Kikui tradutor Espanhol
54 parallel translation
Büyük Müfettiş Kikui'yi görmeye gittim.
Me encontré con el superintendente Kikui, tal como planeamos.
- Bizimle birlikte! - Dinlemeyi bilir.
- ¡ Kikui es auténtico!
Benim için her şey açık. Vali saf. Kikui ise rezilin teki.
Si me preguntáis, el chambelán es el auténtico, y el superintendente es un falso.
Ama Shogun'un adamları ve bu Kikui eğer tepkilerinizi yargılarlarsa... dinlemeyi bilin!
Pero este superintendente Kikui... Dices que es auténtico, "como era de esperar."'
Bizi sindiriyorlar. Kikui belki de iyi bir kışkırtıcıdır.
Igual estoy equivocado, pero parece que Kikui es la fruta podrida.
Kikui'yi memnun etmek için hepimiz öleceğiz.
Estoy seguro que Kikui estará encantado de veros a todos morir.
Büyük müfettişin, Messire Kikui'nin emriyle buradayız.
Nos envía el superintendente Kikui. ¡ Rendíos!
Bize hizmet etmek istiyorsan beni Kikui'nin evinde görmeye gel.
Si deseas servir a nuestro clan, ven a verme a la propiedad del superintendente.
En kötüyü biliyormuş gibi bir havası vardı.
Si fuera Kikui, lo arrestaría, ya que parece saber que Kikui está detrás de la corrupción.
Kikui'ni adamlarında üç tanesi... amcamın odasında.
Esos tres son hombres de Kikui. Esa es la habitación de mi tío.
Evet, onların yanına git.
- Sí, con los hombres de Kikui.
Hem Kikui'nin niyetini bilmiyoruz.
¿ Qué planea hacer con él el superintendente?
Valiyi hapse tıkınca, Kikui patroniçeye... neden tutuklandığını anlatmak zorunda.
Kikui le debe hacer dicho a la vieja por qué se llevó a rastras a su marido.
- Kikui için mi?
¿ Qué hace para Kikui?
Yani Kukui rüşvet şüphesiyle tutukladı. Böylece kanıtları yok edebilecekti.
Kikui dijo que arrestó a Tío para impedir que destruyera las pruebas de corrupción.
Kikui ve çetesi seni valiye... saldırmak için ayartmaya çalışacaktır.
Parece que Kikui planea echar la culpa de sus crímenes al chambelán Mutsuta.
Kikui halleder, kafanı yorma.
Deja eso a Kikui. Toma un trago.
- Ona güvenebilir misin? Bu sefer başarısız oldu da.
Pero Kikui cometió error tras error.
Evlerine bir tane elçi yolladım. Messire Kikui.
Envié mensajeros a vuestras casas también.
Kikui'nin evinden bir adam aceleyle buraya geliyor.
Hay algo sospechoso en casa de Kikui. Un hombre acaba de entrar apresurado.
İmza Kikui, Shogun'un büyük müfettişi.
El superintendente Kikui. "
Kurofuji Kikui'nin evine girdi.
Kurofuji ha llegado a la casa de Kikui
- Kikui'nin evi mi?
- ¿ A la casa de Kikui?
- İki çek çek Kikui'nin evinden çıkıyor!
Dos palanquines han salido de la casa de Kikui.
- Kurofuji ve Kikui...
- Kurofuji y Kikui.
Büyük Müfettişin tuzağı bu!
Es una trampa de Lord Kikui.
Atlıların davranışlarını bakılırsa... klan Kikui'nin tarafında.
Considerando a aquellos jinetes, todos los miembros del clan están en el lado de los traidores.
Kikui'ni evine gideceğim.
Iré a ver a Kikui.
Bizi Kikui'ye satarsa kesinlikle Kikui onu yanına alır.
Le espera un empleo si nos entrega.
Kikui'nin adamlarıyla hiç düşünmeden döğüşebilir.
¡ Cómo se enfrentó a los hombres de Kikui!
Zevk ve eğlence düşkünü. Büyük Müfettiş Kikui.
El superintendente Kikui es el corrupto.
Ama Kikui senin... Efendim.
- Pero tu eres su...
Kikui kurnazdır ama parası yok.
Kikui es astuto, pero su presencia no impone tanto respeto.
Kikui kendini dahi sanar, yani... onu okşuyalım da mırıldasın.
se lo cree demasiado, así que... ¿ Acaricia su ego y ronroneará?
Hoş bir hediye ama... Kikui'ye götürülmeyecek kadar ağır.
Nos han hecho un buen regalo, pero son demasiado pesados para llevárselos a Kikui.
Elbette Kikui'nin adamlarını nereye gönderdiğini de bilmiyorsunuz.
Y aún no sabéis dónde fue el enorme ejército de Kikui.
Kikui onu tutuklamaya geldiğinde... aynı kimonoyu giyiyordu.
Llevaba puesto el mismo kimono cuando Kikui lo secuestró. que cuando me reuní con él antes ese día.
Kikui'nin adamları yakınımızda.
Los hombres de Kikui están ahí.
Kikui adamlarını yollayacak.
Kikui enviará a sus hombre allí.
Kikui'nin adamları kaçsa bile işaretimi bekleyin.
Aunque se marchen los hombres de Kikui, esperad mi señal.
Kikui Efendi, bu kez onları kaçırmak zorunda değilsiniz.
Kikui, no podemos permitirnos otro fracaso.
- Kikui de onlarla!
- ¿ Estás seguro? - Incluso Kikui iba en su caballo.
Kikui kendi kendini yargıladı ve intihar etti.
Kikui eligió hacerse el harakiri justo después del incidente.
O olay çabucak unutulabilirdi. Gizli polis Kikui bu olayı çok güzel kullandı.
El incidente pudo haber sido olvidado relativamente rápido, excepto pro Kikui de la policía secreta que hizo buen uso de él.
Kikui, bu işi anarşistlerin planladığını iddia etti.
Kukui denunció que fue hecho por anarquistas,
Bu tamamen Kikui ve Müfettiş Terauchi'nin buluşuydu. Onlar tarafından ortalığa yayıldı.
Fue una invención de Kikui y de el Inspector General Terauchi que fue quien lo difundió.
Gerçeği bilen tek kişi olan Yoshizawa da, Kikui tarafından öldürüldü.
Yoshizawa, que sabía la verdad, fue también asesinado por Kikui.
Kikui, ödül olarak o pozisyonu aldı. Terauchi de bakan oldu.
Kikui ganó su posición actúal como recompensa, y Terauchi se convirtió en ministro,
Orada, Kikui ile olan konuşmalarını yazmış.
En ella, escribió todo sobre nuestras conversaciones con Kikui.
- Kikui de mi?
- ¿ También Kikui se ha ido?
Gizli polis şefi, Seishiro Kikui tarafından gönderildin.
Fuiste enviada por Seishiro Kikui, jefe de la policía secreta.