Kirli tradutor Espanhol
6,625 parallel translation
Küçük kirli sırlar.
Pequeños y sucios secretos.
Bahçeden tırnaklarım kirli dönüyorum.
"Yo regreso del jardín con suciedad bajo las uñas".
" Ben bahçeden tırnaklarım kirli dönüyorum.
Yo regreso del jardín con suciedad bajo las uñas.
Brass tüm ailenin babanın çaldığı kirli paradan dolayı bedel ödediğine inanıyor.
Bueno, Brass está convencido de que toda la familia está pagando que el padre robase dinero negro.
Kirli bir durum yok, eğer sorduğun buysa.
En nada sucio, si es eso lo que preguntas.
Manheim, hayatının geri kalanında insanların kirli çamaşırlarını temizlemek mi istiyorsun?
Manheim, ¿ quieres seguir limpiando la ropa sucia a la gente el resto de tu vida?
Kirli bir iş olacağını biliyordun.
Sabían que habría trabajo sucio.
Kendimi kirli hissediyorum.
Me siento sucio.
Tadı tıpkı kirli çorap gibi.
Sabe como a tofu que ha sido almacenado en calcetines sucios.
Kirli birisi değil.
Esta no es un putón.
Bizi kirli çamasir bulundurmaktan tutuklayacak misiniz yoksa gidebilir miyiz?
Qué bonito. Nos va arrestar... por tener calzoncillos sucios, ¿ o podemos irnos?
Yerler kirli.
Es sucio.
- O kadar kirli değiller. - Evet, kirliler. 1.
- Ellos no son tan sucia.
Kirli çamaşırlardan başka bir şey yok.
Nada aquí detrás, solo ropa sucia.
Ve kirli işlerimizi yapacaklar.
Y harán el trabajo sucio por nosotros.
- Ve kirli işlerimizi yapacaklar.
Y harán el trabajo sucio por nosotros.
Matty'nin kirli sırrının açığa çıkmasıyla beraber benim lise dramam sahnedeki yerini almıştı ve görünüşe göre Luke gösteriyi kaldıramamıştı.
Con el sucio secreto de Matty finalmente a la luz, todo mi drama de instituto había tomado el centro del escenario y resultó que Luke no pudo manejar ese espectáculo.
Lavabodaki kirli tabaklar meseleyi halletmemize yardımcı olmuyor.
Los tazones de cereales sucios en el fregadero no van a hacer que se incline la balanza.
Malachi Lee'yi koklasa bile yürüyebileceğini söyledi ve kokunun ne olduğunu sorunca "kirli sakal" dedi.
Me dijo que si siquiera olía a Malachi Lee, se iría y cuando pregunté cuál era ese olor específico dijo que a "barba piojosa y tabaco de mascar".
Ama araştırmalarım sonucu, Bracken'ın partisinde bir danışmana ulaştım bana Bracken'ın kampanya parasının kirli olduğu açık edeceğine söz verdi.
Pero en mi búsqueda, hice contacto con un asesor de la organización de Bracken, y prometió que podía exponer las finanzas de la campaña de Bracken como corruptas.
- Ben kirli değilim!
- ¡ No soy corrupto!
Burasıda kirli.
Esta casa está sucia.
Lütfen, seni terkeden bu kirli adam yardım et.
Por favor, cura a este sucio que te ha vuelto la espalda.
Artık bana yenisini alabileceğini göre neden kirli önlükleri giyeyim ki?
¿ Porqué estoy fregando eso tan asqueroso, cuando ahora puedes permitirte comprarme unos nuevos?
Gönlüm kirli su hortumuna da razı olur ama, ama eğer ısrar ediyorsanız.
Le había puesto el ojo a la sucia agua de manguera, pero si insistes.
Ağlaması, kirli bezleri... ve... ve... ve tüm karmaşası... bebekler en ufak bir "plan" kırıntısını bile mahvederler.
Los llantos y los pañales sucios y... y... y el caos completo los bebés estrago en cualquiera ¿ semblanza de un horario?
Çünkü kirli işlerini ben yapıyorum Ezra.
Porque hago tu jodido trabajo sucio Ezra.
İkinci bombalı araç Milwaukee'deki kirli bir araç kiralama şirketinden kiralanmış.
El segundo vehículo con la bomba fue rentado por alguien de una turbia compañía de Milwakee.
Size diyorum, Coleman kirli bir polis değildi.
Os lo digo en serio, Coleman no era un policía corrupto.
- Kirli polislerden kötüsü olmaz.
Los policías corruptos no lo empeoran demasiado.
Kirli avukatlardan nefret ettiği için.
Porque él odia a los abogados sucios.
Az önce kirli avukatlardan nefret ettiğini söyledin şimdiyse onun yasaları çiğneyeceğini mi söylüyorsun?
Acabas de decir que odia a los abogados sucios, ¿ y ahora me dices que violará la ley?
Kirli bir avukatsın ve radarıma girdin.
Eres un sucio abogado, y ahora estás en mi radar.
Ben kirli bir avukatsam aynaya bakıyorsun demektir.
Si yo soy un sucio abogado, entonces te estás mirando en el espejo.
Bu duvarlarda biraz uçtuğunda komşularının kirli çamaşırlarını öğreniyorsun.
Disfruta ser una mosca en la pared... aprendiendo todos los trapos sucios de tus vecinos.
Çünkü bunlar çok kirli hatunlar.
Son mujeres muy, muy sucias.
Psikologlar arasında çok kirli bir dedikodu varmış. Ben bazen / sık sık yanımda bulunan kadınla çalışıyormuşum / yatıyormuşum.
Hay un rumor cruel en la comunidad psicológica que de vez en cuando / frecuentemente he disfrutado de la compañía de las mujeres con las que he trabajado / dormido.
Baro ruhsatı elinden alınmış. Şimdi de yeteneklerini kirli para aklamak için kullanıyor.
Perdió su licencia de abogado, ahora utiliza sus habilidades para lavar dinero sucio.
Onu eleştirmiyorum, çünkü o yalnızca sizin yapmak istemediğiniz kirli işleri yapıyordu.
Y no lo estoy criticando, porque él únicamente estaba haciendo el trabajo sucio que tú no quisiste hacer.
Tommy Cade'in bütün kirli çamaşırlarını ortaya çıkarın... neredeymiş, kiminleymiş...
Desenterrar todo lo que puedas sobre Tommy Cade... donde él estaba, que estaba con.
Yani, kirli çamaşırların var mı, bilmem gerek.
¿ necesito saber sobre? esqueletos en el armario.
Kirli çamaşır mı?
¿ Esqueletos?
İğrenç, paçoz ve kirli bir yer.
Por fin. Es horrible, barato y sucio.
Bütün bunları beni kirli işlerine alet edip de.. .. sonra iş üstünde yakalayıp.. .. tutuklatmayacağını nereden bileyim?
¿ Cómo sé que no está diciendo todo esto solo para que le haga su trabajo sucio, y luego también atraparme en el acto y arrestarme?
Kirli işleri için Emily'nin seni buraya göndereceğini biliyordum.
Sabía que Emily te enviaría aquí para hacer su trabajo sucio.
Bağırsaklarını sanki kirli çamaşırlarıymış gibi kollarında taşıyarak etrafta dolaşırlardı.
Caminando agarrándose las tripas con los brazos como ropa sucia.
Ancak bu defa kirli işi sen yapmak zorundasın.
Pero esta vez tú tienes que hacer el trabajo sucio.
Son mesajlarından birinde, kirli bir polis hakkında bir şey söylemişti.
En uno de sus últimos mensajes, decía algo sobre un policía corrupto.
Ameliyattan sonra kendimi çok kirli hissettim.
Había mucha sangre.
Ellerim bu yüzden kirli.
Por eso tengo las manos sucias.
- Saçım kirli çorap kokuyor.
Mi cabello huele a calcetín sucio.