English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ K ] / Klasik

Klasik tradutor Espanhol

5,393 parallel translation
Bu hiç de sıradan olmayan klasik bir öpüş.
Este es un beso tradicional... ahora el no tradicional.
Dostum. Klasik Rando.
El clásico Rando.
Vitrin Mankeni Taktiği 80'lerin klasik filminde olduğu gibi sihirli bir biçimde canlandım. "Canlanmak" tan kastımı anladınız.
El maniquí, donde, como en un clásico de los 80, mágicamente cobro vida, si saben a lo que me refiero.
Mesela... Vitrin Mankeni Taktiği 80'lerin klasik filminde olduğu gibi sihirli bir biçimde canlandım.
Siguendo el juego nunca tratado antes, como Cuando, como en los clasicos de los 80
Tam bir klasik.
Un clásico.
- Ama klasik olduğunu söyledi.
- Pero él dijo que es un clásico.
Village People'ın klasik versiyonu.
Un recuerdo de la vendimia de los Village People.
Klasik Ordu saçmalığı.
La clásica chorrada del ejército.
Bilirsin, klasik bir ha-ha-hmm.
Ya sabes, un clásico...
Klasik.
- Fue un clásico.
Senin için klasik, Carter.
Sí, así es.
- Klasik hedef şaşırtma hamlesi.
- Deflexión de adictivo clásico.
Klasik betimlemeler.
Simbolismo clásico.
- O zaman klasik oldu desene.
Entonces debería ser un clásico.
Klasik valsta bir geçmişim var.
Ando bien con el vals clásico.
Şimdiye kadar tek yaptığı klasik piyano öğrenmek.
Todo lo que ha hecho hasta ahora es aprender piano clásico.
Klasik bir Freudian test vakasısın, biliyor musun?
Eres un caso Freudiano.
Klasik ergen konuları işte.
cosas típicas de adolescente.
Klasik.
Un clásico.
- Bak işte, klasik Linden.
- Típico de Linden.
Mullin bilgisayar manyağı, fotoğraf makinesi meraklısı klasik müziğe bayılıyor.
A Mullin le chiflan los ordenadores, es un entusiasta de la fotografía, un amante de la música clásica.
Klasik müzikten hiç anlamam da.
No sé nada de música clásica.
Bunları klasik sanmıştım.
Pensé que eran clásicos.
"Merhaba, ben Dr. Michaelson." Klasik tanıtım işte.
"Hola, soy el Dr. Michaelson." Ya sabes, lo de siempre...
Babaanneme bakmak klasik işlerden oluşuyordu.
Así que, cuidar de la abuela Bettie fue más o menos lo que esperabas.
Bu yüzden milattan sonra dördüncü yüzyılda istilacılar kütüphaneyi ve klasik uygarlığın dehasını yok etmeye geldiğinde onu savunmaya yetecek kadar insan yoktu.
En el siglo IV, después de Cristo cuando la turba destruyó la biblioteca y el genio de la civilización clásica no había suficiente gente para defenderla.
Klasik.
Eso es un clásico.
Tom's Bistro, tüm klasik unsurlara sahip olacak ; ama küçük modern dokunuşlarla.
El Bistro Tom tiene elementos clásicos, con toques modernos.
İşteki gösteriş falan. Tam bir klasik.
La espectacularidad de ello.
Küp'te 3 ila 6 yıl kalması için klasik bir yok.
Es clásico. El modo clásico de conseguir tres o seis en los dados.
Pop, klasik, operet, İtalyan türü müzik söylerim.
Canto : pop, clásico, ópera ligera, Italiano.
Klasik, tap dansı ve caz dansı yaparım.
Baile : clásico, tap, jazz.
Babaların klasik benzetmelerinden biri.
Ha sido una metáfora clásica de paternidad.
Klasik Fransız derdim.
Elegiría algo clásico francés. Un escribano hortelano.
Annen klasik müzik ve bisküvi seviyor. Ben de buzda balık avlamayı ve kremalı kekleri ve...
Le gusta la música clásica y la pasta de degustación y a mí me gusta pescar en el hielo y los pastelitos y...
Ben hem buzda balık avını hem kremalı keki, hem klasik müziği hem de bisküviyi severim.
A mí me gusta pescar en el hielo los pastelitos, la música clásica y las pastas de degustación.
Klasik eğitimli bir şef olan sen de onun tadım aracı olmak zorundaydın.
Y usted, una chef con formación clásica tuvo que convertirse en su catadora.
Kardeşimin klasik hareketleri.
Es tan típico de mi hermana.
Klasik eski okul.
Escuela vieja clásica.
Gereğinden fazla klasik.
Clásica sobrecompensación.
Klasik Liam Booker'lık yapıp ucuz sana stüdyosunda kız kaldırmaya çalıştın ama yapamadın çünkü ona aşık olmuşsun.Ona karşı hislerin var.
Intentaste tener un clásico lío en el estudio a lo Liam Booker, pero no pudiste, porque la quieres, tienes sentimientos.
Tarafsız, sade, klasik ve en önemlisi erkeksi olması.
Neutral, simple, clásico, y, lo más importante, varonil.
Klasik. Tuş vuruşlarından söyleyebildim.
Es un clásico.
Tamam, mumları yaktım, klasik müzik çalıyor.
He encendido velas, suena música clásica.
Burası klasik bir bina.
Es un edificio clásico.
Klasik Nijerya e-mail dolandırıcılığına benziyor.
Eso suena al clásico timo estilo nigeriano.
- Klasik işte.
Típico.
Evet, ama babam klasik turta-çorba olayını yaptı ve değişmeye karar verdin.
Sí, pero hizo su numerito de sopa y tarta y decidiste cambiar, ¿ verdad?
Klasik Rando.
El clásico Rando.
- Klasik!
¡ Tomé una foto!
Klasik Al Capone.
Es clásico de Al Capone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]