamos la primera vez. Puedo hacerlo de nuevo.
Saydım. Bunu altıncı kez söylüyorsun. Altı!
Según mi cuenta, es la sexta vez que lo dices, la sexta.
Seni kaç kez dışladılar?
¿ Cuántas veces te han echado?
- Bunu bize 1000 kez söyledin.
- Nos has dicho eso miles de veces, Sid.