Kolaydı tradutor Espanhol
3,240 parallel translation
Sabit dururken hedefi vurmak kolaydır bir de ortalık karışınca olacakları düşün.
Una cosa es darle al objetivo que está parado ahí, pero piensa lo que sería si esa cosa se moviera.
Bu seçim senin için kolaydı.
Era la peste o el cólera.
Ne kadar kolaydı gördün mü?
¿ Viste lo fácil que fue?
Dürüst olmak patlayıncaya kadar yemek yemekten daha kolaydır.
Ser valiente y decirlo en voz alta. Es más facil que comer hasta que estés lleno y no comer más.
Yemekler uzlaşmak için kolaydır ama ya sosyal yaşamınızdan ne haber?
Bueno, las comidas son más fáciles de negociar, ¿ pero qué hay de tu vida social?
Sizden yana olduğunda varlığını kabul etmek kolaydır.
Es fácil de aceptar cuando va a tu favor.
O yaparken kolaydı. Bana vururken açıklaması daha kolaydı. Bu benim için akıllara durgunluk vericiydi.
La facilidad con la que lo hizo, y explicar mientras lo estaba haciendo a mí, que era inconcebible para mí.
Birinin en kötü halini göstererek sıradan insanların kendini üstün hissetmesi onları alaya alması veya bunları saçma bulmasını sağlamak kolaydır.
Es muy fácil mostrar lo peor de alguien, para que los mediocres que se creen superiores, se burlen de él y lo encuentren ridículo.
- Stüdyo müşterileri kolaydı.
- Los clientes son fáciles.
Ne derler bilirsiniz, söylemesi kolaydır.
Sabes lo que dijeron... Hablar es barato.
Hepimiz lisedeyken ve aynı zamanda aynı yerdeyken ortalığı karıştırmak daha kolaydı.
Era mucho más fácil liar las cosas cuando todos estábamos en el instituto y en el mismo lugar al mismo tiempo.
Sen küçükken, istediğin her şeyi olabileceğini söylemek kolaydı.
Cuando eras más pequeño era fácil decirte que podrías ser lo que quisieras ser.
Bu o kadar kolaydı ki, bunu tek elimle yaptım.
Fue tan fácil como sacar mi mano izquierda.
Sıkıcı Charlie'nin yanında havalı olan kişi olmak kolaydı, değil mi?
Es fácil ser el genial en torno al aburrido de Charlie, ¿ verdad?
Kolaydı.
Carne fácil.
Bunu düşünmek benim için neden hiç gelmediğini merak edip durmaktan daha kolaydı.
Fue... más fácil de hacer eso que extrañar... ¿ Por qué nunca volviste a por mí?
Tek bildiğim eskiden her şey çok daha kolaydı.
Todo lo que sé es que... solía ser mucho más fácil.
Öylesi çok daha kolaydı.
Era mucho más fácil.
Bak, Klaus'tan nefret etmek kolaydı.
Mira, odiar a Klaus fue fácil.
Leviticus kuralları. İncil yazıldığında hayat çok daha kolaydı.
Mira, cuando se escribió la Biblia, las cosas eran más fáciles.
Benim için daha basit, daha kolaydı.
Para mí fue mucho más simple, más fácil...
- Bazıları da kolaydır. Bunu biliyorum.
Y algunos son fáciles, conozco el discurso.
Bu şekilde sınırları geçmek daha kolaydır.
Es más fácil cruzar las fronteras de esta manera.
Sandığından daha kolaydı.
Más fácil de lo que piensa.
Bir vurdumduymaz için başkan olmak daha kolaydır.
Ser presidente es más fácil para un cínico.
Kafama silah dayamak senin için çok kolaydı.
Fue muy fácil para tí apuntarme a la cabeza con una pistola.
Erkekleri kullanmak kolaydır.
Los hombres son fáciles de manipular.
Meseleler için başkasını suçlamak kolaydır. Ama gerçekten birbirimize destek oluyoruz.
Es muy fácil culpar a otros por nuestros problemas, pero en realidad estamos a cargo de nosotros mismos.
Her erkeği aldatmak kolaydır.
Cualquier cosa con un pene es fácil de engañar.
Belki de bunca yıl saklanmak bu meselelerle doğrudan yüzleşmekten daha kolaydı.
Puede que esconderme todos estos años haya sido más fácil que afrontar las cosas.
Senin zamanında işler daha kolaydı baba.
Bueno, lo tenías más fácil en tus día, papá.
Merak etme, insanların çoğunu kandırmak kolaydır.
No te preocupes. Es fácil engañar a la mayoría de la gente.
Arkadaşlarımızın kim olduğunu bilmek daima kolaydır.
Siempre es fácil saber quienes son nuestros amigos.
Elmasın karanlığındaki kıvılcımı unutmak, en güneşli günün kıyısında kalan gölgeleri görmemek kolaydı.
"Era fácil olvidar las chispas de oscuridad en el diamante, las sombras en las esquinas del día más brillante."
Susturmak daha kolaydı.
"Era más fácil silenciarla".
Saklamak daha kolaydı.
"Más fácil ocultarla".
Çok kolaydı.
Demasiado fácil.
- Gerçekten çok kolaydı.
- Fue muy, muy fácil.
Aslında sarhoş ya da kafası kıyak insanların içine girmek biraz daha kolaydır.
Bueno, verás, la gente borracha o drogada, son más fáciles de poseer.
Sonrası çok kolaydı.
Luego de eso, era fácil.
Yok, çok kolaydı.
No, ha sido fácil.
Sanki biraz fazla kolaydı.
Bien, fue un poco demasiado fácil.
Çünkü çok kolaydı.
Debido a que era tan fácil.
Henan'a gitmeden önce, benim için hükümet yetkilileriyle görüşmek kolaydı.
Antes de ir a Henan, era fácil para mí reunirme con funcionarios del gobierno.
Eğer köpekte bundan yoksa bulan kişinin köpeğin kendisine ait olduğunu söylemesi kolaydır.
si el perro no lo tiene es muy fácil para el que lo encuentra reclamar el perro como suyo.
Sizin gibi biri için akıllı kurşun yapıp onu öldürmek kolaydı.
Sería fácil para un técnico como usted construir una bala inteligente y matarle.
Bilmediğim zaman Jake'in geçmişinin üstesinden gelmek daha kolaydı. Ama Calvin'i tanıyordum.
Lidiar con el pasado de Jake era más fácil cuando no lo conocía, pero conocí a Calvin.
Onu ağlatmak inanılmaz derecede kolaydır.
Es increíblemente fácil hacerlo llorar.
Birileriyle birlikte olmayı hayal etmek kolaydır.
Quiero decir que es fácil fantasear sobre estar con otra persona.
Bir düşmanı affetmek, bir dostu affetmekten daha kolaydır.
Es más sencillo perdonar a un enemigo que a un amigo.
Etrafta hiç kız olmayınca isteklere karşı koymak çok daha kolaydı.
Era muchísimo más fácil resistir la tentación cuando no había chicas cerca.
kolaydır 22
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay mı 24
kolay değil 104
kolay gelsin 78
kolay 211
kolayca 28
kolay iş 26
kolay para 20
kolay olmayacak 74
kolay oldu 39
kolay mı 24
kolay değil 104